Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlanması nedeniyle iki kez ertelenen Adana Mitingi 9 Mayıs Salı günü yapıldı. Aynı yerde bir gün önce de Kemal Kılıçdaroğlu miting yaptı. Böylece Adana iki günde iki Cumhurbaşkanı adayını misafir etti. Ben de iki mitingi sizler için yakından takip ettim. Bu yazımda da iki mitingden anladıklarımı yazmak istiyorum.
Öncelikle şunu yazmam lazım ki; İki miting de başarılıydı ve vatandaşlar alanı tabir yerindeyse hınca hınç doldurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan alandaki kişilerin sayısının resmi rakamının 80 bin olduğunu söyledi. Bana sorarsanız o kadar yoktu ama sayıdan bağımsız olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; İki mitinge katılım oranı farklı değildi. Belki biri diğerinden 3-5 bin fark gösterebilir ama sayı olarak bakıldığında ikisi de hemen hemen aynıydı.
Başta CHP ve Ak Parti olmak üzere Millet ve Cumhur İttifakı’nın il başkanları bu konuda önemli bir sınavdan alınlarının akı ile çıktılar diyebilirim ancak miting kalabalıklığı tek başına her şey olmadığı için Pazar günü yapılacak seçimlerden sonra iki il başkanından birisi başarısını perçinlerken diğeri için belki de siyasi olarak bir dönemin sonu olabilir. Açıkçası Genel Merkezlerin hem Mehmet Ay hem de Mehmet Çelebi’nin milletvekili olmalarının önüne geçmesine rağmen iki başkanın da partilerine küsmeden tüm güçleriyle çalışması takdire şayan.
Bu konuyu seçimlerden sonra yeniden değerlendirmek üzere kapatayım ve asıl konumuza geçeyim.
Öncelikle iki liderin de Adana konusunda ele alınacak derecede önemli bir müjde vermemesine hem çok şaşırdım hem de üzüldüm. "Kemal Bey havaalanı kalacak" dedi. Ben bunun hamasi bir söylem olduğunu ve Adana Havaalanı şehirde kalsa bile Çukurova Havalimanı’nın yapımını üstlenen şirkete yüklü miktarda tazminat ödenmesi gerekeceği için çok da mümkün olmadığını düşünüyorum.
Aslında çözüm basit; Şakirpaşa Havalimanı kapansa bile (ki ben kapanmasını istemem) Yenice’yi Adana’ya bağlarlar ve Tarsus’u da il yaparlarsa hem Mersinlilerin istediği gibi daha yakın bir havaalanı olur, hem Adanalıların istediği gibi havaalanı Adana’da kalır. Tarsus da uzun zamandır il olmak istediği için o da muradına erer. Bir taş ile birçok iş hallolmuş olur.
Her ne kadar sayı olarak birbirine yakınsa da bütünlük olarak birbirinden ayrılan çok husus vardı. Birincisi heyecan meselesi. Cumhur İttifakı’nın düzenlediği mitingde saatler öncesinden alanı dolduran insanların coşkusu hiç bitmedi. 16.30’da başlayacağı ifade edilen mitingde Recep Tayyip Erdoğan saat 19’a doğru konuşmaya başladı. Buna rağmen alanın coşkusu hiç bitmedi. Millet İttifakı’nın düzenlediği mitingde ise bu coşkuyu gördüğümü söyleyemem. Bunun asıl nedeninin Cumhur İttifakı’ndaki partilerin tabanının birbirlerini Millet İttifakı partilerinin tabanına göre daha çok sahiplenmesi olduğunu düşünüyorum. Kılıçdaroğlu’nun mitinginde bölge bölge farklı sloganlar dahi atılıyordu.
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmadan önce konuşanlar arasında Meral Akşener’den bile daha çok teveccühü Ekrem İmamoğlu aldı. Ekrem Bey’in merkez solun hadi daha açık yazalım CHP’nin gelecek yıllarına damga vuracağı aşikâr. İşin garibi Recep Tayyip Erdoğan’ın kötü bir kopyası gibi davranan İmamoğlu’nun CHP’liler tarafından bu kadar sahiplenilmesi…
Kemal Bey konuşması sırasında sürekli birilerine bir şeyler vaat etti. Emeklilere, ev hanımlarına, gençlere, öğrencilere, engellilere vb. Her eve en az bir asgari ücret gireceğinin sözünü verdi. Bence bu vaatler çok sıkıntılı. Milleti asalaklaştırı. İhtiyaç sahiplerine devletin yardımda bulunması elbette mutlak surette elzem ama bugün tek bir asgari ücretle geçinen insan şunu düşünmez mi; “Nasılsa devlet bana asgari ücret veriyor. Boşu boşuna çalışıp da hem başkalarının kahrını çekip hem de onları neden zengin edeyim ki?”
Bu vaatlerin dışında Kılıçdaroğlu’nun hiçbir projesini duymadım. Tayyip Erdoğan ise muhalefete yüklendiği videonun ötesinde birisinde bu güne kadar Ak Parti iktidarlarının 20 yılda yaptığı hizmetleri, diğerindeyse 14 Mayıs’ta Erdoğan’ın seçilmesi halinde yapılacak projeleri izlettirdi.
Millet İttifakı’nın mitinginde Meral Akşener’in olması kendileri açısında önemliydi ama Meral Hanım konuştukça CHP’liler kızdı. Her CHP’li evden bir oy da İyi Parti’ye istedi. Rakibi başka partiler miydi CHP mi anlayamadım. Konuşmasa sanki daha iyi ederdi.
Devlet Bahçeli Adanalı sayılır. Bu mitingde yer alması Adana’daki milliyetçiler üzerinde çok etkili olurdu ama programlarının yoğunluğundan dolayı katılamadı.
Son tahlilde Cumhur İttifakı’na gönül verenler psikolojik üstünlüğü ele geçirmiş durumdalar. Ak Parti’ye küs seçmen bile FETÖ ve PKK terör örgütlerinin sözde yönetici ya da trollerinin her gün Millet İttifakı’na yönelik destek açıklamasının ardından bu küskünlükleri bir kenara bırakmış durumda.
Adana’dan iki Cumhurbaşkanı adayı geçti. Üçüncüsü de geliyor. Ata İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan da bugün Adana’da olacak ve bir dizi programa katıldıktan sonra öğle vakti şehirden ayrılacak.
Artık dananın kuyruğu kopmak üzere.
Görelim Mevlâ neyler, Neylerse güzel eyler…