CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz gün İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve bazı kamu görevlilerini hedef alarak yaptığı sosyal medya paylaşımı ortalığı karıştırdı.
Aslında Kılıçdaroğlu kamu görevlilerini ilk kez tehdit edip, karşısına almıyor. Daha önce de bürokratlara aba altından sopa göstermiş ve olası CHP iktidarında mevcut hükümetin icraatlarına imza atan tüm kamu görevlilerini yargılayacaklarını söylemişti. Hatta bir ara o kadar ileri gitti ki;"Ben bu hükümete oy veren öğretmene öğretmen demem" bile dedi.
Gerçekten tuhaf bir iş. İktidara talip olan bir kişi tehdit dili ile"Yargılarız, asarız, keseriz" diye korkutarak kendisine taraftar bulabileceğini zannediyor.
Yaptığı paylaşıma sosyal medyaya yön veren trolleri de alkış tutunca da doğru yaptığını zannediyor Kılıçdaroğlu.
Zannediyorlar ki seçim sosyal medyadan kazanılıyor. Anadolu insanının ferasetini hafife alıyorlar. Sesleri çok çıkınca milletin korkacağını, geri adım atacağını sanıyorlar.
Hâlbuki kendisinin bir belediye başkanının evinde kahve içerek televizyondan canlı seyrettiği 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminde bu milletin; "Öleceksek adam gibi ölelim" sözleri ve göğsünü tankın namlusuna siper etmesindeki cesareti kendilerine bir fikir vermesi gerekirdi ama insanın bazı konularda nasibi olmayınca ne yapsa boş demek ki.
Söz konusu paylaşımın alt yapısında ne olabilir diye biraz kafa yordum. Bayram değil seyran değildi ve bir Cumhurbaşkanı adayı durduk yere böyle bir paylaşım yapamazdı değil mi?
Yalnız bir konuda karar vermeden önce biraz beklemenin uygun olacağını uzun zaman önce öğrenmiştim zaten. O yüzden malum paylaşıma kim, neden, hangi cümlelerle destek oluyor ya da karşı çıkıyor takip edip ondan sonra bir yorum yapmanın daha doğru olacağını düşündüm.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının ardından ilk tepkinin ortağı HDP’nin hapisteki eski genel başkanı Selahattin Demirtaş’tan gelmesi beni şaşırtmadı. Puzzle'ın ilk parçası yerine oturdu. İlginç olan ise Demirtaş’ın yazdıklarıydı. Cümle birebir aynı olmasa da şöyleydi; "Bu günlerde bazı videolar gündeme gelecek, bazı konuşmalar yayınlanacak. Sakın ha! Bunlara inanmayın. Vallah! Hepsi Külliyen yalandır. Size güveniyorum."
Demirtaş’ın paylaşımı birinci parçayı, paylaşımdaki cümleler ikinci parçayı yerine koydu. Sonra başta CHP Genel Başkan yardımcıları olmak üzere 9 başlı 7’li masanın öne çıkan isimleri tek tek paylaşım yaptılar ve diğer parçalar da tamamlanmış oldu.
Hemen hepsinin yazdığı ortalama şöyleydi; "Deep web, dark web falan hikâye. İnternetteki bazı kirli adamlarla hükümetin adamları iş birliği yapıyor. Dolayısıyla bunlar bazı iş birliği içinde yalan yanlış ses kayıtları ve videolar yayacaklar, inanmayın."
Şimdi düşünmeye başlayalım; PKK’nın üst düzey yöneticilerinin her gün Kılıçdaroğlu’na destek açıkladığı, ABD Başkanı’nın henüz başkan olmadığında ifade ettiği ve şimdi çok güçlü bir şekilde desteklediği muhalefet ile bir olup, gereken her türlü desteği verip Erdoğan iktidarını sonlandırma stratejilerinin ayyuka çıktığı bir dönemde Kılıçdaroğlu ve ekibi neyden korkuyor?
Acaba; "300 Milyar dolar buldum" dediği finansın nereden ve nasıl, hangi tavizler sonucunda verildiğinin ortaya çıkacağından mı?
"Hamburger yedik" dediği 'Kayıp 8 saat'in tüm ayrıntıları ile aydınlatılacağından mı?
Her gün Millet İttifakı’ndan bir ismin terörden içerde olanları salıvereceklerine, yerel yönetimlere özerklik sağlayacaklarına dair pazarlıkların açık edileceğinden mi?
Bizim bilmediğimiz olası başka kirli pazarlıklardan mı?
Yoksa artık herkes için sıradanlaşan parti içi taciz ve tecavüz olaylarından mı?
Kılıçdaroğlu ve şürekâsının henüz ortada fol yok (!) yumurta yokken (!) neyin önünü kesmek ve "Bak biz demiştik" diyerek yandaşlarının ve trollerinin ön alması için paylaşımlar yapması hangi gerçeğin açığa çıkmasının korkusundan kaynaklanıyor?
Şu ana kadar sessiz ve sakin giden seçim gündemi çok yakında hepimiz için biraz heyecanlı ve gürültülü geçecek gibi görünüyor.
Bu okumalardan sonra şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Muhalefetin 21 yıllık "Bu sefer kesin gidiyorlar" başlıklı 'serin' rüyaları bir beş yıl daha sürecek.
Çünkü karın ağrısı var kemalin ondan korkuyor