Yazımıza iki devlet, tek millet sözü ile başlayalım. İki devlet, tek millet sözü sadece bir söylemden mi ibaret. Bu yazıyı okuyan hemen kabul eder ki, sadece sözden ibaret değil der. Hatta bazılarınızdan, güldürmeyin bizi der gibi bir his geliyor içimden.
*
Türkiye ile Azerbaycan, biz her ne kadar iki devlet olsak ta, kardeşiz diyor. Bunu devlet yetkilileri ile beraber halklarda diyor. Dünyada hangi devletlerde böyle ilişkiler var. Türkiye ile Azerbaycan arasında hiçbir sorunda yok. İki devlet bir millet, bazen de tek yürek olabiliyor.
*
Kardeş ülke Azerbaycan’a bir saldırı olmuş, kardeş ülke Türkiye ne yapmalıydı.
Ortada bir savaş var. Geri çekilip birileri gibi seyir mi etmeliydi. Ne halin varsa gör kardeş mi demeliydi.
Kardeş ülke ile dayanışma içinde olmamalımıydı. Peki, ne yapmalıydı? İşte bugünkü yaptığını yapmalı.
*
Azerbaycan’ın Bağımsızlığını ilk tanıyan ülke Türkiye oldu.
Niye olmasın ki,
Yıllardır iki ülke arasında yakınlaşma o kadar sıcak ki, Kardeş-Gardaş ifadeleriyle yıllardır anılmıyor mu? Hatta o kadar yakınlaşma oluyor ki, Bakü’ye bekâr giden Türk vatandaşı bir Azeri ile evlenerek ülkesine dönüyor.
*
Soğuk savaş dönemlerinde Türkiye ile Azerbaycan arasına tabir caizse bir duvar çekilmişti.
Bahtiyar Vahapzade bir şiirinde bakınız ne diyor..
Bir ananın iki oğlu,
Bir âmâlın iki kolu.
O da ulu, buda ulu,
Azerbaycan-Türkiye.
*
Dinimiz bir, dilimiz bir,
Ayımız bir, yılımız bir.
Aşkımız bir, yolumuz bir,
Azerbaycan-Türkiye.
*
Bir milletiz, iki devlet,
Aynı arzu, aynı niyet,
Her ikisi de Cumhuriyet,
Azerbaycan Türkiye.
*
Birdir bizim her halimiz,
Sevincimiz –sıkıntımız.
Bayraklarda Hilalimiz,
Azerbaycan Türkiye.
*
İşte biz kardeşiz Azerbaycan’a sahip çıkarız.
Ey ülkeler ya size ne oluyor.
Kalın sağlıcakla..