Samimiyet, geçmişte mi kaldı? Samimiyete hasret mi kalıyoruz? Neden içten değiliz?
Neden o eski samimiyetler yok diyoruz. Neden, senli benli değiliz? Samimiyet, gerçek dostluğu gösterir. Çıkar amaçlı samimiyet revaçta mı?
Samimi insan içinden geldiği gibi davranır. Samimi insanın özü ile sözü bir olur. Samimi insanın davranışları ile uyumlu olur. Samimi insanlar, hayatlarında her zaman diğer insanlara güven verir.
Dinin en önemli gayelerinden biri, samimi bir insan tipi ortaya çıkarmaktır. Allah Resulü (sav) bir gün üç kez peş peşe şöyle buyurur:
“Din samimi olmaktır, din samimi olmaktır din samimi olmaktır”
Bunun üzerine orada bulunanlar; Kime karşı ey Allah`ın elçisi? Diye sorarlar. Bunun üzerine Hz. Peygamber şu karşılığı verir:
Allah`a, O`nun elçisine, kitabına, Müslümanların önderlerine ve hatta tüm inananlara karşı samimi olmaktır. (Buhari)
SABAHIN SAHİBİ VAR!
Kral demirciyi çağırıp “yarına kadar 1000 tane çivi yapmazsan şafakta asılacaksın” demiş. Bir günde 1000 çivinin yapılamayacağını bilen demirci hiçbir endişe duymadan çivi yapmaya başlamış.
Yakınları ağlayıp sızlarken o çalışmaya devam etmiş. Kaygısızlığını hatırlatanlara da “Sabahın Sahibi Vâr” demiş.
Şafak sökmeye yakın saraydan bir adam koşarak gelmiş. Adamı gören yakınları daha fazla ağlamaya başlamış.
Adam herkesi susturmuş. “Ne kadar çivi yaptıysan hemen ver” demiş.
“Kral öldü, tabutuna çakacağız” Umut etmek, bize yakışır! Umulanı vermek O’na! Her şeyi görüp gözeten yalnız Allah’tır.
BİR AYET
Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Biz bu kitabı sana gerçeğin bilgisi olarak indirdik. Öyleyse samimi bir inanç ve bağlılık göstererek sadece Allah’a kulluk et.” (Zümer-39)
HADİS
Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Allah, ancak samimiyetle ve sadece kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder.”(Nesai )