İlçemize, ilimize hizmet getirecek olan belediye başkanı ve belediye meclis üyelerini seçeceğimiz zaman yaklaşıyor. Bu seçimde kendi kişisel çıkarları için çaba gösterenlerin değil de, millete vatandaşa hizmet edenlerin veya edeceklerin kazanması lazım.
Güzel laflara kanmamak lazım. Hani anlatılır ve yazılır. Zatı muhterem siyasi seçim gezisindedir. Bir köyde vatandaşı ve seçmenleri dinlemektir. Bir seçmen efendim, köylü olarak iki tane sorunumuz var.
Bunları çözersiniz size minnet duyarız. Birincisi, köyümüze bir sağlık ocağı yapılsa… Sayın vekil alır eline telefonu ve karşısındaki görevliye verir talimatını..
Falanca ilçenin, filanca köyüne bir sağlık ocağı yapılsın ben şu an buradayım bu konuda ne gerekiyorsa hemen yapılsın. Söz bitiminde vatandaşın ikinci isteği ise Sayın Milletvekilim burada hiç bir cep telefonu çekmiyor, buralara verici desteği verilse.
E, ne oldu şimdi?
Demek ki kişi vatandaşa verdiği sözde bile yanlış bilgi veriyor. Telefonun çekmediği bir köyde, telefon çekiyor gibi konuşmak.
Yapacağı veya yapabileceği işi vaat edenleri desteklemek lazım. Kişi Adana'ya deniz getiremez ama denize akan ırmağın etrafını daha güzelleştirmek için çaba sarf eder.
Yeter ki, hizmet edecek yolları bilmeli ve bildiğini uygulamalı Birbirimizi hiç kandırmayalım, öyle deyip sonra böyle olmuyor diyecek kişilere prim vermemek lazım.
Büyük sözler laflar edip bir şey yapmayanları değil de, mütevazı olup taş üstüne taş koyanlara bakınız.
Peki, nasıl olacak bu? Basit doğru aday, seçim rüzgârı ve sandık güvenliği.
Doğru adaylar belirlenmeli. Bu konuda yazımım başlığı neydi?
"Ortadakiler"
Belediye meclis üyeleri belirlenmesinde bu konu dikkat çekiyor. Seçmen bu konuda ne diyor?
İlk adaylar nasıl olsa seçilecek sıradayız diye sahada yok, olmaması da normal, seçileceği ilçenin sokaklarını bilmiyor, vatandaşı ve seçmeni tanımıyor. Zaten bu konuda vatandaşın sözleri ise dikkat çekici, "Tepeden indiler"
Alt sıralarda olan adaylar ise seçilme umudu fazla olmayınca çalışması da ona göre.
Peki, kim çalışacak?
Ortadakiler, kendilerinin ve tepeden inenleri seçtirmek için çok ama çok çalışacaklar.
Sahiden çok çalışıyorlar mı= Veya adaylar doğru aday mı? Peki, doğru aday nasıl olmalı?
Seçimi kazacak ve kazandıktan sonraki süreci kazanabilecek kişi olmalı. Yani liyakat ve ehliyet sahibi olmalı. Sadece layık olmak yetmiyor “ehliyetli” de olmalı.
Yani belediyeciliği bilmeli, bilgili olmalı, donanımlı olmalı, seçildiği belediye meclisine model olabilecek projeler sunmalı.
Ama ne var ki, Öyle belediye meclis üyeleri var ki, bir defa dahi meclis kürsüsünde bir konuşma yapmamış veya yapamamış.
Ne diyorsunuz? Kabiliyetimi yok? Ama halk sorunlarının mecliste ve meclis kürsüsünden dile getirilmesini ister.
Aziz olmak için bunu yapmak lazım. Cesaretli adamı seçmek lazım. Doğru adam seçmek lazım. Bu şekilde doğru adam, doğru işle buluşur. Bu işin sonunda seçmenin gözünde rezil olmakta var. Aziz olmakta var..
Umarız ki aziz olacak olanlar seçilsin.