Öncü şehre yeni valimiz geldi ve göreve başladı.
Bu şehir ki; Fakire kucak açar. Doğudan gelen vatandaşı misafir eder burada ekonomisini düzelten vatandaş batıya göç eder.
Bu şehir, Hem fakiri hem de zengini içinde barındırır. Böyle bir şehirde göreve başlayan Adana Valimize daha hayırlı olsun diyemedim. İlk geldiği gün yağmurlu bir günde biraz bekleme sonrası valilik binası önünde geriden görmüştüm. Gazeteden arkadaşlar gitmişler, gitmeden beni de aramışlar ama telefona geç baktığım için gidememiştim.
Arkadaşlar üzerinde iyi izlenimler oluşmuş olduğunu anladım. Gerçi daha randevu talebimizde olmadı. Belki bu yazımızdan sonra bir Hayırlı olsun ziyaretine gideriz inşallah.
*
Ama ben öncü şehirde öyle bir vali hayal ediyorum ki,
Baba şefkati olsun, öfkesi sıfır veya az üzeri olsun, şefkatli, gülümseyen olsun, bakınca karşıdaki vatandaş korkmasın.
Neden biraz gülümsediniz?
Evet, bizlere “Devlet Baba” diye öğrettiler. Devleti temsil eden ise Vali Bey değil mi? Bir babanın yapacağı şeyleri istemek bir evlat olarak hakkımız değil mi?
*
Şahsen ben yeni valiler istiyorum.
Nasıl mı? Halkla doğrudan temas etsin, vatandaşın sorunlarını çözsün, insanların taziyesine gitsin, Cuma namazını şehrin her tarafında bulunan camilerde kılsın.
Çünkü valiler, Devletin (Baba) taşradaki temsilcileri değil mi?
Belki bir başka ifade ile Devletin güler yüzünü bu millete yansıtsın. Hani bir dönem valiler vardı ya;
Asık suratlı, dert dinlemeyen, makam odasından şehri yönetmeye çalışanlar. Hani Arapçada bir kaide var ki, istisnalar kaideyi bozmaz, zaten o istisna olanları vatandaş takdir ediyor ve unutmuyor.
Rabbim; İyi yönde unutulmayanların sayısını çoğaltsın.
*
Zamanın Adana Valisi İlhan Atış beyle bir derneğin yardım programı için yollardaydık, Öğleden sonra yağmura yakalandık araçlar toprak yollarda kayganlaşan yolda yokuşları çıkamamıştı.
Biz vali beyin programına yetişememiştik daha sonra ise Orman Bölge Müdürlüğünün çift çeker araçları bizi alıp programın takibine devam etmiştik. Hani hep aklımda o günler kalmıştı. Vatandaşların Sayın Kaymakamımız ve Sayın Valimiz buralara kadar gelmiş diyerek gözlerinde ki parıltıları, yapacakları izzet ikramlar ve en önemlisi de sevinçleri. Ben o günleri bugün bile unutmayıp hatırlarken, O Anadolu’nun cefakâr, vefakâr insanları hiç aklından çıkarırlar mı?
Yanımda bulunan Kozan Kaymakamına buralara daha önce hiç geldiniz mi sorusuna Vali beyin yanında yok cevabını almıştım.
Ve daha sonra ise Kaymakam beyin niye vali beyin yanında bu soruyu sordun diye kızdığını da unutmuyorum.
*
Sn Valim biz valiler, Kaymakamlar görerek büyümedik, Ama siz gidin, Kaymakamlarımız gitsin o kuş uçmaz kervan geçmez yerleşim alanlarına, onlar sizin gibi idarecileri ölünceye kadar unutmaz, Ölmeden de anlatırken evlatlarına.
Hani çok şey mi yazdım;
Yok belki vali bey bunları yapacaktır öncü şehirde. Belki daha önce yapmıştır da, biz zamanla göreceğiz.
Rabbim işini kolay kılsın. Öncü şehirde güzel günler hem onu hem bizi bekliyor. Bir şey yazacağım ama hayır onu yazmıyorum.
Çünkü onu Sn Valimizden randevu alırsak yüz yüze anlatacağım.
Valimizle yakın zamanda görüşmek, tanışmak ve yazmadığım olayı kendisine anlatmak üzere,
Kalın sağlıcakla..