Etrafa bakıyoruz her tarafta;
Kan akıyor, gözyaşı akıyor.
Kin var, zulüm var, ihanet var.
*
İnsan düşünmeden geçemiyor.
Nasıl bir Coğrafya burası.
Bu coğrafyada yaşananlar;
Nesnelerin biçimlerini, insanların davranışlarını değiştiriyor.
Dün, Sokaklarda, yollarda, bir düzen vardı.
O sokakların kaldırımlarında, insanlar rahat bir şekilde geziyordu.
Bugün insanlar, o sokaklarda rahat bir şekilde gezemiyor.
Ve o insanlar korkutularak sindiriliyor.
*
Yeryüzünün en güzel Coğrafyasında nemi oluyor;
Bu kış gününde bile kara günler yaşanıyor.
Bu coğrafya zengin ama insanları sefalet içinde.
Belki bir başka ifade ile ;
Yerin altında servet, yerin üstünde ise sefalet diz boyu değilmi..?
*
Bir zamanlar ne güzeldi bu diyarlar.
Biz Ana gibi yar , Bağdat gibi diyar olmaz sözünün yanında,
“Yanlış hesap Bağdat’an döner”
Sözleriyle büyümüştük. Çünkü Bağdat, bir ilim, irfan merkezi idi.
Bağdat şiirlerin yazıldığı ve yeryüzünün bir ilim merkezi Cennet’i idi.
*
Ya Şimdi..?
Bahtı kara Bağdat,
Dün o coğrafyada Saddam vardı, Zalimdi , zalimlerin kuklası idi.
Şiilere, Kürtlere, ve Türkmenlere kan kusturdu.
Ve Katil Amerika eli ile devrildi.
Ve daha sonra ise;
Ezilmenin ve ölümün en acısını yaşamadılarmı..?
*
Zor bir Coğrafyada yaşarken, burada fitne unsurları dün vardı, bügün de var, yarında olacak.
Bura öyle bir cografyaki ;
Bedel isteyen bir coğrafyada yaşıyoruz.
Bu coğrafyaya dünya göz dikiyor.
Yüzyıllardır birileri bu coğrafyada yaşamak istiyor.
Tüyler ürperten olaylar bu coğrafyada yaşanıyor.
Savaşlarla çalkanan bir coğrafyada yaşıyoruz.
*
Ve diyoruz ki;
Ne olur , Burada kan , kin son bulsun.
İnsanlar; ezilmesin , horlanmasın , köle gibi bir yaşam olmasın .
Kalın Sağlıcakla,Selam ve dua ile..