Her zaman doğruya ulaşmak lazım.Yalan birçok kötülüğe sebep olmakta.Sosyal medyada okuduğumuz bir haberi hemen, araştırmadan başkalarına iletmemiz ya da sayfamızda paylaşmamız caiz midir?
Hayır, caiz değildir.Gerek sosyal medyada gerekse başka mecralarda kişileri veya toplumun tamamını ilgilendiren bir haberi okumamız veya dinlememiz halinde o konu hakkında kesin bilgi sahibi olmadan hemen yaymamız caiz değildir.
Zira okuduğumuz veya dinlediğimiz bu haber yalan ve iftira içerikli bir haber olabilir. Bunu yaymak da yazmak gibi dinimizde kesinlikle haramdır.Bu aynı zamanda bir kul hakkıdır ve helalleşmek gerekir. Bu gibi mecralarda paylaşılan haberler çok hızlı yayıldığından dolayı helalleşmek çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Biz Müslümanlar organlarımızla işlediklerimizden sorumluyuz.
Bu nedenle gözlerimizin baktığı, parmaklarımızın yazdığı, kulaklarımızın duyduğu vb. şeyler helal midir, yoksa haram mıdır?Bunlara dikkat etmeliyiz.
*
Düğünde eşimin verdiği mihri, araba alması için ona verdim.Geri istiyorum, vermiyor. Bu benim hakkım değil mi? Dinimizde mihir kadının hakkıdır. Mihrin tamamını veya bir kısmını kocasına hibe edebilir.
Koca mihrikabz edince (tamamen teslim alınca) geri dönüşü olmaz. Kadının bu hibesinden vazgeçme hakkı yoktur. Siz eşinize araba alması için mihrinizi borç mu verdiniz yoksa hibe mi ettiniz? Tabi bu ve bunun gibi konuları muallakta (askıda) bırakmamak gerekir.Eğer borç verdiyseniz, eşinizin, istediğiniz zaman borcunu size ödemesi farzdır. Yok, hibe ettiyseniz eşiniz vermeyebilir. Koca da kabul ettikten sonra hibeden dönüş olmaz. (Kaynak: Hasan Çınar)
*
Dezenfektan abdesti bozar mı?Bedenimize yada kıyafetimize değince namazımıza mani olur mu?
Hayır, abdesti bozmaz.Namaza da mani değildir. Dezenfektan vb. maddelerin üretim maksadı temizlik ve sağlıktır. Coronavirüs salgınından korunmak için ellerimizi suyla yıkadığımız gibi, doktorlarımızın tavsiyesi olarak Dezenfektan kullanmamızın da sakıncası yoktur. Eğer elbisemize böyle temizlik maddeleri değmişse yıkamamız gerekmez.Çünkü hem bu maddelerin üretim maksadı temizlik ve sağlıktır hem de bu maddeler içerisinde bulunan alkol uçucudur. Bundan dolayı elbisemize değmişse, yıkamadan namaz kılmak caizdir.
*
Yazın tarlalarımızdaki ekinleri biçer mahsulü kaldırırız. İkinci bir ürün almak için biçilen mahsulün anız denilen saplarını yakarız.Bu yakma işi dinimizde caiz midir?
Ateşle azap etmek, ateşin yaratıcısı olan Allah ( cc )’tan başka hiç kimse için meşru değildir. İnsan için canlıyı yakmak caiz değildir.Bunun için ne olursa olsun anız yakmak haramdır.
Günahtır.Karınca gibi milyonlarca yerin üstünde ve altında yaşayan birçok canlı yanmaktadır. Ayrıca hava kirliliği yaparak kul hakkına da girilmektedir.Bunu yapanların dünyada da, ahirette de halleri iyi olmaz.
*
Bir dairesinde kiracı olarak oturduğum apartmanın bahçesindeki ağacın meyvesinden yiyebilir miyim?
Hayır, yememek gerekir.Apartmanın bahçesindeki ağaçlar da diğer ekleri gibi ev sahiplerine aittir.Apartman dairesini kiralarken ev sahibine ait bütün ortak şeyler mesela bahçe, bahçe içerisindeki ağaçlar vs. kiraya dâhil edilirse, kiracının bunları kullanması caizdir. İzinli olduğu için bu ağaçların meyvesinden yemesi de caiz olur.Tek katlı ve bahçeli bir evi kiralayınca da ağaçlarının meyvesini toplamak ve yemek yine sahibinin iznine bağlıdır.
*
Hem Şevval’in altı gününde oruç tutmak, hem de Ramazan’da tutamadığım günlerin kazasını yapmak istiyorum.İkisine bir niyet olur mu?
Hayır, olmaz.Kaza orucunun niyeti ayrı, Şevval orucunun niyeti ayrıdır. Kaza oruçlarının niyeti kesinlikle imsakten önce olmalıdır.Nafile oruç olan, Şevval ayında tutulan altı gün oruçlarının niyeti imsaktan sonra kuşluk vaktine kadar da yapılabilir. Nafile oruca niyet eden kaza orucunu tutmuş olmaz. Kaza orucuna niyet eden Şevval orucunu tutmuş olmaz.Bir gün için sadece bir oruca niyet edilebilir ve bir oruç tutulabilir. Hem kaza ve hem de nafile için aynı gün oruç tutulmaz.
Kalın sağlıcakla