Liyakat aranıyor.Güzel liyakatli olsun, zaten birçok insanda buna itiraz etmez.
Çünküliyakat, layık olma, yeterli ve yetenek olarak ifade ediliyor.Bir iş için, o işin yeterliliğine sahip olmaktır.Hep de şu söylenir, Kim işin ehli ise, iş ona yaptırılsın.Liyakat dikkate alınsın ama sadece o yeterli mi?Ne düşünürsünüz bu konuda?
*
Günümüzde liyakatli insanlar iş yapıyor diyoruz değil mi?Veya bize öyle deniyor.Hani burada işini güzel ve düzgün yapanlar, işte onlar için, Arapçada bir kaide vardır, istisnalar kaideyi bozmaz.
Peki, sadece liyakat yetiyor mu?Gelin beraber yaşanmış bir olayı beraber okuyalım.
Köşe yazarlığı yaptığım bu gazetede (Çukurova Barış Gazetesi’nde) geçen günlerde bir haber yayınlandı.
Haber de iddia neydi?
Çukurova Üniversitesi’ne bağlı bazı fakültelerde okuyan bir kısım öğrencilerin notları hak etmedikleri şekilde yükseltilmiş ve fakülteden mezun olmuşlar.
Kim yapmış bunu?
Çukurova Üniversitesi Rektörlük Öğrenci işleri Dairesi’ndeki görevli ne yapıyor notları değiştirerek bazı öğrencilerin mezun olmasını sağlıyor.
Bu konuda gerekli açıklama köşe yazarlığı yaptığım Barış Gazetesi’nde detaylı şekilde haber olarak kamuoyuna duyuruldu.Konunun detayını orada okuyabilirsiniz.
*
Az önce ne yazdım, sadece liyakat yeterli mi?
Herhalde yukarıda yazdığım not değiştirme işini sen, ben veya bazı insanlar yapamaz.
O da bir uzmanlık ve liyakat isteyen bir iş.Ama bu liyakatli kişi iddia edilen işi yapmış, Gazetede belgeleri var.
Peki, o zaman sadece liyakat yetiyor mu? Onun yanında,emanet edilen bir görev var size, Emanete hıyanet etmemek lazım, emanet, güvenmek demektir.O zaman aklıma hemen şu geliyor.Bir hocaya görev verilecek, bir iş için aradığınız kişide ne gibi özellikler ararsınız sorusuna.
İşini iyi bilen ve yapan (Liyakat ve ehliyet sahibi)doğru ve dürüstve İnançlı ve dindar olacak.Kişi önce işini bilecek ama bunun yanında, Kendisine emanet edilen görevi emin, güvenilir şekilde yapması lazım.
Burada kul hakkı yok mu?
*
Liyakatin yanında,ahlaklı olacak, etik kurallar içinde hareket edecek, Sorumluluklarını şahsi çıkar gözetmeden kurumun ve toplumun faydasına yönelik icra etmesi lazım değil mi?Toplumun en büyük ihtiyacı olan adalet ve güven hissi yok edilmemeli.Liyakatin dostu adalet, düşmanı ise kişisel çıkarlardır.