Siyasetçilerin Adana ya da Çukurova gezilerinin bazılarının adını duyurmaları için fırsat olduğunun farkında mısınız bilmem..
Ne zaman devletin üst görevlisi siyasetçileri Adana'ya gelse, birileri fotoğraf çektirip paylaşıyor:
"Falanca siyasetçimize projelerimi anlattım.."
Halbuki adamın, o siyasetçiyle görüşmesi 2 dakikayı geçmiyor..
2 dakikayı bulan görüşmeler bile aslında çok az..
Bir fotoğraf çekimi kadar görüşmeler çoğu..
Yani, saniyelerle sınırlı anlık bir durum..
Fakat, fotoğraf çekildikten sonra yapılan paylaşımlara, gazeteler gönderilen bültenlere bakarsanız, kahramanımız ile bakan saatlerce oturup konuşmuşlar..
Bizimkiler projelerini uzun uzun anlatmışlar..
İşi gücü olmayan bakan da saatlerce ilgiyle dinlemiş..
Ardından, "aferin" deyip bizimkilerin sırtını sıvazlamış..
Ya böylesine gülünç paylaşımlara, kendini çok "very important person" göstermeye çalışmanın ne anlamı var..
Sizlere ne katacak?..
Çıkıp, bakanla bir fotoğraf çektirdik, "hoşgeldiniz dedik" deseniz küçülecek misiniz, VİP olmayacak mısınız?…
Yapmayın allah aşkın, gülünç oluyorsunuz….
********
Adalet Partisi ilk logosuyla yeniden sahnede
Türk siyaset tarihinde ayrı bir yeri olan partilerden Adalet Partisi, ilk logosuyla yeniden siyaset sahnesine döndü..
Ragıp Gümüşpala'nın kurucu genel başkan olduğu ancak adı Süleyman Demirel ile özdeşleşen Adalet Partisi 12 Eylül darbesinden sonra kapatılmıştı..
Siyasi partilerin yeniden açılmasına karar verilince, bir kez daha Sadettin Bilgiç - Süleyman Demirel çekişmesine sahne olan 19 aralık 1992 tarihinde yapılan büyük kongresinde Adalet Partisi, Bilgiç ve ekibinin karşı çıkmasına karşın Süleyman Demirel'in yani partisi Doğru Yol Partisi'ne katılmıştı..
Selanik Sokak'ta bulunan 5 katlı genel merkez binası da DYP'ye geçmişti..
Adalet Partisi adını koruma altına almak için 11 Nisan 1995 tarihinde yeniden açılmıştı. 26 Kasım 2009'a kadar faaliyet göstermesine karşın seçimlere katılma yeterlliliği olmadığı için sezçimlere katılamayan ve tabela partisi olarak kalmış, bu tarihte varlığına son vermişti..
Adalet Partisi üçüncü kez, 9 Ekim 2015 tarihinde Vecdet Öz ve arkadaşları tarafından yeniden kuruldu..
Bu kez, önceki açılıştan farklı olarak, AP ile özdeşleşen bugün DP'nin kullandığı Kırat logosuyla değil, Adalet Partisi'nin 1961'de kullandığı kırmızı zemin içinde kitap ve ortasında güneş bulunan ilk logosuyla sahneye çıktı..
İlk logodan tek farkı, 1961'deki logo dokuzgen bir kırmızı zemin içerisinde kitap ve güneşten oluşurken, bu kez yuvarlak kırmızı zemin tercih edilmesi oldu.
Adalet Partisi, 1995'de açılan 2009'da kapanan Adalet Partisi gibikurulduğu günden bu yana seçimlere katılmadı. 2019'da yapılacak seçimlere ise Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve Hak ve Adalet Partisi ile ittifak yapaarak gireceğini duyurmuştu.
Peki kimlerden oluşuyor Vecdet öz'ün genel başkanlığını yaptığı Adalet Partisi'nin yeni kadrosu?..
GENEL İDARE KURULU: Vecdet Öz, Tevfik Uğur Sipahi, Avam Apaydın, Ali Karnap, Ramazan Kopuz, Mehmet Kıvanç Özel, Halil İbrahim Şahinler, Yakup Levent Acar, Yaşar Karahan, Musa Kazım Kılıç, Muzaffer Çıklabakkal, Serpil Güleçyüz, Filiz Erdoğdu, Nihat Alparslan, Adnan Dikicioğlu, Ahmet Çevik, Ahmet Saatçilar, Cevat Alp, Ercüment Tekin, Gıyasettin Yıldırım, Gürsel bayat, Halim İslam Güçlü, Hasan Paşa Yorulmaz, Mehmet Kazım Dinç, Mehmet Özdemir, Nesimi Özgöz, Nurettin Danışman, Özcan Özsoy, Perihan Özcan, Petek ayda Ustaömer, Sertan Yeşilkaya, Sıtkı Ada, Yaşar Demir, Ziya M. Demiralp, Erol Korkut, Halit Mete Alpman, Nimet Özden, Şaban Yiğit, Ömer Işık Ece, İbrahim Murat Aktürk, Adnan Dikicioğlu.
MERKEZ KARAR KURULU: Nilgün Çetinkaya, Halit Kandamış, Ergun Utku, Burak Uluköylü, Osman Çakmak, Nezir Özdemir, Ömer Çobaner, Hüseyin Balcı, Ünal Artunç, İsmail bilen, Latif Akgül, Oğuz Akbulut, Peksever Müderrisoğlu, Engin Cüce, Enise Gülal Sadeefe, Ergun Akın, Ferhat Tuncer, Gökhan Tarateke, Halit Altıntaş, İnci Altınok, Kazım Ateş, Kıoyas Aydın, Nihan Konuralp, Okan Atasoy, Seçkin Şefkatli, Sinan Gündüz, Ahmet Yalavaç.
YÜKSEK HAYSİYET DİVANI: Turgut Karnap, İskender Hancı, Özgür Ersel Utku, Muzaffer Karakoç, Özkan Alemdaroğlu, Sibel Çağala, Hüseyin Konuralp, Hüseyin Nişan, Kemal Oğuz, Nedret Bayram, Yaşar Soycan.
**************
Türkçü dostlara bir uyarı
Bugünlerde sosyal medyada "Türkçü" görünümlü siteler, gruplar çoğaldı..
İncelediğinizde kiminin gerçekten Türkçü ve Turancı olduğunu anlıyorsunuz..
Ama, kimileri var ki, tamamen trol siteler..
Adına bakıyorsunuz, hemen hepsi "Türk, Türkçü, Hun, Göktürk, Bozkurt" sözcükleriyle başlıyor..
Tabi bu adların arkasında başka takılar da ekliyorlar..
Kimi ocak, kimi "Tim", kimi parti olduğunu iddia ediyor..
İnceleyince görüyorsunuz, adları ve profillerindeki fotoğraflarla siteninin hiç ilgisi yok..
Türkçülük yerine sentezci fikirleri savunuyorlar..
Turancılık yerine Kudüs'e ağıt yakıyorlar..
Hun diyorlar, "Türk İslam Ülküsü"nü yaymaya uğraşıyorlar..
Göktürk diyorlar, malum proje partisinin ipiyle Türkçülere bağlamak istiyorlar..
Bozkurt diyorlar, Türkçülükle ilgisi olmayan bir kişiyi kahraman olarak lanse ediyorlar..
Açıkçası, Türkçüleri ve Turancıları, güncel siyasetlerine alet etmeye çalışıyorlar..
İlk attıkları mesajlarda Türkçü ve Turancı imajını veriyorlar..
Bir kaç mesaj sonra asıl niyetlerini gösteren mesajlarlar akılları sıra ince ince işlemeye çalışıyorlar..
Unuttukları bir şey var...
O da, Türkçü ve Turancılar'ın bu ülkenin sosyalist kesim ile birlikte en çok okuyan ve düşünen kesimi olduğu..
Türkçüler, bu tür trolleri anında fark ediyorlar..
Ama yine de, Türkçü Turancı kardeşlerimden, bu tür trol grup ve sitelere karşı hassas olmalarını istiyorum..
İlk bağlantı kurduklarında, o site ve grupları uzun bir şekilde inceleyin, geçmiş paylaşımlarnı tek tek gözden geçirin..
Sıonrasında hak ettiği yanıtı zaten vereceksiniz..
Troller trolluklarıyla kalacak..
********************
Çukurova örnek olsun!
Çukurova Belediyesi'nin dazenlediği Orhan Kemal Edebiyat Festivali geride kaldı..
Gitmedim ama sosyal medya ve medyadan takip ettim..
Çağrılan edebiyatçılara ve sanatçılara baktım..
Hepsi, Çukurova Belediyesi'ne egemen olan siyasal anlayışla bir şekilde gönül bağı olan kişilerdi..
Tümü sosyal demokratlıktan sosyalizme kadar uzanan bir çizgi içerisinde yapıtlar veren kişilerdi..
Orhan Kemal Festivali'ne davet edilen, davete uyan edebiyatçı ve sanatçıları görünce, ister istemez MHP'li belediyelerin geçmişte gerçekleştirdikleri benzer etkinlikleri aklıma geldi..
Özensiz, düzenleyen MHP'li belediyenin siyasal anlayışıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler boy göstermişti..
Hatta, daha da acısı, başka siyasi görüşlerde sanatçıların yanında, kopyala yapıştır şair ve yazarlar etkinliklerde adeta fink atmışlardı..
Etkinliğin sorumluluğu ise, MHP düşüncesini uzaktan yakından tanımayan kimi sözde deebiyatçılara bile bırakıldığı olmuştu..
Bir tarafta ilkesizlik..
Diğer tarafta ilkeli eylem..
Çukurova Belediyesi, Orhan Kemal Edebiyat Festivali'yle festivalin ve düzenleyen kurumun ruhuna uygun olarak nasıl gerçek edebiyatçı ve sanatçıların çağrılması gerektiğini bizlere gösterdi..
Umarım, bundan sonra MHP'li, AKP'li ya da başka siyasal partilerin yönetimindeki belediyelerin benzer etkinliklerine, nasıl düzenlenir, kimlerin çağrılması gerektiği konularında örnek olur..