Malum, 2019, Türkiye'nin kaderini belirleyecek seçimlerin yılı..
Üç seçim göreceğiz..
Yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecini yaşayacağız..
Bir anlamda, 2019'un kendisi tamamıyle seçim süreci olacak..
2019 seçimlerinin galibi MHP olacak..
Bu yazıyı not edin, hatta saklayın..
Daha önce bu sütunlarda yazmıştım..
Cumhur ittifakının oyu yüzde 65-70 bandında olacak, MHP'nin oyu yüzde 13-18 arasında oynayacak diye..
İddiamı bir kez daha daha güçlü şekilde yineliyorum..
2019 seçimlerinin galibi MHP ve Cumhur İttifakı olacak..
MHP, seçimlerde oyunu en çok arttıran parti olacak..
Şu anda yüzde 14'lerde oyan oyunu daha da arttıracak..
Cumhur İttifakı yüzde 70'i zorlayacak..
CHP oyları son genel seçimde aldığı oy oranından yüzde 3 daha aşağıda olacak..
HDP ciddi bir oy kaybına uğrayacak.. Yüzde 10 barajı civarında gel gitler yaşayacak...
İP hüsrana uğrayacak ve tek seçimlik parti olarak siyaset kabristanında yerini alacak..
***
MHP'ye ilgi patlaması
Bütün karşı propagandalara karşın MHP'de bırakın oy kaybını, oyunu sürekli yükselten parti..
MHP'nin yükselişinin farkında olan sadece gazeteciler ve siyasal analistler değil.
Yükselişin farkında oldukları için, MHP'ye ciddi bir yöneliş içindeler..
18 Mart'ta yapılacak 12'inci Büyük Kurultay öncesi MYK'ya girme yarışı başladı..
75 kişilik Merkez Yürütme Kurulu için şimdilik 1600 başvuru yapıldı..
Bu sayının 18'e Mart'a kadar 3 binleri bulacağını söylemek kehanet olmaz..
Başta Ankara olmak üzere, bir çok kentten Meral Akşener'in peşine takılıp giden çok sayıda eski MHP'linin, geri dönüş için kulis yaptıklarını da belirteyim..
Işık ya da işaret alsalar, bugün dönüş yapacak çok sayıda İP_'li bulunuyor…
Ama, o ışığın çıkacağını söylemek de zor..
Zira, teşkilatlar ve parti tabanı, İP'e gidenlerin geri dönmesine sıcak bakmıyor..
Geçmişte BBP, DYP ve ANAP gibi partilere gidenlerin dönüşüne sıcak bakan MHP tabanı, İP'e gidenlere karşı aynı toleransı göstermiyor…
**
Tıp Bayramı'nın anlamı
Bugün, 14 Mart Tıp Bayramı…
Başta doktorlarımızın olmak üzere sağlık camiasının coşkuyla kutladığı bu bayramın nedir peki..
Tıp Bayramı, Türk tarihinin şanlı bir olayından doğmuştur..
Sadece doktorlarımızın ve sağlıkçılarımızın değil, bütün Türklerin kıvanç duyduğu bir eylemin sonucu..
Kısaca anlatmak gerekirse..
13 Kasım 1918'de İstanbul'u işgal eden İngilizler, birliklerine karargah yapmak amacıyla 3 Şubat 1919'da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'ye el koymuştu..
Tıbbıye öğrencileri, 14 Mart 1919'da ingiliz işgalindeki okula Türk Bayrağı asarak, hem Tıbhane-i Amire (Batılı anlamda ilk tıp okulu)'nin açılışını kutlar, hem işgale karşı direniş ilan ederler..
Tıbbıye öğrencilerinin protestosu, yurt savunma hareketi olarak tarihe geçmiştir..
Cumhuriyet'in ilanından sonra 14 Mart, "Tıp Bayramı" olarak kutlanmaya başlandı..
Yani, 14 Mart emperyalist işgale karşı Türk gençliğinin başkaldırdığı gündür..
Tıp Bayramı, işte bu kadar kutsal bir direnişin günümüze bayram coşkusuyla ulaştığı gündür..
Kimileri, 14 Mart Tıp Bayramı için kutlamanın koşulları ortadan kalktı deseler de, öyle değil..
Türk adı dünyada var oldukça kutlanacak, kutlanması gereken kutlu bir gündür..
Emperyalizmle başkaldıran Türk gençliğini andığımız ama aynı zamanda emperyalizme direnişin başladığı gün olarak bayram günüdür..
Bu vesileyle, 14 Mart 1919'da emperyalist işgale başkaldırıyı başlatan Türk gençlerini saygı ve minnetle anıyor, Cumhuriyet'in bizlere armağan ettiği Tıp Bayramını gönülden kutluyorum…
**
Gerçek tarihçi sonsuzluğa uğurlandı
7 Mart günü uçmağa varan gerçek tarihçilerimizden Murat Eskenderoğlu Acı, sonsuzluğa uğurlandı..
O, Türk Dünyasının büyük yıldızı, çağımızın en büyük tarihçi ve yazarlarındandı..
O, sadece kendisini Türk Dünyasına ve dünya bilimine armağan eden Kumuk Türklerinin değil bütün Türklerin övünç kaynağıydı..
Bizlere, hatta dünyaya tüm Avrasya'nın Türk olduğunu öğreten değerli büyüğümüz, gerçek tarihçimizi, son yolculuğunda bir çok seveni uğurladı..
Tünk Dünyasının bir kez daha başı sağolsun..
Tini şad, yeri Tanrıdağı olsun….
******************
Sırbistan'a teşekkürler
Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar, düşmanları tarafından fırsata çevrilmek isteniyor…
Yunanistan, hem adaları işgal ediyor, hem Avrupa ülkelerini "Ben Avrupa'nın topraklarını savcunuyorum. avrupa benim yanımda olsun" diye ağlıyor..
Ermenistan ve Ermeniler, her fırsatta sözde soykırımı gündeme getirmeye çalışıyorlar..
Geçtiğimiz haftalarda, İsrail'de bir girişimde bulunmuşlardı..
İsrail Parlamentosu, Ermenilere tokat gibi yanıt vermişti..
İsrail Parlamentosu, "Olayları tarihe bırakmak lazım" deyip Ermeni iddialarını reddetmişti..
İsrail'in tokadı Ermenileri yıldırmamış olacak ki, bu kez Sırbistan'da sözde soykırımın tananması için girişimlere başlamışlardı..
Bir tokat da Sırplardan yediler..
Sırbistan Parlamentosu, Ermeni lobisinin emrindekilerin hazırladığı 1915 olayları ile ilgil Ermeni iddialarının soykırım olarak tanınmasını öngören tasarının Meclis gündemine alınmasını reddetti..
Teşekkürler Sırbistan ve Sırbistan Parlamentosu..
Bu arada, Siyasal islamcıların Sırpları ve Yahudileri düşman olarak Türk halkına göstermek istediği bu günlerde, İsrail ve Sırbistan'ın Türkiye'ye dostluklarını göstermelerinden alınacak çok dersler var..
En basitinden, gaza gelip dostları düşman, düşmanları dost olarak görmemek gerektiği dersini ilk ders olarak almalıyız..