ABD'nun tıkır tıkır işleyen BOP projesi ve Türkiye'nın sınırlarının yeniden belirlenmesi projesi MHP ve Devlet Bahçeli'nin dirençli politikası, AKP'nin çözüm sürecinden vazgeçip, yurt içinde ve dışında terör örgütlerinin üstüne gitmesiyle bozulmuştu..
AKP ile MHP arasında kurulan ve bugünlerde hukuki altyapısı da hazırlanan "Cumhur İttifakı", ABD'nin Türkiye ve Ortadoğu hesaplarını tamamen bozacak bir gelişme..
ABP'nin planlarının gerçekleşmesi için artık iki şey gerekiyor..
Birincisi, AKP - MHPittifakının mümkün olduğunca erozyona uğratılması..
İkincisi, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura taşınması..
İkinci aşamanın yani, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura taşınması için mutlaka Cumhur İttifakı'nın erozyona uğratılması, hırpalanması gerekiyor..
ABD, Cumhur İttifakı'nın erozyona uğratılması konusunda ümitlerini CHP ve Hayır Cephesi'nin yavru partisi İP'e bağlamış durumda..
Darbe kalkışması öncesinde ABD projelerinin sağlıklı yürütülmesi için zayıflatılması gerektiği için MHP yoğıun saldırıya maruz kalmıştı..
Şimdi de, bir taraftan MHP'deki koltuklarını kaybedenlerin buluştuğu kulüp olan İP ve CHP, her fırsatta MHP'ye vurmaya çalışıyorlar..
AKP'yi de MHP çizgisine geldiği, terörle mücadele başladığı için "eskiden böyleydin, şimdi niye mücadele ediyorsun" diye eleştirerek erozyona uğratmaya çalışıyorlar..
İttifak beklenen ölçüde erozyona uğratılırsa, ABD'nin cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini ikinci tura taşıma projesi de olabilirlik düzeyine gelmiş olacak..
İşte bu durumun gerçekleşmesi için ABD, tüm planlarını İP'in MHP'den ciddi oranda oy götürmesine, 16 Nisan anayasa Referandumunda AKP'nin evete ikna edemediği seçmeninin "Hayır Cephesi"nde kalıcı hale gelmesine bağlamış durumda..
Sürecin ikinci tura taşınmasıyla, CHP, HDP, İP, belki Saadet ve bazı küçük partiler, Cumhur İttifakı'nın adayının karşısında bir aday etrafında blok oluşturacaklar..
***
Kocakarının arkasından öküz geliyor
Hep sisayet yazacak değiliz ya, bugün de de gülümseten bir anekdot paylaşalım...
Bugünlerde tanık olduğumuz üzere, Şubat ayının son günlerinde bir hafta boyunca eski hesapla kocakarı soğukları denilen sert bir hava hüküm sürer.
Koca Ragıp Paşa işte böyle günlerden birinde, önünde yürümekte olan Şair Fitnat Hanıma laf atmış;
"- Bu koca karı da amma dondurdu ha(!)"" demiş.
Şair Fitnat hiç o lafın altında kalır mı? Anında yapıştırmış:
"- İyi ama, arkasından da öküz* geliyor..."
-----------
* Kocakarı soğuklarından hemen sonra esmeye başlayan öküz fırtınası.
***
Bir ülkü devi daha göçtü
12 Eylül öncesinin çilekeş Ülkücü gençlerinden biri daha uçmağa vardı..
Ülkücü Hareket'in 12 Eylül öncesindeki mücadelesinde büyük emekleri olan, 12 Eylül döneminde dea uzun yıllar zindanlarda çile çeken Mervan Çalış, bedenen aramızdan ayrıldı..
Yıllardır inönü Parkı içerisinde çay ocağı işleten ve tüm Adanalıların tanıdığı Mervan Çalış kardeşimiz, 21 gün hayata tutunmak için direndi..
Tedavi gördüğü hastanede uçmağa veren Mervan Çalış, önceki gün ebedi istiratgahına uğurlandı..
Yeri, Mete Kağanların, Attilaların, Cengiz Kağanların yanı olsun…
***
Alper Sunaçoğlu'nun acı günü
Türkçü kardeşlerimizden Alper Sunaçoğlu annesi Nuray Yılmaz Sunaçoğlu'nu yitirdi…
Alper Sunaçoğlu, Türkçü düşüncesinin yanında gümrük müşaviri olarak meslektaş olarak da sevdiğim bir kişi..
Babası Kaya Sunaçoğlu da, yine gümrük müşaviri olarak meslektaşımdı..
Bir meslektaşımın eşini, diğer meslektaşımın annesini yitirmesine çok üzüldüm..
Önceki gün, Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verilen Nuray Yılmaz Sunaçoğlu'na Tanrıdan rahmet, başta Türkçü kardeşimiz Alper Sunaçoğlu ve babası Kaya Sunaçoğlu olamk üzere tüm Sunaçoğlu ailesine başsağlığı diliyorum…