Evet, AK Parti Adana İl Teşkilatı nasıl bir işlem yapacak, çok merak ediyorum.. Lafa sondan başşlamış olduk, kusura bakmayın.. Biliyorsunuz, İçişleri Bakanlığı, kısa bir süre önce bazı özel güvenlik şirketlerinin ruhsatlarını iptal etti.. Bunlların arasında Seyhan Belediyesi ile Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nde özel güvenlik hizmeti veren şirket de var..
Doğrusu, şirketin sahipleri ve yöneticileri hakkında en küçük bir bilgim yok.. Tek bildiğim, Seyhan Belediyesi AK Partideyken, Azim Öztürk'ün gözbebeği olduğu.. Tabi, bir de AK Parti'ye yakınlığı ile bilinen Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin eski rektörü Adem Ersoy'un yakın ilgisine mahzar olduğu.. Bu sayede, hem Seyhan Belediyesi'nin, hem de Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin güvenlik işlerini üstlenmişti.. Son kararla, hem Seyhan Belediyesi, hem de Adana BTÜ'deki işlerine son verildi..
O firmanın dışında bir başka firma daha İçişleri Bakanlığı'nca kapatıldı.. İşte o firmanın sahibi ve yöneticisinin AK Parti Adana İl Başkan Yardımcısı Sevda Erdede'nin olduğu ileri sürülüyor… Bu iddia bana değil, AK Parti'yi yakından tanıyan gazeteci arkadaşımız Zeki Kızılkaya'ya ait..
Zeki Kızılkaya gibi ben de merak ediyorum, İl Başkanı Fikret Yeni, yönetim kurulunda birlikte çalıştığı ve şirketi FATÖ/PDY'den kapatılan Sevda Erdede ile ilgili ne gibi işlem yapacak?.. Görevinden istifaya mı zorlanacak?.. İhraç mı edilecek?..
Yoksa hiç bir şey olmamış gibi devam edilecek?.. Zeki Kızılkaya'nın çok ciddi bir iddiası daha var Sevda Erdede ile ilgili olarak.. Adana'da AK Parti referansı ile işe girdirilen insanları Sevda Erdede organize ediyormuş.. Kızılkaya'nın sorduğu gibi, bütün kurumlarda AK Parti aracılığıyla işe girenlerin referanslarının da sorgulanması gerekmiyor mu? Bu insanlardan kaç tanesinin referansı Sevda Erdede?…
İçlerinde FETÖ ile bağlantısı olanlar var mı? Evet, gözümüz AK Parti Adana İl Başkanlığında.. Bu konuda nasıl bir yol izleyeceklerini takip edeceğim… Müezzinoğlu'nun dürüm yediği fabrika Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, iş dünyasıyla buluşmaya ve evet oyu istemeye geldiği Adana'da, öğle yemeğini de işçilerle yemişti.. Müezzinoğlu'nun işçilerle dürüm yemesi hoşuma gitmişti ama dürüm yenen fabrika kafama takılmıştı…
Bakanın programında belirtilen tesisin adı hiç tanıdık gelmiyordu.. Araştırınca, aslında çok tanıdık bir isim çıktı.. Bakan Müezzinoğlu'nun ziyaret edip, çalışanlarla dürüm yediği tesis, Tosmur ailesine aitti. Fatih Tosmur'un Tat Nişasta ile aynı üretimi yapan ikinci fabrikasıydı.. Şu insan sağlığını olumsuz etkilediği, bazı fabrikaların kota aşımı yaptığı söyleyen glukoz üreten bir tesisti..
Tat Nişasta'nın da, Omnia Nişasta'nın ana üretim alanı glukozdu.. Bu bilgiden sonra, Bakan Müezzinoğlu'nu Fatih Tosmur'un fabrikasına götürenleri doğrusu merak ettim.. Koskoca Organize Sanayi Bölgesi'nde Tosmurlar'ın fabrikasından başka ziyaret edilebilecek tesis yok muydu? Sağlığa zararı ve kota aşımı tartışmalarının odağındaki glukoz üreten tesis yerine başka bir alanda üretim yapan tesis yok muydu? Bakanın ziyaretinde kriter neydi?
Siyasi bir tercih miydi? Zaten öyle görünüyor.. Sinai ve ekonomik başarıdan çok siyase ilişki geçerli tek ölçüt görünüyor… Zira, Fatih Tosmur, AK Parti Adana Milletvekili ve Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik'e Adana'daki en yakın isim olarak biliniyor...
Fuar açılışından bir ayrıntı
TÜYAP'ın düzenlediği fuarlardan Evleniyoruz 2017 Fuarı önceki gün açıldı.. Açılış fotoğraflarında görüşdüğü üzere, törene Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Oda başkanları katılmıştı.. Fotoğrafta dikkati çeken ayrıntı ise platformda AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni'nin olmasıydı.. Bakanı, Valiyi anladık.. Devletin yöneticileri..
Belediye başkanları ile oda başkanlarını anladık.. Fuarın paydaşlarıydılar.. Bakan ve Vali devleti temsilen, belediye ve oda başkanları paydaşlar olarak o platformdaydılar.. Peki, Fikret Yeni neden dolayı o platforma yerini aldı? _AK Parti il Başkanı olarak o platformda yer aldıysa, MHP, CHP ve HDP'nin il başkanları neden yoktu? Yeni Meclis'te temsil edilen ve iktidar olan bir partinin il başkanı olarak platformda yer aldıysa; MHP, CHP ve HDP il başkanları da Meclis'te temsil edilen muhalefet partilerini temsilen açılış töreninde yerlerini almalıydılar..
Üstelik, Yeni'nin o platformda olması, "Evleniyoruz 2017 Fuarı"nın paydaşlarına yapılmış büyük bir haksızlıktır…. Yeni düşman Almanya AK Parti, seçimlerde istediğini almak, iktidarda kalmak için gerilim politikasını her seçim uyguluyor..
Ya yurt içinde gerilim politikası takip ediliyor, ya da bir dış ülke düşman ilan ediliyor.. Bir seçim dönemi, üzde 50'yi diğer yüzde 50'nin üzerine saldırmaması için zor tuttuklarını söylemekten kaçınmıyorlar.. İçerdeki gerilimin prim yapmayacağı zaman ise dış gerilimler devreye giriyor.. Bir ara Suriye ve Beşar Esad düşman ilan edilmişti.. Yakın geçmişte, Rusya düşman olarak lanse edilmişti..
Şimdilerde Fetöcülerin düşürdüğü söylenen Rus uçağının düşürüldüğünde, "emri ben verdim" diyenler çıkmıştı.. "Düşürdüysek n'olmuş" diyenler oldu.. AK Parti'nin her kademeden yöneticisi Rusya'ya meydan okumuştu.. Seçimler bittikten sonra Rusya ile sular durulmuş, düşmanlık unutulmuştu..
Rusya'ya meydan okuyanlar, "Rusya bizim dostumuz" demeye başlamışlardı. 16 Nisan'da yapılacak referandumda, yeni düşman olarak Almanya belirlenmiş görünüyor.. AK Partili bakanların Almanya'da yapacakları siyasi içerikli toplantıların Alman Hükümeti tarafından yasaklanmasından sonra başlayan gerilim, neredeyse krize dönüşmüş durumda..
Geçen seçimler öncesi Rusya'ya yaptıkları gibi, AK Partili yöneticiler bu kez toplu halde Almanya'ya meydan okumaya başladılar.. Almanya'ya meydan okuyanların, Hollanda'nın AK Partili bakanların yapacağı siyasi toplantılara yasak getirmesine ise hiç ses çıkarmıyorlar.. Gündeme bile getirmiyorlar.. Bu durum, AK Parti'nin referandumda kullanacağı düşmanın Almanya olduğunu gösteriyor.. AK Parti, Almanya ile başlatılan suni gerilimi "Evet"e çevirmek istiyor.. Referandumdan sonra gerilim merilim kalmadığını göreceğiz.. Tıpkı Rusya ile yaratılan gerilim gibi, Almanya ile başlayan gerilim de referandumla birlikte rafa kaldırılacak, meydan okumaların yerini dostluk mesajları alacak…