İyi Parti Adana Milletvekili Bilal Bilici, ABD’de Aspen Güvenlik Zirvesine katılmış ve bunu da danışmanları aracılığıyla medyaya servis etmişti..
Haber üzerine Aspen Güvenlik Zirvesi ile ilgili biraz kamuoyuna bilgi vermek bir gazetecilik görevi..
Aspen Güvenlik Zirvesi, dünyada Amerikan Derin Devleti olarak tanınan bir oluşum.. Bunu da ben değil, Amerikan basının ulusal güvenlik konusundaki en önemli yazarlarından Washington Post yazarı David Ignatius söylüyor.
Aspen Güvenlik Zirvesi’nin daimi katılımcılarından başında ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) başkanı geliyor.
Aspen Enstitüsü, 1949 yılında Aspen İnsan Araştırmaları Enstitüsü adı altında kurulmuş, kar amacı gütmeyen ve uluslararası bir kuruluş.
Görümnüşte, seminerler, politika programları, konferanslar ve liderlik geliştirme girişimleri aracılığıyla Enstitü ve uluslararası ortakları, partizan olmayan ve görünüşte ideolojik olmayan bir ortamda özgür ve adil bir toplum yaratılmasını teşvik ediyor.
Enstitünün merkezi Washington, DC, ABD'dedir ve Aspen, Colorado (ana evi) ve Maryland’de kampüsleri vardır. Bu kurumun Berlin, Roma, Madrid, Paris, Lyon, Tokyo, Yeni Delhi, Prag, Bükreş, Mexico City ve Kiev'de resmi ve gayri resmi şubeleri vardır ve faaliyet alanı Hindistan alt kıtası, Doğu Asya ile Orta ve Güney’i kapsamakta.
Bu kurumun siyasi olmayan misyonlara vurgu yapmasına karşın, Aspen’in bugün dünyadaki mevcut krizlerin üreticilerinden veya dengeleyicilerinden biri olarak kabul ediliyor.
Ünlü Aspen’i kimlerin destekediği de apayrı bir önem taşıyor tabi..
Aspen’i hangi kurum ve süper kurumlar ya da kişiler destekliyor?
Aspen Enstitüsü, ağırlıklı olarak Carnegie Corporation, Rockefeller Brothers Fund, Gates Foundation, Lumina Foundation ve Ford Foundation gibi vakıflar tarafından seminerler ve bireysel bağışlarla finanse edilmekte.
Mütevelli heyeti, siyaset, hükümet, iş dünyası ve akademiden de desteğine katkıda bulunan liderleri içermekte. Pennsylvania Üniversitesi Küresel Düşünce Kuruluşları Endeksi’ndeki en iyi 50 düşünce kuruluşuna ilişkin Uluslararası Politika Merkezi’nin Dış Etki Şeffaflığı Girişimi raporu, 2014-2018'de Aspen Enstitüsü’nün diğer düşünce kuruluşlarına kıyasla Amerika Birleşik Devletleri dışından en yüksek beşinci finansman miktarını aldığını tespit etti; ağırlıklı olarak Batı demokrasilerinden gelen bağışçılardan toplam 8 milyon ABD dolarından fazla. Ayrıca Suudi ve BAE rejimlerinden önemli mali yardımlar alıyor. İşte Aspen’in sıra dışı kurumuna daha yakından bir bakış. Dünyadaki mevcut krizleri önlemek amacıyla değil, mevcut güvenliği ve genel krizleri ve uluslararası sistemdeki boşlukları güçlendirmek amacıyla oluşturulmuş bir kurum.
Aspen Enstitüsü, The Atlantic ve Bloomberg ile birlikte, günümüz şehirlerindeki kentsel zorluklar için stratejiler geliştirmeye adanmış bir zirve olan City Lab adlı yıllık bir etkinliği birlikte düzenliyor!
Dünyada kentsel yönetim bahanesiyle ve bu konferansın katılımcıları tarafından dünyadaki birçok altyapı ilişkileri ve güvenlik üstyapısı hedeflenmekte. Aslında, siyasi olmayan konular, dünyadaki mevcut güvenlik ilişkilerine müdahale için bir örtü olarak kabul edilmekte.
Bu kurum, burs veya eğitim desteği bahanesiyle dünyanın diğer bölgelerinden bazı seçkinleri tespit etmeye ve desteklemeye çalışıyor. Yeni Sesler Bursu, Afrika, Asya ve Latin Amerika'dan başvuranlar için uzun vadeli bir programdır. Her yıl, adaylıklar Ağustos’tan Ekim’e kadar kabul edilir.
Bilderberg'in benzer bir versiyonu
Bazı analistler, Aspen Enstitüsü’nün yakın gelecekte dünyanın güvenlik denklemlerinde daha belirgin bir rol oynamayı planladığını söylüyor.
Amerika’da bağımsız güvenlik kurumlarının ayakta kalma gücü yok.
Aspen gibi güvenlik kurumlarıyla ilgili Amerikalı bir analist ve teorisyen olan Stephen Landman, JamJam’e şunları söylüyor: “Amerikan güvenlik ilişkilerinin analizinde, bu alanı yöneten makro ilişkiler unutulamaz. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki güvenlik kurumlarının, bu ülkenin iki geleneksel partisinin ve güvenlik ilişkilerini yöneten resmi yozlaşmış akımların desteği olmadan doğal olarak oluştuğu söylenemez. Bu arada, burada Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında hiçbir fark yoktur. Görünüşe göre bağımsız ve güçlü güvenlik kurumları, gerçek değil, aslında imajlardır. Dünyada kriz, kaos ve huzursuzluk yaratmaya çalışan akımlar tarafından destekleniyorlar. Landman sözlerine şöyle devam ediyor: “Amerikan sisteminin politikalarını gerçekten analiz etmek isteyen herhangi bir kurum sadece desteklenmiyor, her türlü baskıyla karşı karşıya kalıyor.”
Bir Türk milletvekilinin, “Amerikan derin devleti” olarak tanımlanan, CIA başkanının katıldığı, etkinlikleri dünyada casusluk olarak kabul edilen bir toplantıya neden katılır?
Eğer, davetli olarak katıldıysa, kim neden, hangi görevi sebebiyle davet etti?
Bu soruların yanıtını vekilden bekliyoruz!...