MHP ve BBP'nin kurucusu Muhsin Yazıcıoğlu'nun sayesinde, Türk milliyetçilerinin bir kısmı son dönemlerde 3 Mayıs ile ilgili kavram kargaşası yaşıyorlar..
Türkçüler'in bir bölümü de "Türkçülük Günü" diyor.
Nisbeten doğru bir adlandırma olsa da, Türkçülüğün ebedi yolbaşçısı Atsız Ata'nın verdiği adla yine de pek uyuşmuyor..
Çünkü, Atsız, ilk anıldığı yıl olan 3 Mayıs 1945'ten bu yana 3 Mayıs'ı Türkçüler Günü ilan etmişti..
MHP'liler ve BBP'liler ise "Milliyetçiler Günü" gibi 3 mayıs ruhunu asla yansıtmayan bir adı yeğliyorlar..
3 Mayıs Türkçüler Günü ile ilgili olarak çok şeyler yazıldı..
Sözü, Türkçüler Günü'nün asıl sahibine vermek gerekiyor..
Atsız Ata, Orkun Dergisinin Nisan - Mayıs 1962 tarihli sayısında 3 Mayıs 1944'ü ve Türkçülük Gününü açık açık anlatmıştı..
Gelin o muhteşem yazıyı bir kez daha okuyalım..
3 Mayıs Türkçüler Günü'nde yolbaşçımız Atsız Atamızı bir kez daha saygı, sevgi ve minnetle analım..
"3 MAYIS 1944
3 Mayıs, Turkçülüğün tarihinde bir dönüm noktası oldu. O zamana dek yalnız duygu ve düsünce olan, edebi ve ilmi sınırları pek de aşmayan Türkçülük, 1944 yılının 3 Mayısında birdenbire hareket oluverdi.
Ali Suavi'ler, Süleyman Paşa'lar, Mehmet Emin'ler, Ziya Gökalp'ler, Riza Nur'lar
yalnız duygu, düşünce, iş Türkçüsü iddiler. Hareket Türkçüsü olmamışlardır. Çırağan baskını Türkçü Ali Suavi'nin siyasi bir hareketiydi. Bunun Türkçülükle ilgisi yoktu. Sihhiye vekili olduğu zaman gayritürkleri atarak yerine Türkleri yerleştiren Rıza Nur da fiili Türkçülük yapayordu. Fakat bu da hareket değildi.
Türkçülükte ilk hareketi, 3 Mayıs 1944 çarşamba günü, Ankaradaki birkaç bin
meçhul Türk genci yaptı. Bu bakmdan Türkçülük tarihinde onların hususi bir ardağı vardır.
Bundan sonra 3 Mayıs Türklerin günüdür. Ona bir bayram diyemeyeceğiz, çünkü yıllarla süren büyük ıstırabımız o gün başlamıştır. Ona bir matem demek de
kaabil değildir. Çünkü bunca sıkıntıların arasında bize büyük bir sınav vermek,
yürekliyle yüreksizi er meydanında denemek, yahşı ile yamanı ayırmak fırsatını vermiştir. O güne değin tehlikelerden gaafil bir bala topluluğu ile yürüyen Türkçülük, 3 Mayısta gafletten ayılmış, maskelerin arkasındaki igrenç yüzleri görmüş, can yağılarını tanımış, dost sandığı satkınları ayırt etmiş, hayalin yumuşak bulutlarından gerçekin sert topraklarına düşmüştür.
Böyle sağlam bir sonuca varmak için çekilen bunca sıkıntılar boşa gitmiş sayılamaz. Bundan dolayı biz 3 Mayısa Türkçülerin günü deyip çıkıyoruz.
Türkçülük, tek sandığı yağışına karşı 3 Mayıs hareketini yaparken onun çift olduğunu acı bir deneme ile öğrendi.
Bu milli hareketin zaferinden korkan Türkçülük yağıları, Türkçüler orta çağı andıran vahşetlerle hapse atılır ve aleyhlerinde türlü yayınlar yapılırken, onlar tartışmaya çağırmak garabetini de gösterdiler. Tarih bunu bağışlamayacak ve Türkçülerin günü olan 3 Mayıs, bir gün Türklerin günü olunca onlar tarihin büyük mahkemesinde uygun oldukları akibete uğrayacaklardır.
Türkçüler! Toplu ya da yalnız, her yerde 3 Mayısı analım. Analım ve Kür Şad'ın armağanını yüceltelim.
ATSIZ"