MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çıkışı, yıllardır herkesin şikayetçi olduğu yüksek seçim barajını yeniden gündeme getirdi..
Şimdi milletçe, seçim barajını tartışıyoruz..
Çok ilginçtir ki, 12 Eylül darbecilerin "siyasi istikrar" adına getirdiği yüzde 10'luk seçim barajından 12 Eylül sonrası kurulan tüm partiler şikayetçı oldu..
Muhalefette barajdan şikayet edip, düşürülmesini isteyenler; iktidara geldiklerinde söylediklerini unuttular..
Yüzde 10'luk seçim barajının amansız savunucusu oldular.. Bugüne kadar da hep böyle oldu..
Kimler şikayet etmemişti ki, seçim barajından.. MDP, HP, Refah, Fazilet, MHP, DYP… Hepsi de şikayetçiydi.. Şikayetleri iktidara gelince bitmişti.. Şimdi Sayın Bahçeli'nin çıkışıyla yeniden gündeme geldi..
AK Parti yönetimi bir taraftan kalsın derken ürkek ürkek Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bu konuda gelecek açıklamayı bekliyor..
Onun için yarım ağız barajı savunuyor, yarım ağız değişebilir mesajı veriyor.. CHP, biz daha önce istemiştik deyip, bugün baarjın düşürülmesini isteyen MHP'yi eleştiriyor.. Halbuki, tüm halkımız seçim barajından şikayetçi..
87 siyasi partimizin 86'sı şikayetçi.. O halde yapılacak belli: Meclis'te temsil edilen partiler toplanacak, seçim barajını aşağılara, dünyadaki benzer barajların seviyesine çekecekler..
Bana kalırsa, demokrasisin tam olarak uygulanması için seçim barajının tamamıyle kalkması gerekir.. Seçim Yasası'nın hüllesiyle iktidardaki parti 5-10 bin oyla milletvekili çıkarırken, bir kenteki seçmenlerin yüzde 60'ının oyunu alan parti milletvekili çıkaramıyor..
Demokrasinin tam yerleşmesi için halkın yerel bazda da olsa destek verdiği siyasi partilerin Meclis'te temsil edilmeleri gerekir..
Bunun yolu da barajı tamamen kaldırmak ve 1960 sonrası ülkemizde uygulanan "Milli Bakiye" Sisteminin yeniden devreye girmesinden yatıyor..
Buradan başta iktidar partisi olmak üzere Meclis'te temsil edilen tüm partilere sesleniyorum..
Halkın tercih ettiği tüm siyasi fikirlerin Meclis'e girmesinden korkmayın!… Bugün Meclis'te olabilirsiniz ama yarın nerde olacağınızı siz de bilemezsiniz.. Bakın Türk Siyaset Kabristanı'na..
Geçmişte sizin gibi iktidar olmuş, Meclis'te temsil edilmiş, yüksek seçim barajının nimetlerinden yararlanmış DYP, ANAP gibi partilerle dolu….
**
Lefkoşalılar Emete Gözügüzelli'ye sahip çıkmalı
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaklaşan seçimler öncesinde partiler listelerini keşinleştirecekler.. Bilindiği üzere, Türk Dünyasının bilimsel çalışmalarıyla tanınan değerli evladı Dr. emete Gözügüzelli de Ulusal Birlik Partisi'nden Lefkoşa Milletvekili aday adayı oldu..
Akademik çalışmalarıyla tanıdığımız, Uluslarası Deniz Hukuku Uzmanı ve Siyaset Bilimci olarak Türk Dünyası büyük hizmetler veren Emete Gözügüzelli kardeşimiz, birikimini siyasette kullanmak istedi..
Ulasal Birlik Partisi (UBP) Parti Meclisi'nin önceki gün çektiği kura sonucu Emete Gözügüzeilli kardeşimiz Lefkoşa aday adayları listesinin 17'inci sırasında yerini aldı.
18 Kasım'da 12 bin UBP üyesi, oylarıyla UBP'nin milletvekili aday listesindeki sıralamayı belirleyecek.. UBP'nin üyelerinin hemen tamamı Türk Milliyetçisi, yürekleri sadece Kuzey Kıbrıs Türkleri çiin değil tüm dünya Türklüğü için atan kardeşlerimiz..
UBP milletvekili aday adaylarının da hepsi birbirinden değerli insanlar kuşkusuz.. Ama, bir Türk Milliyetçisi olarak Türk Dünyasının parlayan yıldızlarından Dr. Emete Gözügüzelli'nin UBP'nin listesinde ilk sıralarda yer alması gerektiğini düşünüyorum..
Zira, Emete Gözügüzelli, milletvekilliğinin yanında, gerek akademik, gerek hukuk, gerek siyasi çalışmalarıyla hem Kıbrıs Türkü'nün, hem dünya Türlküğünün bir çok sorunlarına çözüm bulacaktır.. Kıbrıs Türkü'nü ve KKTC'ni dünyada başarıyla temsil edecek, dünya siyasetine ağırlığını koyacaktır...
UBP üyeleleri başta olmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün Türk Milliyetçilerinin, gönlü Türklük aşkıyla atan kardeşlerimizin, 18 Kasım'da yapılacak önseçimde Dr. Emete Gözügüzelli kardeşimize sahip çıkacaklarına, onu listenin başlarına taşıyacaklarına inanıyorum.
***
Memurların Osmanlıca merakı
Siyasal iktidar bir taraftan imam hatipler, bir taraftan adı sanı duyulmamış vakıflar aracılığıyla osmanlıca kursları açarken, Türkiye Cumhuriyeti memurlarında da bir osmanlıca sevdasıdır aldı başını gidiyor..
Bazı memurlar, Türkçe kelimeler yerine bugün bir çok kişinin adını anlamını bilmediği, unutulan kelimeleri kullanmaya çalışıyorlar..
Bunun son örneğini, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir müfettişinin Adana'da din görevlileri ile yaptığı toplantının haber bülteninde gördük.. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir görevlisi tarafından servis edilen haber bültenini bir yerinde, "Ardından toplantıya katılan tüm personelle musafaha yapan" deniyor… Burada kullanılan bir sözcük var: Musafaha…
Kullanan arkadan sanırım anlamını tam bilmiyor olacak ki, bugünkü Türkçemizde kullanılan "yapmak" söcüğüyle birlikte "Musafaha yapmak" olarak kullanmış..
Osmanlıca ile birlikte ölmüş olan musafaha sözcüğünün iki anlamı var.. Birincisi el sıkışmak, tokalaşmak.. İkincisi muhabbetini, arkadaşlığını, sevgini göstermek..
Yani, Diyanet görevlisi arkadaş ya "Ardından toplantıya katılan tüm personelle el sıkıştı, tokalaştı" demek istiyor..
Ya da, "Ardından toplantıya katılan tüm personele sevgisi muhabbetini gösterdi.." Musafaha ve yapmak sözcükleri bir arada kullanınca ise, "el sıkışma, tokalaşma yaptı" veya "sevgisin göstermek yaptı" gibi bir anlam ortaya çıkıyor..
Devletin memurlarını bir çağrım var, gelin şu osmanlıca sevdasından vazgeçin, halkın kullandığı Türkçeyi kullanmaya bakın..
İlla osmanlıca kullanacağım, halk beni anlamasın diyorsanız da, o zaman osmanlıca sözcükleri iyi öğrenin öyle kullanın….
***
Türkmendağı'na yardım
Ömrünü Türk Dünyasına hizmete arayan Türkistanlı kardeşlerimizden Almıla Hakim, son yıllarda bütün vaktini Irak ve Suriye Türkmenlerine ayırdı.. Yıllardır, onlara yardım etmek için çırpınıp duruyor..
Doğu Türkistan'ın büyük kahramanı Osman Batur'un torunu olan Almıla Hakim, vaktini, parasını Türkmen kardeşlerimiz için harcanken çoğu kez tek başına mücadele ettiği güler bile olmuştu..
Soğukların kendini gösterdiği şu günlerde işte bu kahraman torunu kahraman kardeşimiz, Türkmendağı'ndaki Türkmen balaları için topladıoğı yardımları Ankara'dan kargo ile Türkmendağı'na iletilmek üzere Hatay'a gönderdi..
Sağolsun, Aras Kargo da, Almıla Hakim'in fedkarlığına, taşıma bedelini çok düşük tutarak katkı vermiş.. Hem Almıla Hakim'e, hem de Aras Kargo'ya Türkmenler adına teşekkürler..
Almıla Hakim'in yıllardır Türkmenler için verdiği mücadele, etkkili yetkili yerlerde keyif çatan sözde Türk Milliyetçilerine umarım örnek olur!….