26 Eylül, Macar etnomüzikolog Béla Bartók‘un ölüm yıldönümüydü.
Macar kültür Merkezi Bartók‘un ölümünün 78. yıldönümünde güzel bir haber Verdi.
Osmaniye’de depremlerde hasar gören Cebeli Bereket Kültür Merkezi deprem sonrası Macaristan’ın desteğiyle onarılmış ve içerisinde bulunan Béla Bartók Müzesi onarımdan sonra yepyeni bir görünüme kavuşakmış..
Doğrusu çok mutlu oldum..
Macar etnomüzikoloğ Béla Bartók, Türkiye için, Çukurova için, Adana ve Osmaniye için çok önemli bir isim..
Macar kültürünün köklerine ulaşmak için yollara düşen tam adıyla Béla Viktor János Bartók, dünyanın tanıdığı adıyla Béla Bartók aradığı köklerin izini Türkiye’de, Çukurova’da bulmuştu..
Anadolu’yu ve Çukurova’yı köy köy gezen büyük usta bir çok türküyü derlemiş ve notaya alarak bugünlere ulaşmasını sağlamıştı..
1936 yılının kısıtlı olanaklarıyla gerçekleştirdiği gezilerde Çukurova ve Osmaniye, bölgedeki yörükler önemli yer tutuyordu.. Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Necil Kazım Akses ile ile birlikte derlemeler yapmıştı..
Osmaniye’nin Toroslardaki Karkın köyünde türkülerin ses kayıtlarının yapmış sonrasında da yukarıda saydığım üç değerli müzikolog ile birlikte notaya geçirmişti.
Béla Bartók, Adana yöresinden doksanı aşkın türküyü notaya geçirerek günümüze ulaştırmıştı..
Bugün TRT repertuvarlarında bulunan ve sanatçıları seslendirdiği türküleri, Béla Bartók sayesinde söyleyebiliyor, dinleyebiliyoruz....
Béla Bartók, ayrıca Ulu Önder Atatürk’ün talimatıyla çok sesli müziğin yaygınlaşması ve gelişmesi için kurduğu Ankara Devlet Konservatuarı’nda da dersler, konferanslar vermişti..
Türk Halk Müziği arşivi oluşturulmasında büyük emeği geçen Béla Bartók’un Türkiye’deki araştırmaları 1976 yılında Macar Bilimler Akademisi tarafından yayımlanmıştı..
Türk külütürü, özellikle Çukurova ve Adana kültüründe etkisi olan, bölgemiz halk ezgilerinin arşivleyerek bugünlere ulaştıran Béla Bartók adına Osmaniye’deki müzenin yeniden açılacak olması beni mutlu etti.
Osmaiye’deki müze aynı zamanda bir vefa eseri olacaktır..
Burada, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Zeydan Karalar’a, ilçe belediye başkanlarına çağrıda bulunmak da istiyorum..
Béla Bartók, sadece Adana’dan ayrılan Osmaniye için değil Adana ve Çukurova için çok önemli bir sanatçıdır..
Bugün TRT arşivindeki Adana ezgileri onun sayesinde vardır..
Neden, Adana’da bir kültür merkezine Béla Bartók adı verilmesin..
Neden, Adana’da bir Béla Bartók müzesi kurulmasın..
Béla Bartók Kültür Merkezi ve Béla Bartók Müzesi Adana’ya çok yakışacaktır..
Adana’ya hizmet edenlere gösterilmek zorunda olan vefa da Béla Bartók adı Adana’da yaşatılsın diyor
Bu dünyadan bir Ganira Paşayeva geçti
Türk dünyasının son dönemlerde uluslararası alanda en çalışkan milletvekili olan Azerbaycan Meclisi’nin değerli üyesi Tovuz Milletvekili Ganira Paşayeva’yı perşembe akşamı 20.20 sularında kaybettik..
24 Eylül’den beri yoğun bakımda bulunan Ganira Hanım önceki akşam saatlerinde uçmağa vardı..
Ganira Paşayeva, Türkiye’de de TBMM üyesi vekillerden çok daha fazla tanınan bir kişiydi..
Nerede Türk’ü ve Türkiye’yi ilgilendiren bir toplantı, bir etkinlik hatta bir protesto varsa Ganira Paşayeva oradaydı..
Tam bir Türkiye ve Atatürk aşığıydı..
Türkçü ve Turancı bir kardeşimizdi..
Her ortamda, Türkiye’nin, Azerbaycan’ın ve bütün Türk dünyasının çıkarlarını savunurdu..
Macaristan’da Macar Turan Vakfı’nı Bugaç’da dönüşümlü düzenlediği Turan Kurultayı ve Atalar Günü etkinliklerini hiç kaçırmazdı..
Son bir yıldır geçirdiği bir ameliyata bağlı hastalıklar yaşıyordu.. 24 Eylül’de de durum ağırlaşmış ve yoğun bakıma alınmıştı..
Her fırsatta söylediği bir söz vardı:
“Karabağ’ın kurtulduğu gördükten sonra Tanrı menim canımı alsın.”
Tam da söylediği gibi oldu. Karabağ’ın 29 yıllık Ermeni işgalinden kurtulduğunu gördükten sonra yğun bakıma girdi ve uçmağa vardı..
Tini erinç bulsun, yeri Tanrıdağı olsun.
Bütün Türk dünyasının, Türkçülerini, Turancıların başı sağolsun..
Bu dünyadan bir Ganira Paşayeva geçti..
Türk insanı hiç bir zaman mücadeleci Ganira’sını unutmayacaktır…