Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar'a Antalya'da "Yapex Restorasyon Fuarı'nda "Uygulama Ödülü" verilmiş.. Karalar'ı başarısından dolayı kutluyorum..
Ancak, bu tür ödüllerle ilgili kuşkularım var.. Bazı fuarlarda, belediyelere bol keseden dağıtılan ödüller, sanki bir emeğin karşılığı olmaktan çok, para tuzağı gibi geliyor bana…
Yani, parayı veren belediyelere ödül veriliyor gibi geliyor.. Kim ne kadar fuarı düzenleyen şirkete para verirse ödül alıyor gibi geliyor.. Böyle düşünmemin nedeni, Yapex, Emitt gibi fuarlarda dağıtılan ödüllerin sayısı..
Adamlar, neredeyse fuarda stand kiralayan tüm belediyelere, çeşitli dallar altında ödül dağıtıyorlar.. Bu tür fuarlarda, sanırım ödül almayan belediyeleri dövüyorlar..
Bir de öyle bir hava estiriliyor ki, o fuarlarda katılmak belediyelerin ihmal edilmeyecek görevleri arasında..
Gidilmezse, binlerce dolara fuarı düzenleyen şirketlerden stand kiralanmazsa belediyecilik görevi ifa edilmemiş, belediyecilik hizmeti yarım kalmış duygusu yaşattırılıyor.. Bakın, Yapex Restorasyon Fuarı'nde dağıtılan ödüllere.. İnanın saymam yarım saatimi aldı…
Yapex Fuarı'nı düzenleyen şirket 5 kategoride tam 65 belediyeye ödül vermiş.. O belediyelerde bu ödülleri halkına duyuruyor.. İnsanlar da, sanıyor ki, fuarda bir ödül verildi, onu da kendi belediyeleri aldı.. Vallahi yalan, tillahi yalan.. O ödülden bir değil, iki değil, üç değil ,tamı tamına 65 tane dağıtıldı..
65 belediyenin ödüllendirildiği bir ödül sistemi gerçek bir ödül sistemi olamaz.. Olsa olsa belediyelerden para kazanmak isteyen bir şirketin ödül oyunu olabilir.. Belediyelerin ödüle boğulduğu fuarı düzenleyen şirket, profasyonel bir fuarcılık şirketi..
Hani, Adana'da fuar düzenleyen TÜYAP, Elka tarzı bir şirket… 9 ayrı fuarı düzenliyor.. Ayrıca, 2 de sektörül gazete yayımlıyor... 65 tane ödülün verildiği fuara katılmak, halkın parasını çarçur etmekten başka bir şey değil..
Ödüle boğulan belediye başkanlarının bundan sonraki yıllarda, ödül tuzaklı bu tür fuarlara katılmayı bir kere değil bin kere düşünüp ondan sonra karar vermeliler..
Ne de olsa giden paralar halkın paraları….
***
Bir Durak'ın görevden alınması bir Özal'ın ölümü açığa kavuşmadı
Vallahi, memleketteki tüm olaylar açığa çıktı, sadece iki olay gizli kaldı.. İki olayın müsebbipleri, sorumluları bir türlü belirlenemedi.. Biri, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü..
Diğeri, bizim eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın görevden uzaklaştırılması.. Merhum Özal'ın mahdumu Ahmet bey, Türkiye'de ne zaman bir gelişme, bir komplo, kumpas ortaya çıksa anında kameraların karşısında beliriveriyor..
"Babamı falanca örgüt öldürmüş olabilir. Devlet araştırsın" diye ortalığı ayağa kaldırıyor.. Sayesinde, Derin Devletin, Rusya'nın, Almanya'nın Ergenekon'un, FETÖ'nün falan ayrı ayrı Turgut Özal'ı öldürdüklerini bu açıklamalardan öğrenmiştik..
Öğrenmiştik öğrenmesine ama kafalarımızda karışmadı değil.. Şu Turgut Özal'ı kim öldürdü diye hala düşünüp duruyoruz..
Benzer durum, Aytaç Durak'ın görevden uzaklaştırılmasında da var.. Durak'ın ülkedeki gelişmelere göre yaptığı açıklamalardan, Dura'ı görevden kimin uzaklaştırdığı tam bir muamma oldu..
Durak'ın açıklamalarına göre, tıpkı Turgut Özal'ın ölümü gibi, bizim eski başkanın görevden uzaklaştırılmasını AKP, Ergenekon, FETÖ herkes ayrı ayrı sağladı..
Üstelik, Aytaç Durak, Ahmet mahdumdan farklı olarak, gelişmelere göre kendini görevden alan örgütü, kitabının yeni baskısına bölüm olarak ekleyerek tarihe unutulmaz bir yazılı kaynak da bıraktı..
Yani bizim kafamızı, Durak'ı görevden alan örgüt konusunda karıştırdığı gibi gelecek nesillerin de kafasını karıştırmayı şimdiden garanti altına aldı..
Bundan 100 - 150 yıl sonra Aytaç Durak'ın kitabının değişik baskılarını okuyanlar, Durak'ı görevden uzaklaştıran örgüt konusunda derin fikir ayrılıklarına düşecekler..
1. baskıyı okuyan başka, ikinci baskıyı okuyan başka, üçüncü baskıyı okuyan başka bir örgütün Durak'ı görevinden uzaklaştırdığını düşünecek!…..