Bir kitapla Adana’yı gezmek, Tufanbeyli’den Karataş ve Yumurtalık’a, Ceyhan’dan Pozantı’ya turlamak, tarihi hakkında bilgi sahibi olmak mümkün mü?...
Evet mümkün..
Basın İlan Kurumu Adana Şube Müdürü Dr. Çetin Oranlı’nın “Her Mevsim Baharı Yaşayan Şehir ADANA” başlıklı işte böyle bir kitap..
Çetin Oranlı’nın kitabını okurken, adeta bir Adana gezisinin yaşıyorsunuz..
Tarihih sokakları adım adım geziyorsunuz..
Sokakları gezerken, Adana’ya hizmet etmiş isimleriyle tanışıyor, mimari güzelliklerini bir kez daha keşfediyorsunuz..
Misis Köprüsü üstünde Lokman Hekim’in ölümsüzlük reçetesini kaybetmesine adeta gözlerinizle tanık oluyorsunuz..
Tebebağ ve Misis’te Romalılar, Hititler ile sohbet ediyor; Anavarza’da muhteşem yıllara, Yumurtalık’ta Kız Kalesi’nde yaşayan güzeller güzeli prensesin dramına tanık oluyorsunuz..
Yılankale’de Şahmeran’ın sohbetlerini dinliyorsunuz..
Karataş’ta, Kapıkaya Kanyonu’nda doğal güzellikler içinde yaşama umudunu çoğaltıyor, Varda’da yüzlerce işçinin muhteşem mimariyi nasıl gerçekleştirdiklerini görüyor, nefeslerinin duyuyorsunuz..
Seyhan ve Ceyhan’ın kenarında dinlenirken bir zaman makinesi size yüzlerce yıl öncesine götürüyor, Seyhun ve Ceyhun’un kenarında buluyorsunuz kendinizi.. Yüzlerce göbek öncesi dedelerimizi gibi Oğuz Yabgu, Tuğrul Bey ve Çağrı Beyle görüşüyor, önlerinde diz vurma bahtiyarlığını yaşıyorsunuz..
Tarih yeniden canlanıyor.. Bugünden dünü, dünden bugünü yaşıyorsunuz..
İbrahim Paşa’nın fellahları kaifle kafile Adana’ya getirmesini, fellahların Çukurova toprağına can vermesinin şahidi oluyorsunuz..
Atatürk Parkında 60- 70 yıl once dikilen fidanların nasıl büyüdüklerinin, kenti nasıl güzelleştirdiklerinin izliyorsunuz..
Abidin Paşa, Şakir Paşa, Bahri Paşa’nın Adana’ya hizmet için verdikleri unutulmaz mesailerinin onlarca yıl sonraki tanıkları oluyorsunuz..
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinde yüzüyor, bir yandan Seyhan Barajının yapımını izliyor, bir yandan balık tutuyorsunuz..
Kebapçılarda gıyma kebabını yiyip, şalgamınızı içiyor, Kozan’da ciğerinizi yiyorsunz..
Dr. Çetin Oranlı’nın Adana kitabı, okurlarına işte bu duyguları yaşatıyor..
Bu günden alıp yüzlerce, binlerce yıl öncesine götürüyor..
O günleri sanki canlı canlı yaşıyorsunuz hisssine kapılmanıza neden oluyor..
168 sayfalık akıcı dil sayesinde bıkmadan sıkılmadan bir çırpıda okunmasının sağlıyor..
Kitapta çağdaş bir Evliya Çelebi kokusu da alıyorsunuz..
Şahsen bir Türkoloji akademisyeni ya da öğrencisi olsam, Evliya Çelebi’nin Adanası ile Çetin Oranlı’nın Adanasını karşılaştırmalı olarak okurum..
Çok farklı bir çalışma ortaya çıkacağından eminim..
KİTABIN KÜNYESİ:
Adı. Her Mevsim Baharı Yaşayan Şehir Adana
Yazarı. Dr. Çetin Oranlı
Yayınlayan: Hayykitap
İçerik: 7 Bölüm
Bölüm Başlıkları: Tarihi Sokaklarda Adım Adım..
Tarihi, Medeniyetleri, Kaderleri Bağlayan Köprüler
Tarihi Fısıldayan Mistik Güzellikler
Anadolu’nun Maveraünnehri ve İki Nehrin Hikayesi
Adana’nın Karadeniz’i
Paşaların, Güzel Parkların Şehri
Adana Nedir?
*****
Sorulması gereken sorular sorulmadı!
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, son yıllarda artan kanser ile ilgili olarak meclis araştırma önergesi vermiş..
Barut, meclis araştırma önergesine temel olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine dayanmış..
Bakanlığın kanser istatistik raporunu yayınlamamasını eleştirmiş..
Barut’un meclis araştırma önergesinde şu sorulara yanıt istemiş:
"1- 2010-2023 döneminde yıllar itibariyle kanser teşhisi konan hasta sayısı kaçtır? İllere göre dağılımı nedir?
2- Bu hastalardan kaçının tedavisi başarılı olmuştur?
3- 2010-2023 tarihleri arasında kanser sebebiyle yaşamını yitiren kaç vatandaşımız var?
4- 2010-2023 yıllarında kanser tedavisi için harcanan kaynak miktarı nedir?
5- Kanser tedavisinde kullanılan akıllı ilaçların karşılanması ile ilgili olumlu adımlar atılacak mıdır?
6- Temin edilemeyen kanser ilaçlarının temini için yapmış olduğunuz çalışmalar nelerdir?
Ayhan Barut önemli bir konuda önerge vermiş ama, gerçekte sorması gereken soruları sormamış..
Bunun da Dünya Sağlık Örgütü verilerini dayanmasından kaynaklandığı açık..
Oysa, Ayhan Barut’un 2010’lara gitmesine gerek yoktu..
Kanser ve kalp hastalıklarında artış, plandemiyle birlikte insanlara faz çalışmaları yapılmamış, etkinliği ve yan etkinliği bilinmeyen kimyasal sıvıların aşı diye dayatılmasıyla başlamış bulunuyor..
mRNA aşısı üreticisi Pfizer firmasının internet sayfasında sözkonusu kimyasalın aralarında ölüm, kalp kası ve kanser hastalığı dahil bin 700 civarında yan etkisinden bahdediliyordu..
Ancak, o verilere karşın, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere devlet kurumları, resmi binalara, konser, sinema ve tiyatro salonlarına, alınmama toplu taşıma araçlarına bindirmeme gibi zorlamalarla milyonlarca doz kimyasalı insanlara zorla zerk etmişler, iş yargıya intikal ettiğinde ise “bizim zorunlu aşı ve yaptırmayanlara yasaklama yaptırımları getiren genelgelerimiz yok, bizim genelgelerimiz birer tavsiye niteliğndedir. İsteyen uygular, isteyen uygulamaz” deyip işin içinden sıyrılmışlardı..
Ayhan Barut’un sormadığı sorular bence şunlardır:
- Plandemi öncesinde, plandemi döneminde ve sonrasında kanser tanısı konan hasta sayısı kaçtır? İllere göre bu dönemlerdeki kanser hasta sayısı dağılımı nedir?
- 2020-2023 yılalrında kaç kişi kanserden hayatını kaybetmiştir
- Bu hastaların kaçı mRNA aşısı, kaçı Sinovak ve kaç tanesi Türkovak aşısı olmuştur?
- Kanser hastalığının yayılmasında mRNA aşılarının payı araştırılmış mıdır? Kaç hastada kanserin nedeni nRNA aşıları olmuştur?..
- 2020-2023 yıllarında mRNA kimyasalları ve kanser tedavisi için harcanan kaynak miktarı ne kadardır?
- Kanserdeki artış ile mRNa kimyasalları arasında bir ilişki tespit edilmiş ise kimyasal sıvının sahipleri Uğur Şahin, Özlem Türeci ve Pfizer firması aleyhine ceza ve tazminat davası açılmış mıdır? Açılmamış ise neden açılmamıştır?
Evet, Ayhan Barut’tan bu soruları da içeren yeni bir meclis araştırma önergesi bekliyoruz..