Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde birbiri ardına yanlışlardan dönülüyor..
Andımızın okullardan uzaklaştırılmasına son verildi..
Ulusal bayramların eskisi gibi okullarda en coşkulu şekilde kutlanması kararlaştırıldı...
MHP'nin ve bazı Türkçü dostlarımızın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kimi politikalarına destek vermesi bazı çevrelerde eleştiri hatta hakaret konusu oluyordu..
Örneğin, NATO'nun kucağında solculuk ve milliyetçilik yapanlar, Erdoğan'ın bazı politikalarına destek verenleri AKP'nin kucağına oturmak, AKP'nin kapısına bağlanmak olarak tanımlıyorlardı..
Kendi durumlarına bakmayan, nerede oturduklarını görmeyenlerin eleştirilerini pek ciddiye almıyordum..
24 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurrbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle birlikte bazı uygulamalar; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gecmişteki bazı yanlışlarından döndüğünü, Türk milliyetçilerinin çizgisine geldiğini göstermesi bakımından çok önemliydi..
Milli Eğitim Bakanlığı, "açılım süreci"nde okulardan kaldırılan andımızın yeniden okullarda okutulmasına karar verdi..
Yine, Milli Eğitim Bakanlığı ulusal bayramlarımızın okullarda yeniden kutlanmaya başlanmasına karar verdi..
Yani artık, okullarımızda andımızı yeniden duyacağız, ulusal bayramlarımızı kutlayacağız..
Şimdi bu uygulamayı destekleyenler neden eleştiriliyor..
Erdoğan ve hükümetin doğru yaptıklarını desteklemeyip, eleştirenler gibi ABD ve NATO'nun kucağına oturup iyi milliyetçilik ya da sosyal demokratlık mı yapsaydık?…
****************
Büyükşehir'deki danışmanlığı bıraktı mı?
Adana Büyükşehir Belediyesi'nin basın danışmanlarından birisi, Adana'nın yerel televizyonların birisine Genel Yayın Yönetmeni olmuş..
Hayırlı uğurlu olsun..
Ama, benim merak ettiğim bir şey var:
Danışmanlıkta 2 başkan bir de başkan vekili eskiten danışman, yeni görevine başlamadan önce Büyükşehir'deki bir zamanlar yüksek maaşıyla tartışma konusu olan danışmanlık görevini bıraktı mı, bırakmadı mı?..
Malum, o görevine son verildiğinde, yeniden dönmek için bir hayli kulisler gerçekleştirmişti..
Hatta, o kulisler için Türkiye sınırlarından çıkıp Asya'ya doğru uzanmıştı..
Eğer, danışmanlıktan ayrılmış televizyonculuğa dönmüş ise şimdiden hayırlı olsun..
Yok eğer, hala danışmanlık görevini de yürütüp maaşını halkın vergilerinden alıyorsa o zaman Hüseyin Sözlü'ye bu haksız duruma son vermek düşüyor…
**********
Şehitlikte erik dalı
Türk halkının ulusal duygularını o kadar zayıflattılar ki, sonunda şehitlikte erik dalı bile oynandı..
Akıltutulmasının yaşandığı, Türklük bilincinin yok olduğu olay Kütahya'nın Emet ilçesinde yaşandı..
3 eylül Emet'in kurtuluşunun 96'ıncı yıldönümüydü..
ilçenin kurtuluş bayramının organize eden aklıevveller, Şehitlikte sözde ulusal kıyafet giydirilmiş gençlere "erik dalı" ile göbek attırdılar..
Olay, içimizdeki yabancıların Türklük duygusundan ne kadar uzaklaştığını net bir şekilde ortaya koyuyordu..
Ne demişti Atsız Ata vakti zamanında:
"Bir toplumda milli ülküyü kaldırın, o toplumun hayvanlaştığını görürsünüz."
Evet o milli ülkünün kaldırıldığını Emet'te gördük…