İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisinin Adana kongresinde yaptığı konuşmayı büyük olasılıkla dinlemişsinizdir..
Kullandığı dili duyunca, kulaklarıma inanamadım..
Bir siyasetçinin böylesine bir dil kullanacağını, kulaklarımla duymasam asla inanmazdım..
Dil alıştığımız siyaset dilinin çok dışındaydı..
Mahalle kavgalarındaki dili tıpkıbasımı gibiydi..
Meral Akşener'in dudaklarından dökülen şu sözlere bakın:
"Anasından doğduğuna pişman etmezsem Meral değilim."
"Açık açık, İyi Parti'li kadınlara söylüyorum, kanunsuzluk, uygunsuzluk yapanların kafasını yolabilirsiniz."
"Nihayet o da bize çemkirdi."
"Tek bir İyi Partili'nin saçının teline dokunanın elini kırarım…"
Çemkirmek..
Kafasını yolmak..
Elini kırmak..
Sanırsınız bir siyasi toplantıda değil, bir mahalle kavgasında sarfedilen sözler..
Siyasetin dili asla bu değil..
O karanlık günlerde, ne Türkeş'ten, ne Ecevit'ten, ne Demirel'den ne Erbakan'dan, ne Aybar'dan, ne Boran'dan böyle sokak ağzı ile meydana okuma sözleri duymamıştık..
Siyasete estetik getirmesi beklenen bir kadın siyasetçiden bu sözleri duymak daha da hazin bir durum..
Eğer, İP'li kadın ve erkek siyasetçiler, genel başkanlarının bu dilini örnek alırlarsa vay Türk siyasetinin haline!…
***
Sözlü'ye pırlanta gibi bürokrat
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, değerli, pırlanta gibi bir bürokrata kavuştu..
Sözlü'nün Özel Kalem Müdürlüğü'nü artık Adanalı genç bir mimar Mehmet Ali Halaman yürütecek..
Çocukluk yıllarından bu yana Ülkücü Hareketin içinde yoğrulan Mehmet Ali Halaman, İstanbul Ataşehir Ülkü Ocağı Başkanlığı, daha sonraları Adana Ülkü Ocağı 2. Başkanlığı yaptı..
Mimarlık Fakültesini de başarıyla biterek iç mimar oldu..
Şimdi öğrenim ve Ülkü Ocakları dönemi başarılarla doldu bu pırlanta gibi genç artık Sözlü'nün Özel Kalem Müdürlüğünü yürütecek..
Halaman ile şikayetlerin sona ereceğine eminim..
Vatandaşlar, Sözlü ile artık daha kolay ve sıcak diyalog kurabilecekler…
Gönülden başarılar diliyorum Mehmet Ali Halaman'a..
Böyle bir genç bürokratı Adana'ya kazandıran Başkan Hüseyin Sözlü'yü de kutluyorum…
***
Dadaloğlu'nun ağzından Osmanlı
Yörük Türkmenler, Osmanlı'dan gördüğü zulmü elin gavurlarından görmemiştir..
Osmanlı tarihi, Türkmenlere yönelik katliamlarla doludur..
Osmanlı'nın bu zulmünü Gevheri gibi, Dadaloğlu gibi halk ozanlarımız çok güzel dile getirmişlerdir..
Gevheri'nin "Dağlara gel" türküsü, Kahramanmaraş'ta osmanlı kıyımına uğrayan Türkmenlere bir çağrısıydı..
Afşar Türkmen Ozanı Dadaloğlu da, Osmanlı'nın zulmüne "size aman demeyeceklerini" çok güzel bir türküyle dile getirmişti..
"Ilgıt ılgıt seher yeli esiyor" adlı türküde "Kaypak Osmanlılar size aman mı" diyerek Türkmenlerin dik duruşunun sesi olmuştu..
İşte, Dadaloğlu'nun o şiiri:
Ilgıt ılgıt seher yeli esiyor
Gavur Dağları'nın başı dumanlı
Gönül binmiş aşk atına aşıyor
Bire beyler cünunluğun zaman mı
Aşağıdan iskan evi gelince
Sararıp da gül benzimiz solunca
Malım mülküm seyfi gözlüm kalınca
Kaypak Osmanlılar size aman mı
Aşağıdan iskan evi geliyor
Bezirganlar koç yiğide gülüyor
Kitabın dediği günler oluyor
Yoksa devir döndü ahir zaman mı
Aşağıda akça çağın ötünce
Katar başı mayaların sökünce
Şahtan ferman Türkmen ile göçünce
Daha da hey Osmanlı'ya aman mı
Dadaloğlu'm sevdası var başımda
Gündüz hayalimde gece düşümde
Alışkan tüfekle dağlar başında
Azrail'den başkasına koman mı