Merkezi siyasi iradenin bir uygulaması, borç batağındaki Adana Büyükşehir Belediyesi'ne 5 aydır rahat bir nefes aldırdı.. AK Parti iktidarı, 5 aydır MHP'li Adana Büyükşehir Belediyesi'nden metro borcundan dolayı kesinti yapmadı..
5 aydır yapılmayan metro kesintisi haliyle parasal sıkıntı çeken Adana Büyükşehir Belediyesi'nin manevra imkanı verdi.. O kaynaktan gelen paranın bir bölümü ile Büyükşehir, bazı müteahhitlere olan borcunu ödedi.. Bana gelen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Adana'da ziyareti ile ilgili masrafların bir bölümünü de yine bu kaynaktan gelen para ile karşıladı.. Peki bu uygulama devam edecek mi… Onu da Mayıs ayında göreceğiz…
*
Büyükşehir bu yıl iftar verecek
Adana Büyükşehir Belediyesi bu Ramazan ayında da iftar yemeği verecek.. Büyükşehir, önümüzdeki Ramazan ayında tam 85 bin adet iftar yemeği vermeyi planlıyor.. Zihni Aldırmaz'ın vekilliği döneminde, Büyükşehir Belediyesi'nin kaynaklarının Kimse Yok Mu Derneği vasıtasıyla FETÖ'ye aktarılmasında kullanılan yöntem olarak dikkatleri çeken iftar yemekleri, geçen yıl olduğu gibi bu kez de Büyükşehir Belediyesi kendi bünyesinde düzenleyecek.. Büyükşehir Belediyesi, iftar yemeği için ihale açtı..
4 Mayıs'da yapılacak ihaleyi alan firma, Adana Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı'nın denetimi altında, Büyükşehir Belediyesi'nin göstereceği alanlarda kurulan iftar çadırlarında yemek dağıtımın üstlenecek..
**
Türkçülük aydın kadro hareketidir
Türk Milliyetçiliği, MHP'nin partili tarihinde hep kontrol altında tutuldu. Kadroları ona göre seçildi.. Siyasi yapılanma ve projeleri ona göre dizayn edildi.. Oysa, bu durum Türk Milliyetçiliğinin ruhuna, özüne aykırıydı.. Atsız Ata'nın dediği gibi, Türkçülük, Türk Milliyetçiliğinin özel adıdır..
Türkçülük ve Turancılık Türkiye'de bir aydın ve aydınlanma hareketi olarak doğdu.. Tıpkı büyük Turan Cografyasının Avrupadaki uçbeyi Macaristan'daki Turancı Hareket gibi.. Osmanlı döneminde Türkçü aydınların aydınlanma hareketi, ülkede Kurtuluş Savaşı bilinci ve Türklük duygusunu uyardırarak, Osmanlı enkazından Türkiye Cumhuriyetini doğurdu.. Ümmet işgalcilierle kolkola gezerken, başta "Payitaht" olmak üzere Osmanlı coğrafyasını esaretten kurtarmak için mücadele edenler Türkçü kadrolardı.. Türkiye Cumhuriyetini kuranlar Türkçü kadrolardı.. Türkiye Cumhuriyetinin ideolojisi Türkçülük idi..
"Bedenimin babası Ali Rıza Bey, Ruhumun babası Namık Kemal, fikirlerimin babası Ziya Gökap" diyen Ulu Önder Mustafa Kamal Atatürk, Cumhuriyetin ideolojisinin Türkçülük olduğunu deklare ediyordu aslında.. Atatürk'ün Cumhuriyetin kuruluşla başlattığı aydınlanma hareketi de türkçü karakterliydi.. Türk Milliyetçiliğinin aydın hareketi ve aydınlanmacı özelliği, MHP'nin 1969 Adana Kongresiyle kurulmasının ardından parti kontrolünde bir hareket dönüştürüldü..
Üstelik bunu yaparken, Türk Milliyetçiliğin sentezleye sentezleye "Neo-Osmanlıcı" bir fitri yapıya dönüştürmek de istediler.. Kısmen de başarılı oldular.. Parti kontrolüne giren Türk Milliyetçiliğinin varlığı ve etkisi sürekli erozyona uğradı.. Bilinçli sulandırma projesi hala sürüyor ama Türk Milliyetçiliğini yeniden bir aydın hareketine dönüştürüp geliştirecek şartlar da hala mevcut.. Türkçü aydınlar bu süreçte önderleri gibi sürecin başına geçerlerse, Türkçülük yeniden eski günlerine dönecek ve kurucu düşünce olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni fabrika ayarlarına dönderecektir...
***
Yasak kaldırtmaya gittik, yasak kaldırdık!
Rusya'da trajikomik bir durum yaşandı.. İçinde bir bakanın da bulunduğu Türk heyeti, Rusya'ya gitti.. Amaç, Rusya'nın Türkiye'nin en büyük ihraç kalemlerinden biri olan domates ihracatına uyguladığı yasağı kaldırmaya ikna etmekti.. iki taraf masaya oturdu..
Bizim heyetin isteği, domates ihracatımıza Rusya'nın koyduğu yasağı kaldırtmaktı.. Rus heyetinin isteği ise, bizim Rusya'dan yapılan buğday ithalatına koyduğumuz kısıtlama ve yüzde 130'lık verginin kalkmasıydı… Uzun süren toplantıda, anlaşılan çatır çatır pazarlık da yapıldı.. kazan Rusya oldu.. Domates ihracatındaki yasak kalksın diye oturduğumuz masadan, buğday ithalatına getirdiğimiz engelleri kaldırarak kalktık…
Domates ihracatındaki yasağın kalkması ise, Mayıs ayında yapılacak görüşmelerde bir kez daha ele alınmasında alınacak karara bırakıldı… Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'e göre domates ambargosuna mayıs başında hızla çözüm üreteceğiz.. Üretemezsek, ümitlerimiz bir başka bahara kalacak…
****
AGİT de Türk yasalarına aykırı buldu
YSK'nın kanun hükmüne rağmen, mühürsüz oyları geçerli saymasına uyduirulan gerekçeler havada kaldı.. Bu yasalara aykırılık AİGT tarafından da görüldü.. AGİT, yaptığı açıklamada, "YSK'nın yanlış ya da mühürsüz oyları geçerli sayma kararının Türk yasalarına aykırı olduğu sabittir" dedi..
AGİT, oylamanın ise teknik bakımdan düzgün geçtiğini belirtiyor.. Perşembenin gelişi çarşambadan belli demişler.. Sanki, YSK'nın halk oylamasına gölge düşüren bu kararı için söylemişler.. AGİT'in her iki tesbiti de yerinde.. YSK'nın kanun hükmünü yok saydığı kararını geri çekmezse, Türkiye'yi hukuki açıdan uluslararası alanda sıkıntıya sokacaktır..