İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, malum Demokrat Parti'nin eski Genel Başkanı.. Gençlik yıllarından beri Tansu Çiller'in en yakınındaki isimler arasında yer aldığı biliniyor..
Hatta, siyasi kulislerde "Çiller'in manevi oğlu" olarak tanınıyordu.. Süleyman Soylu'nun Demokrat Parti Genel Başkanı olduğunda, Kadir Altunköse de DP'nin İmamoğlu Belediye Başkan Adayı idi..
Altınköse de, siyasette Tansu Çiller ve Süleyman Soylu'ya yakınlığıyla bilinirdi.. Süleyman Soylu'nun 14 Ekim 2017 tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde oğlunu evlendirdiği düğünün onur konukları arasında eski başbakanlarımızdan Tansu Çiller ile Kadir Altunköse de bulunuyordu.. Yani bir anlamda ana ve oğulları buluşturan düğün oldu..
Düğünde gerek Süleyman Soylu, gerek Tansu Çiller'in Kadir Altunköse ve eşi Serpil Altunköse'ye gösterdikleri ilgi gözlerden kaçmadı..
Çiller ve Soylu ile Kadir Altunköse ve eşi Serpil Hanım ile ayrı ayrı fotoğraf çektirme yarışına girdiler... Soylu'nun eşi Hamdiye Soylu da Serpil Altunköse'ye yakın ilgi gösterdi..
Birisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülke ve dünya sorunları hakkında görüş alışverişi yaptığı kişi.. Diğeri, AK Parti iktidarının İçişleri Bakanı..
Kadir Altunköse'nin 2019 seçimlerindeki konumunu gelin siz yorumlayın!…
***
Siyasi iktidarın seçim oyunu Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı olarak yaptığı metal yorgunluğu açıklamaları, bazı belediye başkanlarının istifalarının istenmesi ya da istifaya zorlanması, iktidar cenahında işlerin iyi gitmediğinin göstergeleriydi..
İşler sandığımızdan daha kötü olmalı ki, AK Parti'yi şimdiden 2019'da seçimleri kaybetme korkusu sarmış.. AK Parti açısından işlerin tahminlerin ötesinde kötü gittiğinin en büyük kanıtı, iktidara yakın medyada yer alan seçim sistemi değişikliği haberinden daha iyi anlaşılıyor..
ANAP ve Turgut Özal'ın güç kaybına uğradıklarında yaptıkları gibi seçim sistemiyle oynamaya hazırlanıyorlar.. Hem de Özal'ın kendisini ve partisini kurtarmak için başvurduğu seçim sistemini başvuruyorlar… Hafızaları tazelemek babında anımsatayım..
Turgut Özal, güç kaybetmeye başlayınca hemen sistem silahına sarılmıştı.. 1987 seçimlerinde "Daraltılmış Bölge" seçim sistemini uygulamış.. Özal'ın ANAP'ı yüzde 36 oy oranıyla Meclis'in yüzde 65'ine hakim olmuştu.. Bu sistem, AK Parti'nin 2019 seçimlerinde uygulamak istediği sistemin de omurgasını oluşturuyor..
AK Parti'nin getireceği seçim sisteminde yer alan "Tercihli milletvekilliği adaylığı" da Özal tarafından uygulanan formüller arasındaydı.. Altıdan çok milletvekili varsa o il birden fazla seçim bölgesine bölünecek.. Siyasi partiler, her seçim bölgesi için milletvekili sayısının iki katı aday gösterecek.
Tercihli sisteme göre de seçmen de partisine oyu atarken isterse adaylar arasından birini işaretleyecek. Aday yeterli oyu alırsa listenin arka sırasından adaylar öne çıkıp seçilebilecek.
Nasıl tanıdık geldi değil mi..
Hepsi, Özal tarafından değişik seçimlerde ANAP'ın iktidar gücünü elinde tutması amacıyla uygulanmış, kısmen başarılı olmuş ama ANAP'ın siyaset kabristanına gömülmesine engel olamamıştı..
Özallı yıllarda çok tartışılan ancak, uygulamaya bir türlü sokulamayan "Türkiye Milletvekilliği" adı altında yeni bir seçim bölgesi oluşturmada AK Parti'nin iktidarda kalma yöntemleri arasında yerini alacak.. Dar bölge sistemini uygulayan ANAP'ın akibetini hepimiz biliyoruz.. Kurtuluş diye aynı sisteme sarılan AK Parti'nin akibetini ise hep birlikte göreceğiz….
***
Siyasi mevtaların hayata dönüş çabaları
Erken seçim beklentileri arttıkça koltuk ve makam peşinde olanların atraksiyonları da artıyor.. Şeytanın bile aklına gelmeyecek oyunlar oynamaya çalışıyorlar..
Değerli ağabeyim, Adana Demirspor eski başkanlarından Adem Atılgan'ın sık sık kullandığı "Dişine kan değmiş" diye bir sözü vardı..
Bu ifade, bir yerlerde makam koltuk sahibi olmuş, sonra bunları kaybetmiş kişilerin yeniden o kaybettiklerine kavuşmak için olmadık taklalar atanları anlatırdı..
Siyasi mevtalarınki de o hesap.. Bir taraftan Meral Akşener'e selam gönderiyorlar, bir yandan MHP ile flört ediyorlar….
Daha doğrusu, adlarını Meral Akşener ekibine ve MHP yönetimine anımsatmak için her yolu deniyorlar.. Bu işleri de o kadar pişkin yapıyorlar ki,herkesi idare ettiklerini, kimsenin dansöz kıvırtmalarından haberleri olmadığını sanıyorlar..
Akıllarına, Ankara'nın da Adana'nın da siyaseten küçük bir yer olduğunu, her oyunun açığa çıkmasının sadece bir kaç dakikayı aldığını getirmiyorlar.. Şeytanın aklına bile gelmeyecek yollar deniyorlar ama aslında hepsi birer devekuşu familyasından.. Hem şöyle bir gerçek de var: Siyasi ya da gerçek tüm mevtaların bir daha dirilme şansı yok.. Yaradılışın doğasına aykırı…
Doğaya aykırı olarak kabirden çıkmaya çalışanlar pişkinlikleriyle halkı kendilerine güldürürler.. ama asla siyasette makam sahibi olamazlar...
***
Kırgızistan'ın yeni Cumhurbaşkanı Ceenbekov Turan coğrafyasının önemli ülkelerinden Kırgızistan hafta sonu sandık başına gitti ve yeni cumhurbaşkanını seçti..
Mevcut Başkan Turancı fikirleriyle tanıdığımız Almazbek Atambayev'in yasalar gereği aday olmadığı meçimlerden, Atambeyev'in desteklediği eski başkakan Sooronbay Ceenbekov ilk turda oyların yüzde 56'sını alarak kazandı..
Ceenbekov'un yüzde 54.22 oy oranıyla 914.806 seçmenin desteğini aldı.. Cumhuriyet Partisi'nin kurucu lideri ve Ceenbekov'un en güçlü rakibi petrol kralı Ömürbek Babanov'un da yüzde 33.47 oranında oy aldı… Bütün Kırgızistan Partisi lideri Adahan Madumarov yüzde 6.41, Ak Şumkar Partisi'nin lideri Temir Sariyev'in yüzde 2.54 oy aldılar...
Kırgızistan'ın yeni Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov'a görevinde başarılar diliyorum.. Atambayev'in çizgisinde Turancı politikaları sürdürmesi diliyorum..
Kırgızistan ve ve Türk Dünyası için kutlu olsun….
***
Duran - Yeni tartışmasından Akşener'e ekmek çıkar mı?
MHP ile Baykanı Sertan Duran ile AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni arasında yaşanan açıklamalar, Meral Akşener destekçileri için umut oldu..
Yani'nin bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını ısrarla vurguladı bu siyasi nezaket kuralları içerisindeki karşılıklı açıklamamalar, Akşener medyasında birinci konu oldu.. Akşenercilere göre, "AKP ve MHP il başkanları birbirine girdi"..
Asılnda ortada birbirine giren kimse yok ama, taa başından beri varlığını ve kuruluşunu yalan üzerine kurmaya çalışan yeni parti, Adana için de bir yalana sarılıyor gözüküyor..
Başlamadan biten iki başkanın tartışmasından Akşener'e ve Akşenercilere emkek çıkar mı?.
Çıkmayacağını kendileri de biliyor ama, Nasrettin Hoca misali "Ya çıkarsa" diye yazıp çiziyorlar...