Adana, bir televizyon kuruluşunu Ankara'ya kaptıracakmış..
Gülgün Feymanlı başlangıçtan sonra sessizliğe bürünen ama, iki ayı aşkın süredir yeniden atılım yapmaya karar veren ÇukurovaTürk TV, Ankara'dan yayın yapmaya karar vermiş..
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin'e yakınlığıyla bilinen ÇukurovaTürkTV, yepyeni bir ekip, yepyeni bir yayın merkezi ve yepyeni bir yayın anlayışıyla CHP'nin demokrasi mücadelesinin bayraktarlığını yapacakmış..
Sosyal Demokrasinin sözcüsü olacakmış..
Tabii, bunun için önce Ankara'ya taşınması gerekecekmiş haliyle..
İşte onun da hazırlığı başlamış..
Harıl harıl Ankara'da televizyon merkezi ve stüdyoları olacak bir bina arayışı başlamış..
Ankara'dan gelen haberlere göre de bu arayışlar mutlu sonla noktalanmış bile..
Ekip arayışında da mutlu sona yaklaşılmış..
Amaç, en kısa zamanda tüm Halk TV gibi tüm sosyal demokratların, demokratların yakından takip ettiği televizyon kanalı olmakmış..
Ekip de bu amaca uygun olarak kurulacakmış..
ÇukurovaTürk TV'nin yurt çapında, hatta dünyadaki tüm sosyal demokratların, CHP'lilerin izlediği kanal olmasından en kazançlı çıkacakların başında da Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin gelecek..
Kaybedenler ise, Adana'daki program yapımcıları, sunucular olacak…
****************
Birinci tur için neden birleşmiyorlar
Adına "Millet İttifakı" denilen 4 Benzemezler İttifakı Cumhurbaşkanlığı seçimine 3 adayla gireceği herkesin malumu..
Muharrem İnce, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ayrı ayrı kendilerine, parlamento seçiminde ise ittifaka oy isteyecekler..
Çok garip bir durum..
Seçimleri kazanmak üzere oluşturulan bir ittifakın adaylarının seçim kazanma gibi bir dertleri bulunmuyor..
Seçimden birinci değil ikinci çıkmak için birbirleriyle yarışacak..
Bizzat, adayların kendi açıklamalarına göre, Muharrem İnce, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu 24 Haziranda sandıktan ikinci çıkan aday olmak için kıyasıya yarışacaklar, eğer seçim ikinci tura kalırsa bu kez sandıktan ikinci çıkan aday etrafında bütünleşip onun kazanması için birlikte çalışacaklar..
İçlerinden sadece CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı sayın Muharrem İnce, son günlerde, "ben ilk turda kazanacağım" diye iddialı konuşmaya başladı..
Diğer ikisi hala sandıktan nasıl ikinci çıkarımın hesabını yapıyorlar..
İkisi de doğal olarak Muharrem İnce'ye oy vermesi beklenen CHP seçmeninden adeta yalvar yakar ödünç oy istiyor..
Aynı adaylar ve ittifak partileri seçim sonuçları için sık sık meydanlardan ve ekranlardan açıkladıkları anket sonuçlarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yıktıklarını iddia ediyorlar..
Anketler öyle söylüyormuş..
Öyle diyorlar..
Açıkladıkları anketlere göre, Muharrem İnce yüzde 27, Meral Akşener yüzde 21, Temel Karamollaoğlu yüzde 2,5 - 3 oranında desteğe sahipmişler..
Hatta seçimlere kadar Muharrem İnce'nin yüzde 30'u aşması, Meral Akşener'in yüzde 25'i bulması bekleniyormuş..
Ve bu oy oranına karşın, seçimi ikinci turda bırakma hesapları yapıyorlar..
Gelin, basit bir hesap yapalım..
27 + 21+ 2,5'un toplamı 50,5 yapıyor..
30 + 25 + 3'ün toplamı ise 58'i buluyor...
Yani, Millet İttifakı, kendi iddialarına göre ilk turda seçimi açık ara kazanıyor..
Eğer, iddialarına kendileri de inanıyorsa, neden ilk turda işi bitirmeyi değil de, seçimi ikinci tura taşımanın hesabını yapıyorlar aylardır?..
İddialarına bir nebze inanıyorlarsa yapacakları şey, atacakları adım belli..
Meral Akşener ve Temel Karamollağolu, Muharrem İnce lehine adaylıktan çekildiklerini ve İnce için çalışacaklarını açıklayacaklar..
Yüzde 58 civarında bir oyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirecekler..
25 Haziran'dan sonra da parlamenter sisteme dönüş için yol haritasını açıklayacaklar..
Tabi, söylediklerine inanıyorlarsa bunu yaparlar..
İnanmayıp, sadece geçtiğimiz referandumda "Hayır" oyu kullanan yüzde 48'lik seçmen üstünde algı operasyonu yapıp kendi yanlarına çekmek istiyorlar, onda da avuçlarını yalarlar..
O dönemdeki "Hayır Cephesi"nin lokomotifi CHP seçmeni cumhurbaşkanlığı seçiminde bu kez Muharrem İnce'nin blok olarak arkasında duracaktır..
Benim gibi referandumda hayır oyu kullanan bazıları da yerle gök birleşse ne Meral Akşener'e ne de Temel Karamollaoğlu'na oy vereceklerdir..
****************
Bekir Uzel'e teşekkür ediyorum
Dün bu sütunlarda, ASKİ çalışanlarının Sarıçam'ın Beyceli Mahallesinde bulunan bahçedeki su saatinin okumamaları ile ilgili yaşadığımız bir olayı dile getirmiştim..
Cuma günü, Bekir Uzel'i de aradığımı ulaşamadığımı yazmıştım..
Bekir Uzel dün aradı ve sağlık sorunları ile o gün dönüş yapamadığını belirttikten sonra, konu ile yakından ilgilendi..
Kendisine hem geçmiş olsun diyor, hem teşekkür ediyorum..
Umarım, ASKİ'nin su sayaçlarını okumakla görevil çalışanları bundan sonra görevlerini en iyi şekilde yerine getirirler…
*****************
Sosyalist Sol büyük bir fırsat kaçırdı
24 Haziran seçimleri öncesinde, HDP'nin bileşenleri arasında yer alanlar dışındaki Sosyalis Sol, baan göre büyük bir fırsatı kaçırdı..
16 Nisan Referandumunda bütün hücreleyeriyle aktif bir çalıyşma yapan Sosyals Sol örgütler, 24 Haziran seçimlerine gelince aynı performansı gösteremediler..
Partileri, YSK tarafından seçim dışına itilirken, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayı ve 100 bin imza için kampanya başlatmayı ihmal ettiler..
Sosyalist Sol, Kemalizm, Türkçülük gibi değişik ideolojik grupları "Önce Vatan" ilkesi etrafından bir araya getirmeye çalışan Vatan Partisi, örneğin bu fırsatı kaçırmadı..
Dığu Perinçek'i cumhurbaşkanı adayı olarak çıkardı ve 100 bin imza kampanyası ile uzun süre adından bahsettirdi..
Sonunda 100 bin imza barajına geçip cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayıyla gitme fırsatını elde etti..
Aynı girişimi Sosyalis Solun da yapması gerekiyordu..
Eğer, Sosyalist Sol, bu iradeyi gösterebilseydi, hem 16 Nisan Referandumundaki aktivitesini yakalayaacak, hem de Vatan Partisi gibi 24 Hazirah'a kadar kendi görüş ve düşüncelirini kamuoyuna alatma fırsatı yakalayacaklardı..
Şimdi ise hem oyun dışı, hem de seslerini duyurma fırsatından yoksun kaldılar...
*****************
Satmaktan başka bir şey bilmiyorlar mı?
Seçimlere bir ay kala muhalefetin adaylarının söylemleri vatandaşa bir umut vermekten yoksun..
Buradaki kastım Muharrem İnce değil elbettte..
Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu'ndan bahsediyorum..
Muharrem İnce başından bu yana projelerini, seçildiğıinde yapacaklarını tane tane anlatıyor..
Ama diğerleri öyle değil..
Meral Akşener, ağzını bir açıyor, maşallah ne varsa satacak..
Hızını alamıyor TRT'yi bile satacağını söylüyor..
Demek ki, Meral Akşener kaza ile devletin başına gelse, elimizde kalan son kurumlarda satılacak..
Kamu cıscıplak ortada kalacak..
Temel Karamollaoğlu, hangi siyasal görüşten olursa olsun tüm yurttaşların katliam olarak gördüğü 33 aydının can verdiği Madımak olayını katliam olarak görmediğini söyleyebiliyor..
Temel Karamollaolğu'na göre, 33 kişiyi öldüren "Kahrolsun Laiklik", "Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak" diyen kitlenin oteli ateşe vermesi değil, yanan insanların percereleri açmamaları olmuş..
Otele ateşe veren güruha "Gazanız mübarek olsun" diyen bir siyatçi, kendi siyasal anlayışına uygun konuşmuş olabilir ama toplumdan ne kadar uzak olduğunu da göstermiştir..