Türkiye Cumhuriyetinin temeli Türk toplumu, kuvveti Türk kültürüdür… Kurucu güç Türk Milliyetçiliği, yani Türkçülüktür... Bu durum, Cumhuriyetimizin kurucususu, Türk halkının son Başbuğu Mustafa Kamal Atatürk, çok veciz bir şekilde açıklamıştı: "Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuretimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur." Türk kültürüne düşmanlığın altında da Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığının yattığını biliyoruz..
Düşmanlarımız, Cumhuriyeti yıkmak için Türk kültürünü zayıflatmanın, hatta mümkünse unutturmanın ve başka bir millete dönüştürmenin gerektiğinin bilincinde olarak çalışmalarını da o doğrultuda yoğunlaştırmışlardır.. Türk toplumu olarak geldiğimiz nokta ortada.. Tam olarak olmasa da başardıklarını görüyoruz..
Atatürk'e yönelik saldırılar da, bu anlayışın bir ürünü olarak yapılmaktadır.. Türk Milliyetçilerine düşen görev ise, Türkiye Cumhuriyetinin kuvveti, türk halkının benliğini oluşturan Türk kültürünü yeniden yükseltmek için mücadele etmektir.. Türk kültürünü yükseltme mücadelesi tüm siyasi çalışmaların üstündedir...
*
Remzi Oğuz Arık'ı saygıyla anıyoruz
3 Nisan hemşehrimiz, bilim insanı, siyateçi Remzi Oğuz Arık'ın şehadetinin yıldönümüydü… 1954 yılının 3 Nisan'ında Adana'ya gelmek üzere bindiği THP uçağının düşmesiyle aramızdan ayrılmıştı.. 1899 yılında Kozan'da dünyaya gelen Remzi Oğuz Arık Bey, eğitmenlik hayatında profesörlüğe kadar yükselen Arık, uçak kazasında hayatını kaybettiği 1954 yılına kadar ardında birçok değerli eser bırakmıştı...
1899 yılında Kozan’ın Kabaktepe köyünde doğan ve Oğuzlar'ın Varsak boyundan olan Remzi Oğuz Arık, şimdilerde kimi islamcılar tarafından olmadığını iddia ettikleri İstanbul'un işgal acıları yaşadığı günlerde "Turan" özlemiyle Asya'ya gitme girişiminde bulunmuştu. Sorbonne Üniversitesi’nde sanat tarihi, Louvre Arkeoloji Enstitüsü’nde de arkeoloji öğrenimini tamamlayarak 1931’de yurda dönen Arık, Türkiye'nin sayılı arkeologlarından biri olarak bilime hizmet etmişti. Göllüdağ, Alacahöyük, Çankırıkapı, Karaoğlan, Hacılar, Alaettintepe ve Bitik kazılarını yönetmişti... 1939 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde öğretim üyeliğine getirilen Arık, 1942 yılı sonunda fakültedeki görevinden Hasan Ali Yücel ve Şevket Aziz Kansu ile olan mücadele sonucunda ayrılmak zorunda kalmıştı...
1950 seçimlerinde DP’den (Demokrat Parti) Seyhan milletvekili olduğu için İlahiyat Fakültesi'nde de ancak bir yıl görev yapabilmiştir. DP'yi kendi hizmet felsefesine uygun bulmadığı için oradan da ayrılan Arık, 1952’de Türkiye Köylü Partisi’ni kurarak, o partinin "Genel Başkanlığı" görevini üstlenmiştir. Ancak çok kısa bir süre sonra, 3 Nisan 1954 tarihinde geçirdiği elim kaza sonucu Adana’dan Ankara’ya hareket eden THY uçağının düşmesi ile hayatını yitirmişti. Arık'ın, Adana Ticaret Rehberi (1924), Alacahöyük Hafriyatı (1937), Karaoğlan Kazıları (1938), Köy Kadını-Memleket Parçaları (1944), İdeal ve İdeoloji (1947), Truva Klavuzu (1953), Coğrafyadan Vatana (1956), Veraset ve Cemiyet (1957), Türk İnkılabı ve Milliyetçiliğimiz (1958), Gurbet-İnmeyen Bayrak (1968), Türk Gençliğine (1968) adlı eserleri bulunmaktadır. Adı, Adana'da okul ve mahallelerde yaşayan hemşehrimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz.. Işıklar içinde yatsın…
*
Türk siyasetinde yeni bir parti: Büyük Türkiye Partisi
Türkiye'de siyaset sahnesine yeni bir parti katıldı.. Büyük Türkiye Partisi resmen kurularak faaliyetlerine başladı.. Büyük Türkiye Partisi'nin kısa adı ise "BÜYÜK PARTİ" olarak belirlendi… Partinin kurucu genel başkanı tanıdık bir isim: Tevfik Diker.. 18 ve 19. dönem Manise milletvekili olarak TBMM'de görev yapmış bir siyasetçi.. ANAP ve DYP'de siyaset yapan bir kişi.. Aslında aktif bir kişilik.. Meclis'te bulunduğu dönemlerde yaptığı konuymalarla gündemden düşmezdi..
Milletvekilliğinden sonra kurduğu Yolsuzlukla Mücaedele derneği ile yine adından söz ettirmeşi başarmıştı.. Çok dikkati çeken açıklamalarından birisi MHP'deki kaset skandalıyla ilgiliydi.. MHP'de yaşanan kaset skandalı ile ilgili olacakları önceden söylemiş, olayın patlamasından sonra açıklamaları çok konuşulmuştu.. Tevfik Diker'in yanında Merkez Sağ'ın yanısıra Türkçü Turancı kişiler de bulunuyor.. Bunlardan biri değerli dostumuz Ramazan Belgütay Özdemir..
Mersin'in yetiştirdiği Türk Milliyetçilerinden Ramazan Belgütay Özdemir, Tevfik Diker'in Büyük Türkiye Partisi'nde Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi.. Çocuk yaşta Milliyetçilik Türkçülük fikri ile tanışan Ramazan Belgütay Özdeamir, henüz çocuk yaşlarında "Türkçü kitapları" bulundurmak ve dağıtmaktan taa o yıllarda yani 1960'lı yılların sonu, 70'li yılların başında hakim karşısına çıkmıştı.. Genç Ülkücüler Teşkilatı kurucuları arasında yerini almış. 18 yaşında Ülkü Ocakları yönetimine girmişti…
İşte bu Ramazan Belgütay Özdemir, "Neden Büyük Türkiye Partisi" sorumu şu cümlelerle yanıtladı: "Ne yürüdüğüm yoldan nede davamdan saptim. Kaymaklı bal tekliflerine hayır deyip gün gelip baldiran surubu içmeyi tercih ettim.
Konjektör hızla değişiyor, siyaset gelgitleri çok hızlı ve yoğun yaşanıyordu. Kuş tüyü yataklarda uyumak yerine çileye talip olup düştük yollara.
Kâh aylarca eve uğramadık kah ekmek içine helva koyup yemek yiyerek devam ettik çalışmaya.
Tek gayemiz ıktidar olmaktı. Koalisyon da bile olsa oldukta. Yine bir yerlerden düğmeye basıldı ve bir toz bulutu içinde bir proje partisine yol verildi egemen güçler ve emperyaller tarafından. Her geçen gün karanlık bir dehlize sürüklenirken ülke, davamız temsilcileri zor gün kurtaricisi oluyordu bir anda diş güç destekli iktidara. Ne yüce ülkü ne kutsal dava yoktu artık ajandada. Dün kara denilen ak olarak konuluverdi önümüze. Gönül bağımız kopmuş hayallerimiz yıkılmıştı.
Böyle bir yapı ve ortamda, hem ideallerim hemde ülkenin geleceği açısından bir ışık ve umut goremedigim için yeni bir ruh, bir yapıya ihtiyaç var olduğunu düşünüyordum.
Işte Büyük Türkiye Partisi böyle bir ortamda doğdu. Ülkenin ve milletin geleceği için yeni bir rüzgar esiyordu artık.
Cumhuriyet, demokrasi ve milletin bekası, devletin bekası tehlikede idi.
Bir kenarda bekleyip seyretmek kendimizi inkar olurdu.
İşte bu nedenle Büyük Türkiye Partisi 'ni tüm bu kara bulutları dağıtabilecek mücadeleyi verebileceğimiz bir yuva olarak gördüğüm için Büyük Türkiye Partisi'ne katıldım." Büyük Türkiye Partisi'ne başarılar diliyorum.. Ramazan Belgütay Özdemir'e, Türk Milletine, Türk Dünyasına hayırlı olsun!…
*
Cumhuriyetçi kadınlar büyük kayıbı
Cumhuriyetçi kadınlar Adana'da önemli bir neferini kaybetti.. Mehtap İnan, hayata vede etti.. Mehtap Hanım, Cumhuriyet Kadınları Derneği Seyhan Şubesi yöneticisiydi.. Mücadeleci bir ruha sahipti.. Asla yılmazdı.. Ounn için yaşam, cumhuriyeti savunmakla eşdeğerdi.. Yakından tanıyanlar, onun harika bir insan olduğu konusunda hemfikirdiler..
Hayattan erken ayrılması ile tüm arkadaşlarını üzdü.. arkadaşları Cumhuriyet mücadelesi artık onsun sürdürecekler.. Işıklar içinde yatsın.. Cumhuriyet Kadınları Derneği'ne ve tüm mücadele arkadaşlarına başsağlığı diliyorum…