Çukurova Üniversitesi'nin Fen Edebiyat Fakültesi'ne bağlı Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne bağlı olduğunu düşündüğüm Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi diye bir yer var..
O merkeze bağlı, bir de Kültür Evi bulunuyor..
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne bağlı olduğunu düşünmemin nedeni, merkezin 1996 yılında, Türk edebiyatı, Türk dili, lehçeleri ve ağızları, Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları, Türk tarihi, Türk sanatı, halk kültürü alanlarında araştırma ve uygulama çalışmalarını planlamak, koordine etmek ve yürütmek üzere, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın tarafından kurulması..
Kültür Evi ise, bildiğimiz eski Vilayet'teki meşhur Duyun-u Umumiye binası..
Kültür Evi'ni de Merkez'in müdürü olarak Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Abik yönetiyor..
İşte, Deniz Abik'in yönettiği merkeze bağlı Kültür Evi'nde son düzenlenen etkinliğe konuşmacı olarak katılan Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doç.Dr. Dilek Ergönenç Akbaba, Türk Halkbilimi, daha doğrusu Halkbilim ve Etnoloji'yi yakından ilgilendiren çok büyük bir iddia ortaya atmış..
Şahsen izlemediğim, Çukurova Üniversitesi Basın Bürosunun gönderdiği haber bülteninden okuduğum kadarıyla, sayın doçent, "Nogay Türkleri ve Nogay Türkçesi" başlıklı konferansında, Türk dünyasında günümüze kadar gelen başlık parası, süt hakkı ve yüz görümlülüğü adetlerinin Nogaylardan kalma olduğunu iddia etmiş..
Haberim olsa şahsen izler ve bu konuda tartışırdım..
Ama o fırsatı kaçırdığımıza göre, buradan kendisi de bir Nogay Türkü olan Doç. Dr. Dilek Ergönenç Akbaba'ya sormak lazım:
Ortaya attığınız iddianın bilimsel dayanağı nedir?..
Türk dünyasının diğer bölgelerinde büyük bir iddiada bulunduğunuz konularda araştırma yaptınız mı?..
O konularda literatürü gözden geçirdiniz mi?..
Uzmanlık alanınız Türk dili mi, Halkbilim mi?..
Halkbilim konusunda yoğun çalışmalar yapıyor musunuz?..
Haberi okuyunca merak ettim, sayın doçentin çalıştığı konuları öğrenmek için Gazi Üniversitesi sitesine baktım..
Yüksek Lisansını "Nogay Türkçesinde Fiil", doktorasını "Kazak ve Nogay Türkçesi Yazı Dillerinde Tasvir Fiilleri" konularında tamamlamış..
İlgi alanları ise, Kuzeybatı Türk Lehçeleri, birleşik fiil, tasvir fiileri, gramerleşme..
Çalışma alanları da ilgi alanlarına koşut olarak, Nogay ve Tatar Türkçesi ağırlık bir akademisyen..
Özellikle de fiiller konusunda çok ciddi çalışmalar yapmış..
Katıldığı bilimsel toplantılarda sunduğu bildiriler yayımladığı kitapların tamamı Türkçe özellikle de Nogay Türkçesi üzerine..
Nogay Türkçesi çalışan akademisyenin Halkbilim içerikli çalışmaları ise kendi sayfasına göre sadece 4 adet makaleden ibaret..
2004 yılında Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığının yayınladığı Türk Dünyası Nevruz Ansiklopedisi'deki "Nogaylarda Nevruz" adlı makale.
2008 yılında Milli Folklor dergisinin 10. cilt 80. sıyısında yayınlanan "Nogay Türklerinde Ölüm İle İlgili İnançlar ve Ağıtlar" makale.
2011'de Hasan Benli ile birlikte yazdığı, Gazi Türkiyat Türklük Bilimi Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan "Anadolu'da ve Kuzey Kafkasya'da Yaşayan Nogay Türklerinde Doğum Sonrası İnançlar" adlı makale..
2012 yılında, Dil Araştırmaları'nda yayınlanan "Nogay Türkleri'nde Kişi Adları" adlı makale..
Benim buradan çıkardığım, Doç. Dr. Dilek Ergönenç Akbaba'nın Halkbilim alanında otorite olmadığı, bütün Türk dünyasında en az bin 500 yıldır yaşayan geleneklerin Türk dünyasının küçük bir bölümüne ait olduğunu iddia edecek yetkinlikte olmadığıdır..
Böylesine bir iddiada bulunan akademisyenin, Türk dünyasının diğer coğrafyalarında ve halklarında bu konularda araştırma yapıp yapmadığı bir yana, konunun uzmanlarını okuyup okumadığını merak ediyorum..
Örneğin, bu iddiasını ortaya atmadan önce, Prof.Dr. Abdulkadir İnan'ın 1988'de yayımlanan Makaleler ve incelemeler kitabında yer alan "Türk Düğünlerinde Exogamie İzleri" adlı makaleyi okumuş mudur?
Ali Rıza Gönüllü'nün Türk Kültürü Dergisinin Eylül 1983 tarihli 317. sayısında yayımlanan "Türkler'de Kalın Adedi" adlı makalesinden haberi var mıdır?..
Wilhelm Radlof'un 1956 yılında Ahmet Temir çevirisiyle yayımlanan Sibiryadan 1' adlı kitabını incelemiş midir?..
Hamit Zübeyr Koşay'ın 1944'de yayımladığı"Türkiye Türk Düğünleri Üzerine Mukayeseli Malzeme" adlı çalışmasını araştırmış mıdır?..
M. Adil Özder'in "Türk Halkbiliminde Düğün - Evlilik- Akrabalık Gelenekleri ve Terimleri Sözlüğü"nü karıştırmış mıdır?..
Uğurol Barlas'ın 1975'te yayımlanan Hakkari İli Evlenme Töre ve Törenleri'ni okumuş mudur..
Dahası, Türk Halkbilimin ve etnolojisinin zirve isimleri Prof. Dr. Nermin Erdentuğ'un 1977'de yayımlanan "Sosyal Adet ve Gelenekler" kitabını, Prof.Dr. Orhan Acıpayamlı'nın 1961'de yayımladığı "Türkiye'de Doğumla İlgili Adet ve İnanmaların Etnolojik Etüdü" adlı kitabını, Prof. Dr. Sedat Veyis Örnek'in ilk baskısı 1977'de Türkiye İş Bankası tarafından yayımlanan "Türk Halkbilimi" adlı kitabını incelemiş midir?..
Gazi Üniversitesi Öğretim üyesi Doç.Dr. Dilek Ergönenç Akbaba, uzmanı olmadığı Halkbilimin alanına giren bir konuda yaptığı iddialı açıklamayı bilimsel olarak kanıtlamak zorundadır..
ÇÜTAM Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik de, iddianın ortaya atıldığı Kültür Evi'nin yöneticisi olarak bilimsel dayanaktan yoksun iddiadan sorumludur...