Memlekette, her işte, işe başlama yıldönümü kutlanıyor..
Bir meslek hariç..
Her nedense dolandırıcılar mesleke başlama, meslekte falanca yılını kutlamıyorlar..
Akıl mı edemiyorlar, yoksa çekiniyorlar mı bilmem..
Ama, yıldönümü kutlamaları en çok onlara yakışır halbuki..
Yeri geldiğinde, sen devleti, bakanlığı dolandır..
Yeri geldiğinde belediyeleri dolandır..
Araya, sendikacı memurları dolandırmayı sığdır, ama bu kadar büyük işlere başlamanın yıldönümünü kutlama..
Doğrusu çok büyük haksızlık..
Çok büyük maharet gösteren bu tür işlere başarıyla imza at, sonra bu başarılarla dolu meslek yaşamına başlamanın yıldönümünü kutlama..
Ya da dört duvar arasında, gizli saklı kutla..
Olmadı, başka adlarla üç beş kişiyle mütevazi kutlamalar yap..
Bence, bu ülkede yıldönümü kutlamasını en fazla hak eden meslek dolandırıcılık..
Hatta, memur, amir, milliyetçi, sosyal demokrat ne kadar dolandırılan varsa onları da onur konuğu olarak davet edip, görkemli bir kutlama yapılması gereken özel bir meslektir dolandırıcılık..
***
Geçmişi bilmeyince…
Meral Akşener ve İP destekçileri sosyal medyadan bir fotoğrafı paylaşıp duruyorlar..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Refah Partisi'nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde Bank Asya'nın açılışındaki görüntülerini paylaşıyor..
O fotoğrafı paylaşan İP'liler, anlaşılan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı olduklarını göstermek için fotoğraf paylaştıkları açılış töreniyle ilgili bilgi sahibi değiller..
O açılış töreninde, açılış kurdelasını kesen kişi devrin Başbakanı DYP Genel Başkanı Tansu Çiller idi..
Ve, bugün destekledikleri Meral Akşener de İçişleri Bakanı'ydı..
Acaba, başbakanını "o banka Fetöcü gitme diye uyarmış mıydı?..
Sizce uyarmış mıydı sevgili İP ve Meral Akşenerci dostlar?…
**
Nabza göre şerbet
Haberlerde görmüşsünüzdür, bazı sanatçılarımız Afrin'de savaşan askerlerimize moral vermek için cepheye koştular..
Hatay'da sınırdaki karakolda, askerlerimize sağolsun moral dağıttılar!..
Askere moral dağıtan sanatçıların içinde İbrahim Tatlıses de vardı..
Tatlıses'in olduğu kareleri görünce aklıma "nabza göre şerbet" deyimi geldi..
Zira, İbrahim Tatlıses, açılım saçılım sürecinde de Şivan Perver ile birlikte megri megri diye Kürtçe türküler söylüyordu..
Hemen her konserinde, programlarında türkülerin arasında Kürt hareketlerine destek mesajlarını sıkıştırıyordu..
Bunları düşünürken, bu kez aklıma, daha önceleri geldi..
Cem Uzan fırtınası eserken Cem Uzan'ın yanında onu öven türküler söylüyor, vatandaştan Cem Uzan'a ve Genç Parti'ye oy istiyordu..
Ondan önce de, Turgut Özal'lı yıllarda sıkı bir Özalcıydı..
Daha da evvelinde, MHP'nin giderek güçlendiği, bir çok kentin MHP'nin ve ülkücü gençlerin kontrolüne girdiği 12 Eylül öncesinde, Kars konserinde olduğu gibi MHP'li ve Türk Miliyetçisi olduğunu haykırıyordu..
Moral gezisiyle gördük ki, İbrahim Tatlıses, her türlü koşula uyum gösterme yeteneğine sahip nadir sanatçıların başında geliyor..
Yani her duruma göre söyleyeceği bir türküleri bulunuyor…
Sanki, nabza göre şerbet sözü atalarımız İbrahim Tatlıses için söylemişler!…
***
Belirli gün ve haftalar kurtarıcı oldu
Çocukluğumuzda, anımsıyorum, "Belirli gün ve haftalar" diye kitabımsı bir şey vardı..
Onun içinde, belirli gün ve haftalar sırasıyla yer alıyor, hepsiyle ilgili birer sayfalık açıklamalar bulunuyordu..
Okulda ya da sınıfta düzenlenen belirli gün ve hafta kutlamalarında, o yazılar kurtarıcı oluyordu..
Bakıyorum, o zamanlar bizleri kurtaran belirli gün ve haftalar günümüzde kimi siyasetçileri kurtarıyor..
Onlar için can simidi olmuş..
Adana'nın, Türkiye'nin sorunları ile ilgili hiç bir düşüncesi olmayan siyasetçilerimiz, gündeme gelmek için ilkokul öğrencilerinin yaptığı gibi belirli gün ve haftalar kitapçığına sığınıyorlar..
Açıyorlar kitapçığı, yarın ne günüyse onunla ilgili bölümdeki klasik bir açıklamayı kopyala yapıştır gibi büyük bir maharetle medyaya gönderiyorlar..
Bir gün sonra da, "vay be ne bilgili siyasetçiyim. Engin fikirlerimle bütün medyada yer almışım" dive kendi kendilerini övüp gaz veriyorlar…