İyi Parti'nin kurucularından Prof. Dr. Yusuf Hallaçoğlu, Özcan Yeniçeri ve Nevzat Bor, gemiyi terkedenler arasında katıldılar..
İP'ten ayrıan üç kurucu üyenin basın toplantısında dile getirdikleri istifa gerekçeleri, Özcan Yeniçeri'nin İP'in koşulsuz destekçisi Halk TV'de ana haber bülteninde yaptığı açıklamalar, benim aylardır yazdıklarımın doğruluğunu bir kez daha kanıtlıyordu..
Üç değerli siyasetçimiz, Meral Akşener'in partiyi kuran Ülkücülere sırt çevirdiğini; Güneydoğu'da Kürtçü, Batı'da Türkçü söylemlerde bulunduğunu, siyasetteki boşluğu dolduracak politika izlemediğini gerekçe olarak gösterdiler..
Akşener'in partisinin gerisinde kalmış bir lider olarak genel başkanlığa devamının yanlışlığını vurgu yaptılar..
Üç değerli siyasetçiye "Günaydıııııııın" diyorum..
Çünkü, bugün istifalarına gerekçe gösterdikleri konuları, İP'in kurulduğu günden beri yazıyordum..
Hatta, daha da geriye giderek, bü üç değerli siyasetçinin de destek verdiği MHP'nin tarla kurultayına sürüklenme sürecinde Akşener'in samimi olmadığını, Ülkücüleri siyasal ikbali için basamak yaptığını defalarca yazmıştım..
Yörük Ali Paşa gibi siyasette yeni olmadıkları için Akşener'in gerçek yüzünü daha yeni görmelerine doğrusu çok şaşırdım..
Nevzat Bor'u pek fazla tanımıyorum ama, siyasetle yıllardır içli dışlı olan Özcan Yeniçeri ile tarihçi olmanın getirdiği olayları yorumlama yeteneğine sahip olması gereken Prof. Dr. Yusuf Hallaçoğlu'nun iki yıla yakın bir süre Akşener'in gerçek yüzünün farkına varamamaları gerçekten yadırganacak bir durum..
MHP'deki tarla kurultayı sürecinde de ön cephede olan, İP'in kuruluşundaki aktif görev alan Yusuf Hallaçoğlu ve Özcan Yeniçeri'nin İP'ten ayrılırken yaptıkları açıklamalar, kendilerine güvenen insanlar için yeterli değildir..
Hallaçoğlu ve Yeniçeri, hem MHP'deki hem İP'de kendilerine inanan insanlara özür borçları vardır..
***********
Özdağ'ın eli zayıfladı
Prof. Dr. Ümit Özdağ, MHP'de de, iP'te de potansiyel genel başkan adayıydı..
MHP'de daha önce bir kez denemişti ama, bir Türkçü olarak Özdağ'ın önümüzdeki süreçte MHP'nin başına geçmesini arzu ediyordum..
MHP'deki dostlarımızın bir kısmının da Özdağ'ı MHP'nin gelecekteki genel başkanı olarak görüyorlardı..
Hangi gerekçelerle Akşener'le birlikte hareket etti bilmem ama, kendi eliyle MHP'deki genel başkanlık fırsatını tepti..
İyi Parti'de en fazla Mart ayına kadar sürecek olan Akşener döneminden sonra partinin genel başkanı adayı gözüyle bakılıyordu..
MHP'deki mücadelesinde de, İP'deki süreçte de en büyük yardımcıları Prof. Dr. Yusuf Hallaçoğlu ve Özcan Yeniçeri'ydi..
Hallaçoğlu ve Yeniçeri'nin partiden ayrılmaları, Özdağ'ı 7 ay sonraki süreçte olası rakipleri karşısında güç kaybına uğrattı..
Özdağ'ın Koray Aydın ve liberaller karşısına elini zayıflattı..
Keşke, Hallaçoğlu ve Yeniçeri İP'ten ayrılma yerine, parti içinde kalıp Akşener'e karşı muhalefet yaparak Özdağ'a yardımcı olsalardı..
Akşener ve İP'i Türk milliyetçiliğine tuzak olarak ortaya çıkarılan proje olarak gördüğümü bu köşenin okurları yakından biliyorlar..
Özdağ'ın parti içindeki durumu ile ilgili bu görüşlerimi o nedenle yadırgayanlar çıkacaktır..
Hemen söyleyeyim, İP'le hiç bir şekilde uzaktan yakından ilgim olamaz..
Ancak, Türkçü Harekete büyük emekleri geçen merhum Muzaffer Özdağ büyüğümüzün oğlu olması dolayısıyla Ümit Özdağ'ın hangi partide olursa olsun başarılı olmasını istiyorum..
Bu istek dediğim gibi Ümit Özdağ'ın şahsına değil Muzaffer Özdağ'a…
*******************
Haydar Baş'a operasyon
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş'ın mal varlıklarına tedbir konuldu, yurt dışına çıkış yasağı getirildi..
Kadiri cemaatinin lideri ve Bağımsız Türkiye Partisi'nin Genel Başkanı Haydar Baş'a yapılan operasyonun nedeni siyasal değil..
Alparaslan Kuytul, Adnan Oktar olayından da farklı..
Haydar Baş'a yapılan suçlama yağmaya azmettirme ve iş ortağının mal varlığına el koyma..
Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın hazırladığı iddianamaye göre, Haydar Baş'ın lideri olduğu cemaatin üyelerinden Dr. Mustafa eraslan ile ortağı Mustafa Tekin kendi formülleriyle ürettikleri bitkisel gıda takviyelerini Haydar Baş'ın eşi ve oğluna ait olan Kibarlı Şirketi vasıtasıyla pazarlamışlar..
Gıda takviyelerinin içeriğinin kasıtlı olarak bozulması nediyle satışlar düşünce avukatları Haydar Baş'ın prestijinin düştüğgünü ve 60 milyon lira zarara uğradığını ileri sürmüşler..
Haydar Baş'ın avukatları Kibarlı'nın Merter'deki ofisinde Mustafa Eraslan'a 10 eşi Meral Eraslan'a 4 tane boş senet imzalatmışlar ve Mustafa Eraslan'dan gayrimenkullerin satışı için vekaleti kendilerine vermesini istemişler. Avukatlar aldıkları vekaletle 3 ay sonra Mustafa Eraslan'ın 6 milyon liralık mal varlığını Haydar Baş'ın üzerine devretmişler.. Ayrıca, Eraslan çiftine zorla imzalattıkları boş senetleri eski tarihle doldurarak Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nde takibe koymuşlar..
Haydar Baş, Lütfullah Önder ve Gürcan Bahar hakkında ‘zincirleme şekilde açığa imzanın kötüye kullanılması’ suçlarından 2 şer yıl 6 şar aydan 7,5 yıla kadar, aralarında Haydar Baş’ın da olduğu tüm şüpheliler hakkında ‘Birden fazla kişiyle birlikte nitelikli yağma’ suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Mahkeme, sanıklar Haydar Baş ve Lütfullah Önder sanıklar Haydar Baş ve Lütfullah Önder’in 3 milyon TL değerindeki taşınmazlarına tedbir konulmasına karar verirken ayrıca yurt dışına çıkışlarını yasakladı.
İlginç bir dava..
Tabii, Fetullah Gülen, Alparslan Kuytul, Adnan Oktar'dan sonra Haydan Baş'ın mal varlığı ve iddialar, akıl almaz servetlerin nasıl elde edildiğini ortaya koyması bakımından çok önemli..
*************
İP bir kurucu üyesini daha kaybetti
İyi Parti'nin kaybettiği kurucu üye ve GİK üyesi sayısını doğrusu ben sayamaz oldum..
Gün geçmiyor ki, bir İP kurucusu üyesi veya GİK üyesi istifa etmesinin..
Ahali daha Yusuf Hallaçoğlu, Özkan Yeniçeri ve Nevzat Bor'un istifasını konuşurken bir istifa daha geldi..
İP'in 15 Temmuz gazisi Kurucu ve GİK üyesi Mehmet Fatih Eryılmaz kurucu üyelik, GİK üyeliği ve partisinden istifa ederek İP'le tüm bağlarını kopardı..
İP yönetiminin millet değil şahsi ikballerini düşündüğünü belirten Eryılmaz istifa nedenini şu sözlerle açıkladı:
"Coğrafyamızın bu kadar ısındığı bir dönemde milletin önüne bir alternatif koymak, milli bir tercih inşa etmek için yola çıktığını iddia edenlerin önce kendi ortaya koydukları ilkelere sadık olmak zorundadırlar. Kem aletle kemalat olmaz. Ortaya koydukları ilkeleri ilk kendileri çiğneyenler, çiğnedikleri ilkelerle beraber, ülkenin her yerinde bu harekete umut bağlayan masum insanların umutlarınıda yok etmişlerdir. Söylemlerin ve eylemlerin taban tabana zıt bir hale geldiği bu tabloda ahlâklı ve ilkeli siyaset yapmanın imkânsız olduğunu üzülerek gördüm ve İYİ Parti parti üyeliği, kurucular kurulu üyeliği ve genel idare kurulu üyeliklerinden, istifa ettim."
İP'li dostlara anımsatalım..
İP'ten kaçış olağanüstü kongre sonrasında hızlanarak devam edecek..
Mart ayı sonundaki akibetin daha erken gelmesi de büyük olasılık..
En iyisi vakit varken, öncülerin yaptığı gibi kendinize güvenli siyaset yapabileceğiniz, hedefe koşabileceğiniz yeni partiler arayın…
Sonra Mart ayında kendinize yer bulamayabilirsiniz…
*************
Babadan oğula kalan sevgi
Ceyhan Belediye Başkan vekili Ali Alper Boydak, Alemdar Öztürk'ten sonra gerçekten güzel işlere imza atıyor..
Kimseyle kavga etmiyor..
Çoluğunu çocuğunu, eşini dostunu göreve getirmesiyle konuşulmuyor..
Tüm Ceyhan, göreve geldiği sonra yaptığı hizmetlerden bahsediyor..
Boydak'ın her fırsatta vatandaşın içinde olmasını konuşuyor..
Tesadüfen konuştuğum bazı Ceyhanlı vatandaşlar, Ali Alper Boydak'ın hizmetiyle, hareketleriyle, vatandaşı kucaklayan tavrıyla bir zamanlar Ceyhan'a damgasını vurmuş babası Mahir Alp Boydak'ı anımsattığını belirtiyorlar..
Mahir Boydak'ın belediye başkanlığı döneminde de Ceyhan'ın iyi hizmet aldığını, aynı durumun şimdi de oğul Boydak döneminde olduğunu ifade ediyorlar..
anlaşılan babadan oğula miras kalmış bir sevgi var ortada..
Boydak da başkanvekili olarak, babasından kalan bu sevgiye halel getirmiyor…
*************