MHP, çok hassas bir dönemden geçiyor.. İçerden ve dışardan üzerine en çok oyun oynanan parti olmanın sıkıntısını çekiyor..
Kimi, okyanusötesi talimatlarla partiyi ele geçirmeye çalışıyor..
Kimi, Türk Milliyetçiliği ile soslanmış siyasal islamcı bir çizgiye çekmeye çalışıyor..
Bazıları liberal bir eksene oturtmaya, bazıları da çıkarları için hiç bir ilke tanımayan makyavelist bir parti haline getirmeye çalışıyor.. Bu tür hesapların içinde olanların çoğu, son bir kaç yıllık süreçte amaçlarına ulaşamayarak, MHP'yi terkettiler..
Bu süreçte, MHP'nin en çok saldırısına maruz kaldığı yapı okyanus ötesi, Pensilvanya merkezli yapı oldu.. O yapının insanları, siyasi iktidara açtıkları savaşta, MHP'yi bir saldırı üssü olarak kullanmak istediler.. Bir çok üyesi MHP'den milletvekili aday adayı oldu..
Bir çoğu MHP genel merkezinin duruma ayıkmasıyla berteraf edildi..
Ancak, buna karşın, yine de milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi olanları çıktı.. Bir ara o kadar pervaasızlaşmışlardı ki, TBMM kürsüsünden, Pensilvanya'daki zatın ve hareketinin milletvekili olduğunu ilan edenler bile çıkmıştı..
O yapının gazete görünümlü kumpas merkezinin paçavrasını eline alıp reklamını yapanları görmüştük.. Ne tesadüf ki, bütün bu tiplerin hepsi, MHP'yi ele geçirmeye çalışan harekete de tam destek vermişlerdi..
Kimi açık açık, o yapının amacına ulaşması için tarla kurultayına katılacağını açıklamıştı.. Kimi, tarla kurultayına adam götürmek için seferber olmuştu..
Araç kiralayanı mı ararsınız, delegelere tarla kurultayına katılmaları için baskı yapanlarını mı ararsınız..
Bu tiplerin bir kısmı, ilerleyen süreçte MHP'den ihraç edildiler..
Ama büyük bir bölümü hala MHP içerisinde.. Zaman zaman, "Lider Bahçeli", "Bahçeli'nin emrindeyiz" babında yandaş medyalarında haber yaptırıp, Ankara'nın gözünü boyamaya çalışıyorlar..
Fakat, bir taraftan da, kuruluşu sürekli ertelenen yeni parti için çaba harcıyorlar.. Yeni partinin il ve ilçelerindeki yönetim kadrolarını oluşturmak için çalışmalar yapıyorlar…
Yeni partinin yönetim kademelerini belirliyorlar.. Bunları bu denli cesaretlendiren ve pervasızlaştıran durum ise, MHP'nin ihraç mekanizmasını işletmekte ağır kalmayı oluyor.. Bu sütunlardan bir kez daha MHP Genel Merkezi'ne hatırlatmak istiyorum..
İhraç mekanizması hala çalıştırılmaz ise bundan MHP zararlı çıkacaktır.. Bugün yüzünüze gülen, bağlılık açıklaması yapanlar; yarın sizin verdiğiniz makam, koltuk ve olanaklarla ablalarının dizinin dibine koşacaklar, eteğinden tutacaklardır….
***
Eski DYP ve ANAP'lıların umudu Akşener
Bir kısım medyanın bütün pompalamalarına karşın, Meral Akşener, Türk Milliyetçileri açısından umut olamadı..
MHP'yle organik bağı olmayan Türk Milliyetçileri, baştan bu yana Akşener'e soğuk bakıyor.. MHP'de politika yapan ülkücülerin ise çok az bir kısmı, geçmişte MHP'de koltuk sahibiyken makamlarını kayıp edenler için umut olabilmiş durumda..
Yani, yeniden vekillik, başkanlık kapmak isteyenler umutlarını Meral Akşener'e bağlamışlar.. Mesela, merhum Ali Güngör'ü MHP'den ihraç eden Adnan Fatin Özdemir gibi..
Mesela, yıllarca Hatay'da MHP'deki tüm makamlara el koyan Çirkin kardeşler gibi.. Ancak, Meral Akşener, Türk Milliyetçilerine umut olamasa da, artık siyaset mezarlığında çoktan yerini almış eski DYP ve ANAP'lıların yeniden siyate dönme yolunda umutlarını bağladığı tek isim olmayı başardı..
Siyaset sahnesinden silinen bu partilerin eski mensupları, arada geçen zamanda değişik partileri dolaşsalar da, aktif siyasete dönme yolunda son umutları Meral Akşener..
Bu yolda, Meral Akşener'in yeni partisine tam destek veriyorlar..
Bulundukları illerde, ilçelerde eski DYP ve ANAP'lılar olarak biraraya gelip, Akşener'e "tam desteklerini" açıklıyorlar.. İşte bu tür Akşener'e destek toplantılarından birisi önümüzdeki pazar günü Adana'da yapılacak...
Eski Demokrat, DYP, ANAP'lı politikacılar 24 Eylül Pazar günü Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde bir araya gelecekler.. Toplantının amacı, merkez sağın eski partilerinin mensupları olarak istişare etmek ve yol haritası çizmek.. Tabii, asıl amaç, Meral Akşener'e "Seninleyiz" diye mesaj vermek..
Bu toplantıya katılacaklar arasında, daha önceleri sık sık Meral Akşener'i arayarak, destek ve bağlılıklarını bildirenler bulunuyor..
Toplantıda katılacakların büyük bir bölümünün gönlünde yatan aslanın, Meral Akşener'in yeni partisinde il ve ilçe başkanı olarak görev almak olduğu biliniyor... Bu aslanı gerçekleştirmenin yolunun da, bu tür toplantılara katılmak ve Akşener'e "ben de burdayım. Senin için toplantılar yapıyorum" mesajı vermekten geçtiğini düşünüyorlar..
***
Suya sabuna dokunacak parti geliyor
Türk siyaseti, suya sabuna dokunacak bir partiyle çok yakında tanışacak..
Türkçü Parti, yakında resmen kurulacak..
Bir süre önce başlatılan Türkçü Parti kurma çalışmalarının üçüncüsü gerçekleştirildi..
Türk kültürünün vazgeçilmezi "Kurultay" anlayışıyla, herkesin fikrini alarak sağlam bir şekilde yola çıkılması için, sürekli istişare toplantıları gerçekleştiriliyor… Kurucuları, Türkçü Parti'nin söylemleri ve dik duruşuyla Türkiye'de ilk kez suya sabuna dokunan bir parti olacağını söylüyorlar… Temiz siyasetin öncüsü olacaklarını ifade ediyorlar..
Türkçü Parti, siyaset hayatını Başbuğ Atatürk'ün yolunda, Atsız atamızın yolbaşçılığında sürdürecek.. Emeği geçenleri, üçücnücüsü gerçekleştirilen istişare toplantılarına katılanları, oluşturulacak kadrolarda yer alacaklar Türkçü kardeşlerimizi gönülden kutluyor, başarılar diliyorum...
***
Milli bayramları engellemeye güçleri yetmeyecek
Milli Eğitim Bakanlığı, bu yıl okullara gönderdiği belirli gün ve haftalar çizelgesinden milli bayramları çıkarmış.. Yani, çizelgede, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 29 ekim Cumhuriyet Bayramı yer almamış..
Çizelgeye milli bayramlarımızın yerine 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü ile İstanbul'un Fethi gibi programlar dahil edilmiş..
Milli bayramları silmeyi amaçlayan değişikliği de 8 Haziran 2017 tarihinde yürürlüğe giren "Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği", "Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim ve Orta Öğretim Kurumları Sosyal etkinlikler Yönetmeliği" ile "Milli Eğitim bakanlığı Sosyal ve Kültürel Yarışmalar Yönetmeliği"nin yürürlükten kaldırılmasıyla hayata geçirmişler..
Hangi aklıevvelin fikri bilmem ama, üç beş tane bürokrat, Atatürk'ü ve milli bayramları Türk halkının gönlünden, belleğinden silemeyecek..
Türk halkı, Atatürk'üne de milli bayramlarına da sahip çıkacak…
19 Mayısı'nı da, 23 Nisanı'nı da, 29 Ekimi'ni coşkuyla kutlayacak..