Sahte pandemi öncesinde medyadaki korku pompalama olaynın hatırlıyor musunuz?
Hani, Çin’de insanlar yolda giderken, ayakta dururken pat diye düşüp ölüyorlardı.. Bakın covid-19 böyle öldürüyor. Hemen pandemi ilan edilsin, insanlar evlerine kapansın diye bol bol sanal görüntülerle covid-19 korkusu pompalanıyordu..
Ardından hedeflerine ulaşmışlar, tüm dünyayı bir kapalı cezaevine çevirmişlerdi..
Tabii, iş orada kalmamıştı..
Bu kez de, sanal ölüm sayıları açıklayarak, insanları güvenilirliği, yarar ve zararı test edilmemiş, insanların başına nasıl bela açacağı bilinmeyen kimyasalları önce bir dozdan başlayarak 5-6 doza kadar yaptırmaları için korku salmışlardı..
Korkuya esir olanlar çok sayıda dozla kimyasalları vücutlarına zerk ettirmişlerdi…
Şimdi o kimyasalların covid-19’dan daha zararlı olduğu, insanları öldürdüğü bilimsel çalışmalarla ortaya çıkmıştı..
Sahte pandemi korku pompalamasıyla eş zamanlı olarak iklim değişikliği, küresel ısınma ve karbon ayak izi korkusu da pompalanmaya başlanmıştı..
Televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında fotomontajla bir kaç metrekarelik buz parçası üzerinde “mahsur” kalan, küresel ısınma ve iklim değişikliği mağduru kutup ayıları görüntülerini sık sık görmüştük..
Sahte pandemi ile ilgili korku pompalamaya verdikleri öncelikten olacak, sahte pandemi süresince o görüntüler giderek daha az medyada görünür olmuştu.
Sahte pandemi yalanında sona gelinirken, iklim değişikliği, küresel ısınma ve karbon ayak izi konusundaki korku pompalama girişimleri yeniden başlamıştı..
Yazın gelmesi, dünyanın doğal olarak sıcak günler yaşamasıyla birlikte, aynı korku pompalama işi dozajı artırılarak servis edilmeye başlandı..
Televizyon ekranlarında her gün yüzlerce iklim değişikliği, küresel ısınma ve karbon salımına bağlanan asparagas haber bombardımanına maruz kalıyoruz..
Hava durumu programlarında dünya kıpkızıla boyanıyor..
Sanırsınız evren sıcaklardan kavruluyor..
Her gün değişik bir ilde “son yüzyılın en sıcak” gününü yaşandığı yalanı anlatılıyor..
Halbuki, geçmiş hava durumu raporları, son yüzyılın en sıcak günlerini yaşadığı idddia edilen kentlerin geçmişte daha sıcak günler yaşadıklarını gösteriyor..
Bir kaç yıllık raporlar, iklim değişikliği ve küresel ısınma yüzünden cayır cayır yandığı ilan edilen yerlerdeki sıcaklığın normal seyrinde gittiğini de net biçimde anlatıyor..
Ama tüm bu gerçeklerin, iklim değişikliği, küresel ısınma ve karbon salınımı yalanını yaymak ve dünyada nüfus planmasını gerçekleştirmeyi amaçlayan küresel şeytanlar için hiç bir önemi yok..
Nasıl olsa ele geçirdikleri medya ile, siyasetçiler ve bürokratlar ile kolayca korku pompalayabiliyorlar..
Yıllarca 7/24 pompalanan korkunun etkisi altına alınan kişilerin, bilimsel gerçekleri dikkate bile almayacaklarından eminler.
Örneğin, küresel şeytanların tetikçisi ABD merkezli bir derginin son 20-30 yıllık dönemde kimi zaman küresel ısınma, kimi zaman küresel soğuma buzul çağının ayak izlerinin görüldüğü gibi birbirine taban taban zıt kapak ve içerikler hazırladığı akıllara bile gelmeyecektir.
Yani, iklim değişikliği, küresel ısınma, karbon salınımı, karbon ayak izi bir küresel kuyruklu yalan ve küresel şeytanların toplumları dizayn etnmek için kullandıkları küresel bir korku pompalama aracından başka bir şey değildir.