Büyük Atatürk, sadece Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmakla kalmamış.. Bankacılıktan sanayiye, ticaretten tarıma her alanda Türkiye'yi bulunduğu yıllar ilerisine taşıyan hamleleri bir bir gerçekleştirmiş..
Bir taraftan, Türk kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesi gibi, toplumu çağdaş uygarlık düzeyine çıkaracak, bugün kadınlarımızın başbakan, bakan, milletvekiller, belediye başkanları olmalarını sağlayan değişimleri gerçekleştirmiş, binde 2'lerde gezen eğitimli insan sayısını eğitim seferberliği tavan yaptırmıştı.. Kadınların, gençlerin iş, meslek ve sosyal hayatta yer almalarını sağlamıştı.. Cumhuriyet gibi, bugün hala kullandığımız bankacılığın temellerini atmıştı.. Savaştan çıkan bir ülke olmasına rağmen kısa sürede Türkiye'yi Avrupa ve Balkan ülkelerine borç veren ülke konumuna getirmişti.. Sanayileşmeyi de ihmal etmemişti..
Türk insanının sanayide de yer almasını sağlamıştı.. Savaştan çıkan, yoklukla mücadele eden bir ülkede Türkiye'yi bugünlere taşıyan sanayi tesislerini kurmuştu.. Sanayileşme, refah, istihdam seferberliğini tek başına sağlamıştı..
Büyük Atatürk, 15 yılda tam 46 dev tesis kurmuştu.. O tesisler ki, yakın zamana kadar ekonominin, istihdamın lokomotifi olmuşlardı.. İşte, Ulu Önder'in 15 yılda kurduğu fabrikaların listesi: 1-Ankara Fişek Fabrikası (1924)
2-Gölcük Tersanesi (1924)
3- Şakir Zümre Fabrikası (1925)
4-Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925)
5-Alpullu Şeker Fabrikası (1926)
7-Uşak Şeker Fabrikası(1926)
8-Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926)
9-Bünyan Dokuma Fabrikası (1927)
10-Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927)
11-Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1928)
12- Ankara Çimento Fabrikası (1928)
13-Ankara Havagazı Fabrikası (1929)
14-İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929)
15-Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
16-Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Fabrikası (1930)
17-Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1931- Genişletildi)
18-Eskişehir Şeker Fabrikası (1934)
19-Turhal Şeker Fabrikaları (1934)
20-Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934)
21-Bakırköy Bez Fabrikası (1934)
22-Bursa Süt Fabrikası (1934)
23-İzmit Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası (1934 Temel atma)
24-Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma)
25-Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934)
26-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934)
27-Isparta Gülyağı Fabrikası (1934)
28-Ankara, Konya, Eskişehir ve Sivas Buğday Filoları (1934)
29-Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası (1935 - Tamamlandı)
30-Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel atma)
31-Nazilli Basma Fabrikası (1935- Temel atma)
32-Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma)
33-Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma)
34-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935)
35- Ankara Çubuk Barajı (1936)
36-Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935)
37-Barut, Tüfek ve Top Fabrikası (1936)
38-Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936- İlk Türk Uçağı NUD-36 Üretildi)
39-Malatya Sigara Fabrikası (1936)
40-Bitlis Sigara Fabrikası (1936)
41-Malatya Bez Fabrikası (1937 temel atma- Bu fabrika hariç bütün bez ve dokuma fabrikaları Atatürk'ün sağlığında açılmıştır.)
42-İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası (1934- Temel Atma)
43-Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937- Temel Atma)
44-Divriği Demir Ocakları (1938)
45-İzmir Klor Fabrikası (1938- Temel Atma)
46-Sivas Çimento Fabrikası (1938-Temel Atma) NOT: Bu Fabrikalar Sayesinde 1929-1938 Yılları Arasında Ağır Sanayi Üretimi %152 Artarken Toplam Sanayi Üretimi %80 Artmıştır. Kömürde %100, Kromda %600, Diğer Madenlerde %200 Artış Olurken Demir Üretimi 0'dan 180.000 Tona Çıkmış,Şeker Üretimi 200 Misli Artmıştır. 1926'da Başlayan Şeker Üretimi 1927-1930 Arasında 5162 Tondan 95.192 Tona Çıkmıştır.Tekstil Sanayi Ülkenin Tekstil İhtiyacının %80'ini Karşılar Duruma Gelmiştir.Tekstil Ürünleri İthalatı 1927'de 51.000.000 Türk Lirası İken Bu Rakam 1939'da 11.900.000 Türk Lirasına Düşmüştür. 1924-1929 Arasında Pamuk Ürünleri Üretimi 70 Tondan 3773 Tona,Yün 400 Tondan 763 Tona,İpek 2 Tondan 31 Tona Çıkmıştır. Uzak görüşlülüğün önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, seni minnetle anıyoruz Büyük Atatürk….
Özlenen tablo
İstanbul'dan Türkiye son 15-20 yıldır gerilim politikalarına teslim olmuş durumda.. Her seçim bir başka gerilimle tamamlanıyor..
Şimdi de, Türkiye 16 Nisan'da yapılacak referandum öncesi zaman zaman "evetçiler" ile "hayırcılar" arasındaki gerelimlere tanık oluyor.. Öyleki, ülke adeta iki kutba ayrılmış durumda.. Kimse, karşı tarafının ne dediğini dinlemek istemiyor.. Oysa, Türkiye'nin özellikle 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının yaralarını sararken toplumsal uzlaşmaya ve hoşgörüye ihtiyacı var..
Türk halkı olarak diyalogu ve hoşgörüyü öledik.. Gergin ortamda özlenen tablo İstanbul'da yaşandı.. Evet- Hayır için mücadele edenler aynı karede buluştular.. Sokakta hayır-evet kardeşliğini yansıttılar.. "Evetçiler" ile "hayırcılar" aynı yerde birlirlerini dinleyin karşılıklı broşürlerini ve gazeteleri aldılar.. Tablonun kahramanları CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran ile AK Partili gençler ve kadınlar..
Eyüp sokaklarında "HAYIR" prıopagandası yapan Yasemin Hanım, aynı yerde "EVET" çalışması yapan AK Partili gençlerin "Broşürümüzü alır mısınız?" ricasını geri çevirmedi.. Hem AK Partili gençlerin broşürünü aldı, hem de CHP'li Cankurtaran ile AK Partili gençler birlikte hatıra fotoğrafı çektirdiler..
Yasemin Hanım, bu güzel tablonun ardından, aynı bölgede AK Partili kadınların açtığı "EVET" standının ziyaret etti.. AK Partili kadınlarla selamlaştı, hal hatır sordu.. "Bu ülke hepimizin" diye seslendi.. AK Partili kadınlar da CHP'li Yasemin Öney Cankurtaran'ın bu jestine alkışlarla karşılık verdi.. İşte bu iki güzel tablo Türkiye'nin asıl ihtiyacı.. İnşallah, bu güzel tabloları başta Adana olmak üzere tüm yurt genelinde ve daha çok görürüz.. Yasemin Hanımın dediğini gibi, sonuç evet de çıksa, hayır da çıksa, bu ülke hepimizin...