İyi Parti'de liste başı krizi yaşanacak..
Parti tabanında, Adana'da İyi Parti'deki tüm ünvanları bir kişinin üstünde toplamaya çalışması sıkıntı ve endişe yaratıyor..
İddialara göre, Kurulcular Kurulu üyesi olduktan sonra bir de il başkanlığı görevini üstlenen MHP eski milletvekillerinden M. Metanet Çulhaoğlu'nun liste başı, o da olmazsa ikincilik için Ankara'da kulis yapmaya başladığı iddia ediliyor...
İyi Partililer, Çulhaoğlu'nun yönetimleri eş ve dostlarından oluşturarak partiyi adeta aile partisine çevirdiğine söylüyor, bu duruma bir de milletvekilli sıralamasında ilk ikide yer almasının eklenmesinin parti içinde ciddi tepki yaratacağını ve büyük oy kaybına yol açağını belirtiyorlar..
İY Partililere göre, Metanet Çulhaoğlu'nun kız kardeşi Suna Yeşil, Seyhan İlçe 2. Başkanı; Suna Yeşil'in oğlu yani yiğeni İl 2. Başkanı; kirvesi Azime Kocacık Çukurova İlçe Başkanı; baldızı ve sekreteri ile Osman adlı çayçısı, Numune Hastanesi hekimi eski arkadaşı il yönetimindeler..
İyi Partililerin iddiası bu isimlerle sınırlı değil..
Çulhaoğlu'nun daha bir çok akrabasını, yakınını, komşusunu il ve ilçe yönhetimlerine yazdığını ileri sürüyorlar..
İyi Parti'nin Adana'da "İyi Parti" olmaktan çıkıp "Metanet Çulhaoğlu Partisi"ne dönüştüğünü iddia ediyorlar..
Aile partisi görüntüsünün Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak gibi büyük bir iddiayla kurulan İyi Parti ve Meral Akşener'e hiç yakışmadığını ifade ediyorlar..
İyi Parti'yi aile partisine çeviren bu uygulamaların üstüne bir de Metanet Çulhaoğlu'nun milletvekilliği listesinde ilk sıralarda yer almasının tüy dikeceğini belirtiyorlar..
Adana'da İyi Parti'yi karıştıran eşi dostu yönetimlere yazma, partideki tüm görevlere ipotek koyma olayı karşısında İyi Parti Genel Merkez yönetimini ciddi, milletvekillerini sıralarken büyük bir sorumluluk bekliyor..
Görünen o ki, yakınlarını parti teşkilatlarına yerleştiren ve bu nedenle tabanda büyük eleştiri ve tepki toplayan Metan Çulhaoğlu'nun liste başı olduğu listeyle seçime katılması halinde, İyi Parti Adana'da büyük bir hüsrana uğrama tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır..
*****************
Hani baskın seçimdi
24 Haziran seçimleri bana göre baskın seçim..
Baskın seçim olacağını da 6 Şubat 2018 tarihinde bu sütunlardan yazmıştım..
Seçim kararının alınmasından sonra, CHP, hükümeti baskın seçim kararı alıp muhalefeti hazırlıksız yakalamakla suçlamıştı..
CHP'nin kurmayları her ağızlarını açtıklarında aynı suçlamayı dile getirmişlerdi..
Meğer, aslında CHP'ye göre, seçim, baskın maskın değilmiş..
CHP, aylar öncesinden seçim çalışmalarını başlatmış..
CHP İl Başkanlığı'nın önceki gün yaptığı açıklamada, CHP kurmaylarını bir anlamda yalanlıyordu…
Basın bültenine göre, CHP Adana İl Örgütü, henüz erken seçim gündemde yokken seçim çalışmalarını başlatmış..
Milletvekili aday adayı olmak için istifa eden Ayhan Barut'un il başkanlığı döneminde başlatılan seçim çalışmaları Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığnıın ilanıyla da güncellenmiş..
Bu açıklamadan sonra, CHP kurmaylarının baskın seçime uğradık diye sızlanma hakları yok..
Eğer o şekilde bir açıklama olursa, o kurmaya bu açıklamayı göndereceğim..
Doğruları söylemediğini, CHP Adana İl Başkanlığının basın bülteniyle yüzüne vuracağım..
**************
Yüreğir Belediyesi Kültür Müdürlüğüne teşekkür
Yüreğir Belediyesi Kültür Müdürlüğüne buradan açık teşekkürlerimi iletiyorum..
Yüreğir Belediyesi geçtiğimiz yıl Adana'da kendini tarihçi diye tanıtan emekli tarih öğretmenine "Yüreğir Tarihi" diye bir kitap yazdırmıştı..
O kitabın varlığından 11 Ocak'taki Çukurova Kitap Fuarı'nda haberim olmuştu..
Aynı gün, Yüreğir Belediyesi'nin Basın Danışmanı Ramazan Uçuk'tan telefonla o kitaptan bir tane göndermesini rica etmiştim..
Sevgili meslektaşım "tamam" demesine karşın, 9 Mayıs tarihine kadar kitap elime geçmemişti..
11 Ocak ile 9 Mayıs arasında defalarca meslektaşımızdan kitabı rica etmemiz işe yaramamıştı..
Nedense, o kitabın tarafıma ulaştırılmasından kaçınılmıştı..
8 Mayıs'ta, kitabı Yüreğir Belediyesi Kültür Müdürlüğü'nün bastırmış olacağını düşünerek, bir de Kültür Müdürlüğünü arayarak kitaba ulaşmayı denemeyi düşündüm..
Telefonla aradığım Kültür Müdürlüğü'ndeki görevli, Yüreğir Belediyesi'nin İl Sağlık Müdürlüğü yakınlarındaki binada bulabileceğim Mustafa Bey adlı bir görevlinin telefonunu verdi ve bu telefondan kitaba ulaşabileceğimi söyledi.
Verilen telefonu aradım, Mustafa beye isteğimi anlattım..
Söz konusu binaya geldiğimde her zaman için kitabı alabileceğimi söyledi..
10 Mayıs günü gittim ve Mustafa Bey'den kitabı aldım..
Basın danışmanı arkadaşımızın iletmekten kaçındığı kitabı bir telefonla teslim eden Yüreğir Belediyesi Kültür Müdürlüğü'ne teşekkür ediyorum..
Şimdi iş, Yüreğir Tarihi adlı kitabı Sarıçam Tarihi ve Pozantı Tarihi adlı kitaplarla birlikte okumaya; Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı ile Prof. Dr. Halil İnalcık'ın Osmanlı tarihi ile ilgili kitapları ve Adana Salnameleriyle karşılaştırmalı olarak incelemeye geldi…
*************
Doğu Perinçek maskeleri düşürdü
Türkiye'de son haftalarda bir sözde demokrasi sevdalısı oyunu oynanıyordu..
Türkiye'de onlarca parti seçime giremediği halde bir partinin seçimlere katılıp katılmaması demokrasinin en sorunu olarak gösterilmişti..
CHP, 15 milletvekili o partiye göndermişti..
Halkın aklına Güneş Motel olayını getiren transfer olayını da "demokrasinin işlerliğini sağlamak için yaptık" şeklinde gerekçelendirmişti..
Ama, demokrasi havariliğine soyunurken örneğin DSP, ÖDP, HKP, TKP, EHP gibi sol partilerin seçimlere giremediklerini anımamamış, onların seçimlerine girmesi için de demokrasiyi işletme gereksinimi duymamıştı..
Meral Akşener'in "100 bin imza ile aday olacağım" ısrarı üzerine 15 milletvekilini boşa transfer etmiş duruma düşen CHP, bu kez partililerine 100 bin imza ile aday olmak için YSK'ya başvuran 4 adaydan sadece Meral Akşener için imza verilmesi ve 100 bin barajı aşması için çağrıda bulunmuştu..
CHP'liler de bu çağrıyı adeta kampanyaya dönüştürmüşlerdi..
Akşener'in 100 bin barajını aştığının anlaşılmasından sonra bu kez Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu için aynı kampanyayı başlatmışlardı..
İmza verme işleminin sona ermesinden bir gün önce ise bu kez yarım ağızla Doğu Perinçek için imza verilmesi çağrısı yapılmıştı..
Oysa, o çağrı yapıldığında Doğu Perinçek zaten 94 bin imzayı bulmuştu..
İşlem sona ermeden Doğu Perinçek'in 120 bin imzayla barajı açtığı belirlenmişti..
Doğu Perinçek'in 100 bin imza barajını aşmasından sonra gazetecilerin bir sorusuna verdiği "Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa Muharrem İnce ve Meral Akşener'e oy vermeyeceği"ni açıklaması, bazı kesimlerinden taktığı demokrasi maskesini düşürüverdi..
Takke düştü kel göründü..
Yaptıkları her kampanyayı demokrasinin işlerlemeasine bağlayanlar bir anda Doğu Perinçek'e ve onun savunanlara hakaretler yağdırmaya başladılar..
Sosyal medya artık demokrasi havarilerini maskelerinin çıkarmış, fikirlerini açıklayıp demokrasinin gereğini yerine getirdi diye bir insana yaptıkları linç girişimleriyle dolu..
Demek ki neymiş; demokrasi bunların istediği sonuç olana kadarmış..
Demokrasi havarileriymiş!..
Hadi canım sizde!...