AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Jülide Sarıeroğlu'nun seçim bölgesi Adana'daki çalışmaları kamuoyunda "Büyükşehir Belediye Başkan Adayı" olmak istediği şekilde algılandı..
Hatta, AKP bünyesinde bile Sarıeroğlu'nun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacağına kesin gözüyle bakanlar bulunuyor..
Adana'daki gezileri sırasındaki Sarıeroğlu'nun etrafında pervane dönenlerin bir kısmını bu yönden değerlendirin..
Ancak, Jülide Sarıeroğlu'nun Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olma şansı sıfır..
Çünkü, Meclis'teki hassas dengeden dolayı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan milletvekillerinin belediye başkan adayı olmalarını istemiyor..
Hatta yasakladı demek bile mümkün..
Parti yönetimine "milletvekilliklerini harcamayın" dediği söyleniyor..
Bu açıdan bakınca, Adana Milletvekili Jülide Sarıeroğlu'nun 31 Mart 2019'daki yerel seçimlerde Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olma olasılığı hiç yok..
AKP içerisinde umudunu Jülide Sarıeroğlu'nun adaylığına bağlayanlara tavsiyem kararlarını yeniden gözden geçirmeleri..
İki kez düşünmeleri..
Jülide Sarıeroğlu'na bu kadar entegre olduktan sonra yarın bir başkasının yakın çevresine girmeleri çoook zor olur!…
*******************
Bahçeli dengeleri yine değiştirecek
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi rafa kaldırıldığı bir dönemde yaptığı açıklamalarla dengeleri değiştirmiş, Türkiye'yi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine götürmüştü..
Cumhur İttifakı'nın öncüsü olmuş siyasal dengeleri alt üst etmişti..
İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday göstermeyeceklerini açıklayarak yerel seçimler öncesinde dengeleri bir kez daha değiştirmişti..
Bahçeli'nin niyeti, Cumhur İttifakı'nın yerel seçimlerde de zarar görmeden sürmesi yönüydeydi..
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde Cumhur İttifakı içerisindeki partilerin seçimi kaybetmesinin Türkiye'yi zora sokacağın söylemişti..
Bu açıklamadan sonra AKP ile MHP arasında yerel seçimlerde ittifak yapılması gündeme gelmişti..
AKP'nin kimi yöneticilerinin, belediye başkanlarının Cumhur İttifakı'nın yerel seçimlerde olmasının mümkün olamayacağı yolundaki açıklamalardan sonra, Bahçeli ittifakı zedeleyecek açıklamalardan uzak durulması yolunda hem kendi örgütünü hem de AKP'yi bir kaç uyarmıştı..
Cumhur İttifakı'nı yerel seçimlerde gerçeğe dönüştürecek Erdoğan - Bahçeli görüşmesi henüz yapılmadı ama, Bahçeli'nin son açıklaması ittifakın sadece İstanbul ile sınırlı kalacağı algılı yarattı..
Bahçeli'nin "İstanbuil Büyükşehir Belediye Başkanlığı dışında her yerde, her seçim çevresinde, her büyükşehir, il, ilçe ve beldede adaylarımızı çıkartarak mahalli idareler seçimlerine katılacağız. Mutlaka başaracağız. Allah'ınc izniyle en iyi sonucu alacağız. Biz Cumhur İttifakı'na bağlıyız. Gevezelik yapan, hazımsızlık gösteren, altan alta ittifakı tahribe yeltenen kibir yuvalarını dikkate ve ciddiye almayacağız" şeklindeki sözlerini, doğrusu ben ittifakın sadece istanbul ile sınırlı kalacağı şeklinde okudum..
Eminim ki, bir çok kişi de benim gibi okumuştur..
Bahçeli'nin bu açıklaması siyasette dengeleri bir kez daha değiştirecek, kartların yeniden karılmasına neden olacaktır..
MHP, bu aşamadan sonra adaylarını daha ciddi bir şekilde belirleme yoluna gidecektir..
Başkanlar hakkında hazırlanan dosyalar titizlikle incelenecek ve ona göre kararlar verilecek..
Açıklamanın AKP'deki yansıması ise, Erdoğan - Bahçeli görüşmesinin çabuklaştırılması, ittifakın Ankara ve İzmir'i de kapsaması için görüşmeler yapılması şeklinde olacaktır..
Ancak, AKP'nin bu taleplerinin yerine gelmesi bu açıklamanın ardından Kaf Dağı kadar uzak..
Üç büyükşehirin karşılığında üç büyükşehirde MHP adaylarına destek verilmesi halinde mümkün olabilecektir..
Israrla belirteyim, Cumhur İttifakı'nın Adana dahil geniş kapsamlı olup olmayacağını AKP'den yükselen karşı sesler değil, iki liderin görüşmesi belirleyecektir..
*******************
Geçmişi hayallerde yaşayanlar
Son zamanlarda yşamadıkları geçmişi hayal etmek, sonra da yaşamış gibi konuşmak moda oldu sanırım..
Öyle örnekler oluyor ki, duyunca insanın aklı şaşıyor..
Nasıl oluyor bu, düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz..
Ne içiyor bunlar diye kendi kendinize soruyorsunuz..
Son günlerde duyduğum iki açıklama, bende yukarıda yazdığım duyguları uyandırdı, o soruları sordurdu..
1973 yoğumlu bir siyasetçi, bugünün iktidarına övgüler düzerken, "1970 şeker kuyruklarını hatırlıyorum" diyor..
1988 doğumlu bir başkanı ne kadar büyük ülkü devi olduğunu anlatırken, "1978'lerde neler çektik" diye ahkam kesiyor!..
Daha dünyada olmadıkları yılları, şeker kuyruklarını, C5'lerde, Mamaklarda yapılan işkenceleri anımsamak için ne kullanıyor bu kişiler doğrusu çok merak ettim..
Adını verseler de bizler de kullansak..
Şöyle yaşamadığımız Abdülhamitli, Milli Şef'li yıllara gidip geçmişi doya doya yaşasak fena olmaz hani..
Bizimde bu kişiler gibi yaşamadığım yıllara ait anlatacağımız bol bol anılarımız olurdu!…