Hepimiz Türkiye'de yaşıyoruz ama, sanırım halkın yaşadığı Türkiye ile siyasi iktidarın yaşadığı Türkiye farklı Türkiyeler..
Etrafıma bakıyorum; işsizlik almış başını gidiyor..
Gençlerimiz işsiz vaziyette aylak aylak geziyor...
Halkımız yokluğun perçesinde..
Adana caddelerinde çöp kutularında ekmek arayıp, buldukları artıklarla karnını doyuranları sık sık görüyoruz.. Esnaf, siftahsız kepenk kapatıyor..
Cebimizdeki para her an eriyor.. İş bulma, evine ekmek götürebilme şansına yakalamışlarımız ile emeklilerimiz ayın sonunu nasıl getiririz diye matematik dahilerine parmak ısırtan hesaplar yapıyor….
Aile reisleri evlerini geçindirebilmek için yaptıkları akrobatik hareketlerle değme akrobatlara taş çıkartıyor.. Çevremizde refah seviyesi yükselen sanki, sadece devletlerarası hukukta var olan en çok kayırılan ülke kuralının "en çok kayırılan insanlar" olarak uygulandığı Suriyeli mutlu azınlık gibi görünüyor..
Lakin, siyasi iktidara göre bizim bildiğimizden çok farklı bir Türkiye var.. Hükümete göre, Türkiye 3'üncü çeyrekte büyüme hızı yüzde 7,5'in üzerine bile çıkacak kadar hızlı büyüyormuş.. İç borç atıyor.. Dış borç atıyor.. Fabrikalar yerini yabancı sermayeli AVM'lere bırakıyor.. İşsizlik artıyor Ve bütün bunların sonunda Türkiye hızla büyüyor!..
Şu büyüyen Türkiye'nin yerini söyleseler de biz de gidip o Türkiye'de yaşasak diyorum!…
****
Eski Türkiye alışkanlıkları Cumhurbaşkanıve AK Parti
“Eski Türkiye”nin geride kaldığını, artık “Yeni Türkiye”de yaşadığımızı söylüyorlar.. Ama, “Eski Türkiye” ya da daha doğru bir deyişle “Eski Türkiye”nin hastalıkları aynen yaşıyor..
Eski Türkiye’deki hastalıklar bazıları tarafından olduğu gibi “Yeni Türkiye”ye taşınmış durumda… Siyaseti ve partileri dizayn etme tutkusu bu hastalıkların başında geliyor.. Çoğunluğu gazeteci görünümlü çok kişi, yeri geliyor MHP’yi, yeri geliyor CHP’yi, yeri geliyor AK Parti’yi dizayn etmeye soyunuyorlar.. Gece yatarken başka birini, sabah kalktıklarında bir başkasını ya indiriyorlar, ya göreve getiriyorlar.. Akşam başarılı dediklerini, sabah tu kaka ediyorlar..
Siyaseti ve siyasi partileri dizayn etme heveslilerinin son günlerdeki hedefi AK Parti ve AK Parti’nin yöneticileri.. Bir kaç gündür, AK Parti’den hangi teşkilatları görevden aldıklarını, hangilerine kimleri atadıklarını çetelesini tutamaz oldum..
Bir ara, elime kağıt kalem alıp, AK Parti’de yaptıkları görevden alma ve atamaların listesini çıkarayım dedim. Kalem ve kağıt yetmeyince çetele tutmaktan vazgeçtim..
Özellik AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni’yi kaç kez görevden aldıklarını, yerine kaç kişiyi getirdiklerini sayamadım.. Fikret Yeni’nin yerine o kadar çok isim ortaya attılar ki, siyaseti dizayn etmeye heveslilerin hızına yetişemez oldum..
Sosyal medyada, Yeni’yi görevden alıp atama yaptıkları paylaşımın yarısına gelmeden, yeni paylaşımlar yapıyorlar..
Görevden aldıkları hep Fikret Yeni ama, yerine getirdikleri kişi her paylaşımda başka biri oluyor..
Ak Parti’nin siyaseti dizayn etme hastalığına tutulmuş kişilere, bu hastalıktan kurtulmaları için ciddi birer operasyon yapmasının vakti geldi de geçiyor.. T
utku kansere dönüşmek üzere..
AK Parti yönetimi, kanser bütün siyasete ilgi duyanları sarmadan acilen neşteri vurması gerekiyor..
Bu hem AK Parti, hemde Türkiye için bir elzem...