Covid-19 adını verdikleri öldürücülüğü en az viruslardan biri olan “sars”tan sahte bir pandemi yaratan, insanları ne olduğu bilinmeyen mRNA kimyasallarından olmaya zorlayan, aylarca eve kapatan Dünya Sağlık Örgütü ve finansörleri ilaç kartelleri sahte pandemiden bekledikleri karı elde edemeyince bu kez kızamık yalanına ortaya attılar.
DSÖ denen halk düşmanı örgüt kızamık yalanıyla hem, sahte pandemide insanları zorladıkları kimyasalların ölüme varan yan etkilerini, dünyada o kimyasallar yüzünden milyonlarca insanın ölmesini saklamak, hem de finansörlerine yeni kimyasallar pazarlayacakları alan açmayı amaçladığı çok açık..
Dünya Sağlık Örgütü’ünü sanal kızamık salgını başlatma isteği istedikleri gibi gitmiyor olacak ki, devreye kimi kamu görevlileri ve sözde doktor kuruluşları giriyor..
Antalya İl Sağlık Müdürü gibi kimi bürokkratlar, turizm sezonunun salgınına neden olma olasılığını öne sürerek “şimdilik” turistik tesis çalışanlarının çift doz kızamık aşısı olmaları zorunluluğu getiriyor.
Kızamık salgını yalanına son katılan ise “Dünya Doktorları” adlı kerameti kendinden menkul bir dernek..
Derneğe göre kızamıktan korunmanın tek yolu aşı..
Dünya doktorlarına göre, uzmanlar Türkiye’de kontrol altına alınmış olan kızamık vakalarının yeterli tedbir alınmazsa durumun salgına dfönüşebileceğinin dikkati çekiyorlarmış..
Bu uzmanlar kim bilinmiyor ama, Dünya Doktorlar’nın dayanağının küresel kimyasal pazarlama örgütü DSÖ olduğu belli.
Dünya doktorları, DSÖ’nün 2023 başından bu yana Avrupa’da 17 üllkede kızamık vakası saptadığını söylüyor. Şubat sonuna kadar kızamık vakası sayısı 900’ü aşmış.. Yine DSÖ ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’na göre Türkiye’de 2023’ün ilk dört ayında 1440 kızamık vakası tespit edilmiş.. Ve bu 1440 vakadan yüzde 86’sı yani 1238,4’ü İstanbul’da görülmüş. Diğer 80 ilde ise vaka sayısı ise sadece 201,6.
Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Doktorları’na göre; Avrupa’da ki 900, Türkiye’deki 1440 vaka, kızamık salgının habercisi..
Onun için mutlaka “gerekli aşılar” yapılmalı..
Bu arada araya, “hergün aşıya erişim olmayan çocuklarından “yaklaşık 380”I kızamıktan ölüyormuş” ifadesini de sıkıştırmayı ihmal etmemişler.
Dünya doktorları hergün 380 çocuğun kızamıktan öldüğünü nasıl tespit ettiğigi doğrusu çok merak ediyorum. Örneğin, Türkiye’nin ölüm istatistiklerinde kızamıktan ölen kaç kiş, veremden ölen kaç kişi, şekerden kalp ve damar hastalıkıklarından ölen kaç kişi. Bunları da açıklasalar da Dünya doktorları gibi biz de sağlıklı verilere ulaşıp, sağlıklı değerlendirmeler yapabilsek. Belki o zaman DSÖ ve dünya doktorları halkı diyebiliriz..
Dünya Doktorları, acaba o çok sevdikleri aşılardan mRNA aşlıalrından kaç kişinin öldüğünü, kaç kişinin kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere kalıcı hastalıklara yakalandığını, Alman hükümetinin BionTech aşısısndan ölen kaç kişiye tazminat ödediğinin, kaç kişinin tedavi masraflarının üstlendiğinin, kaç kişiye emekli maaşı bağladığını da açıklayabilecek mi?
DSÖ adlı kimyasal pazarlama şirketinin ve DSÖ’nün verilerinin referans alarak olası kızamık salgınını önlemek için insanların aşı olmasını isteyen Dünya Doktorları, göçler nedeniyle kızamıktan daha çok görülmeye başlanan verem konusunda neden bir açıklama yapmıyor, bir salgından bahsetmiyorlar..
İnsanın aklına, verem aşılarının çok kar bırakmaması olasılığı geliyor.
İlaç kartelleri verem aşısını karlı bulmuyor ve o nedenle yatırım yapmadıkları için mi kimyasal pazarlama şirketi ve onu referans alan kerameti kendinden menkul kuruluşlar veremi ağızlarına almıyorlar acaba?
Ne dersiniz, küresel ilaç pazarlama şirketinin Türkiye Ofisi yöneticileri..
Ne dersiniz DSÖ propagandisti örgütler..
Kızamık kızamık diye tuttururken, veremi ağzınıza almamanın, dünyada yayılan bir verem hastalığı olduğu gerçeğini görmezden gelmenizin nedeni ilaç kartellerinin çıkar olabilir mi?