Son günlerde devletin televizyon kanallarında Malazgirt Meydan Savaşı'nın 947'inci yıldönümü nedeniyle yapılacak şatafatlı kutlama törenlerinin propagandası yapılıyor..
Türk tarihine soğuk bakan bir kesim iktidarda Türk tarihinin önemli bir zaferini ön plana çıkararak milliyetçilik yapıyor..
Milliyetçilik yapmalarına doğrusunun isterseniz sevindim..
Düne kadar Bedir ve Uhud'dan başka savaşı bilmeyenlerin, ağızlarına almayanların bugün Malazgirt'i "coşkuyla" anmalarına beni ve benim gibi düşenenleri sevindiren bir gelişmedir..
Ancak, reklamlarda bir yanlıklış yapılıyor..
Anadolu'nun 1071 Malazgirt Zaferi ile Türkleştiği iddia ediliyor..
İşte bu tamamen yanlıştır..
Çünkü Anadolu dediğimiz coğrafya, bugünkü kanıtlara göre tam 15 bin yıllık Türk yurdudur..
Heredot'ta geçtiği üzere Turan ve Türk ülkesiydi..
Bizim Troyalılar dedirtilen toplumda aslında Türklerdi..
Truva savaşlarından binlerce yıl sonra, Yunanlılar Bursa'yı işgal ettiklerinde Osman (Ataman) Gazi'nin mezarına ayağını koyan Yunan General, "Truva'nın intikamını aldık" diye konuşmuştu..
Yani bizlerin unuttuğu köklerimizi düşmanlarımız unutmuyor..
Binlerce yıl önce aldıkları yenilgiyi belleklerinde taze tutuyorlar ve kazandıkları en küçük bir zaferde "intikam aldık" diye gururlanıyorlar..
Truva savaşlarının yanısıra, atalarımız, Anadolu'nun bir çok yöresinde, buranın kadim Türk vatanı olduğna dair belgeler koymuşlardır..
Hakkari'de, Muğla'da, Eskişehir'de bugün Göktürkçe dediğimiz abeceyle yazılmış çok yapıda anıt bırakmışlardır..
Yani, karış karış Anadolu'ya Türk mührü vurmuşlardır..
Bugün dünyanın gözünün üzerinde olduğu Göbeklitepe kazısında da Türk'ün imzalarını göreceğinizden kuşkunuz olmasın..
Yani Anadolu'daki Türk mührünü 40 bin yıla çıkaracak belgeler günşüsüne çıkacaktır..
1070'de Malazgirt'te Türklerle çarpışan Bizans ordusunun yarısına yakını da Türktü..
Bizans ordusundaki Peçenek ve Kuman Türklerinin savaştıkları ordunun Türk olduğunu anlayşınca saf değiştirmeleriyle Malazgirt Meydan Savaşı'nın akibeti belirlenmişti..
Malazgirt'in Anadolu'nun Türkleşmesinin kapısı olarak görmekten düşünce Oğuz Türklerinin gelmesi ise o da tam anlamıyla doğru değil..
Tarih boyunca Türklerin vatanı olan Anadolu, ilerleyen yıllarda Ermeniler, Farslar, Gürcüler gibi toplumların da akınına uğramış, kimi bölgeleri o toplumların egemenliğine girmişti..
15 bin yıl önceki Türk yurduna sonraki yıllarda da Turan'ın başka coğrafyalarından göçler olmuştu..
1071'de Oğuzlar bu kez Anadolu'ya gelmişlerdi..
1200'lerde Moğollar gelmişti..
Oğuzların bir kolu olan Avşarların Anadolu'ya gelişleri ise Malazgirt Savaşı ile birlikte, yani 947 yıl önce başlamış aralıklarla sürmüştü..
İlk göçünü 947 yıl önce gerçekleştiren Avşarların son büyük göçü ise 1700'lerde, İran'daki Avşar Devletinin yıkılmasıyla olmuştu..
1700'lü yıllarda o göçte 700 bin Avşar Türkiye'ye göç etmişti..
Kısacası, 1071'deki Malazgirt Savaşı, Anadolu Türkleştirmemiş; sadece 15 bin yıllık Türk yurduna bir kaç Türk boyunun daha yerleşmelerinin kapısını aralamıştır..
**********
Bulgar Türkleri
Bugün Bulgarlar denince slav bir toplum aklımıza gelse de öyle değil..
Bulgarlar özbe öz bir Türk boyudur..
Dillerini yitirip slavlaşmaları çok yakın tarihlerde olmuştu..
Bulgaristan'da uyanan ve gün geçtikçe kuvvetlenen, Türkiye'de "Türk düşmanı" olarak tanıtılmaya çalışılan Bulgar milliyetçileri de artık köklerinin farkında..
Bulgar Krallığının Türk krallığı olduğu dönemde hakanların kullandığı, örneğin Büyük Bulgar Hanlığı'nın kurucusu Kubrat Han'ın gömütündetik taşta da bulunan, bugün Anadolu'da "Kayı boyunun" tamgası olarak bilinen tamgayı kendilerine simge olarak kullanıyorlar..
Turan'ın bir parçası olduklarının farkına varıyorlar..
Bulgar Türkleri, tarih boyunca bir çok ilke imza atan bir boydu..
Önreğin, Türk tarihinin ilk hıristiyan Türk devleti Tuna Bulgar Hanlığıydı..
İlk müslüman Türk devleti ise İdil Bulgar Hanlığıydı..
Günümüz Türkiyesi'nde de kökü Bulgar Türklerine dayanan Türkmen aşiretleri yaşamaktadır..
Örneğin, Güney Anadolu'da yaşayan Tahtacı ve Varsak boyları sanıldığı gibi "Oğuz" değillerdir..
Bu boylar eski Bulgar Türklerinin soyundan gelirler..
Hatay hattından Muğla hattına kadar olan bölgelerdeki Türklerin boy yapısını, günümüzde bölge türkülerinden dahi ayırt etmek olasıdır..
Çukurova'nın hemen üstündeki Orta Toroslara tarihimizde hep Bulgar Dağı denirdi..
Bu ad, kimi zaman yöresel ağızla Bolgar'a dönüşürdü..
Karacaoğlan'ın şiirlerinde bile "Bulgar Dağı" olarak geçerdi:
Yürü behey Bulgar Dağı
Senden yüce dağ olma mı
Sen yaylanın güzelisin
Yanakların ağ olma mı
Bulgar Dağı iki çatal
Arasında güller biter
Bir yiğide bir yar yeter
İki seven del'olma mı
Bulgar Dağı pare pare
Kim'al giyer kimi kare
Selam söylen nazlı yare
Ayrılanlar bir olma mı
Anadolu'daki bir Türk mührünü kasıtlı olarak unutturdukları gibi, Bulgar Dağı adını da unutturuyorlar..
Yerine, ne idüğü belirsiz Torosları yerleştiriyorlar!..
*******************
Peçenekler'den Gagauzlara
1071'de Malazgirt'te savaşın kaderini değiştiren Türk boylarından Peçenekler, bugün de değişik adlarla ve geçmişten gelen yer adları ile günümüzde de yaşamaktadır..
Bugünkü Gagauz Türleri, 11 ve 12'inci yüzyıllarda Balkanlar ve Ukrayna'da yaşamış olan Batı Oğuz boylarından Peçeneklerin torunlarıdır..
Peçenekler, 24 Oğuz boyundan birisidir..
Gagauzların dilinin Türkiye ve Azerbaycan ile ortak olmasının nedeni de budur..
Bugün Türkiye, Azerbaycan, Kafkasya, Ukrayna, Balkanlar, Rusya ve Macaristan'da Peçeneklerden kalma binlerce dağ, nehir, göl, orman, köy, kasaba ve kent adı vardır..