Poligon'da defalarca yazdıklarımız birer birer gerçeğe dönüşüyor..
MHP yönetimi, Fetullah Gülen'in vekilliğine soyunanları, Meral Akşener'e açık destek verenleri acilen ihraç etmezse, zararlı çıkacak demiştik..
İhraçların olmamasından cesaret alanların ablaları için daha fazla koşturacaklarını, MHP tabanın verdiği makam ve koltuklarla ablalarına koşacaklarını dile getirmiştik.. MHP, ihraçları çalıştırmayınca, bu dediklerim gerçekleşmeye başladı..
Başka illere gitmeyecem, sadece Adana'dan bir örnek vereceğim.. Adana'da, özellikle de, başkanı FETÖ'den açığa alınan ilçede, Meral Akşener'in yeni partisini örgütleyebilmek için yoğun bir çalışma yürütülüyor.. Neredeyse, MHP'ye oy vermiş herkesi bir şekilde kıskaca alıp ikna etmeye çalışıyorlar.. Bütün bu çalışmaları da bir milletvekili örgütlüyor..
Bu milletvekili, tarla kurultayı sürecinde Meral Akşener'e açık destek vermesiyle biliniyor.. Tarla kurultayına sayılı günler kala, Meral Akşener'le birlikte hareket edeceğini, kurultaya katılacağını açıklamıştı.. 15 Temmuz sonrası ise sessizliğe bürünmüştü..
Tornistan etmişti...
Arkasından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bağlılığını bildirmişti..
Devlet Bey, bu tür bağlılık mesajlarını pek inanmaz ama, nedense bu milletvekili dahil, Akşener'i açıkça destekledikleri bilinen milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri, delege, delege olmasa da merkez sağdan bir şekilde MHP'ye sızmış kişilerin ihracı için hareket geçmemişti..
Anlaşılan bu milletvekili, o bağlılık mesajıyla Devlet Bahçeli'yi ikna ettiğini düşünüyor olmalı ki, son günlerde alenen yeni partinin örgütlenme çalışmalarını yürütüyor.. MHP tabanını, yeni partiye kanalize etmek için her türlü yolu deniyor.. Eylül dediler olmadı, şimdi Ekim diyorlar.. Ekim'e de şunun şurasında kaç gün kaldı...
Eğer Ekim ayında Meral Akşener yeni partisini kurabilirse, bu milletvekili anında o partiye geçecek, geçerken de MHP'den istifa etmiş, MHP'yi tabela partisi konumuna indirmiş bir kahraman imajı verecektir..
Toz halinde MHP'den yeni partisine uçarken, kayayı söküp götürdüğünü anlatacaktır…
O zaman yine birileri, yine haklı çıktın diyecekler bana.. MHP'nin ülke ve Türk halkı için önemini bildiğim için doğrusu haklı çıkmayı da hiç istemiyorum!..
Keşke yanılsam diyeceğim ama, görünen köy kılavuz istemiyor…
***
Kerkük için birleşemiyorsak yazıklar olsun bize!…
Kadim Türk Yurdu Kerkük, ABD'nin "Büyük Ortadoğu Projesi" kapsamında, Barzani kuklası eliyle kürt ili ilan edilmek isteniyor..
ABD'nin desteğiyle yılalrdır Kerkük'te zulüm yapan, ABD ordusu-Barzani ve Peşmerge- PKK-IŞİD birlikte yıllardır türklere katliam yapmalarına karşın ne Kerkük'ü ne Tuzhuramtu'yu kürtleştiremediler.. Soykırımın son ayağı "bağımsız kürdistan referandumu"..
Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenlerden gaza alma dışında Türkmeneli'ni Türklerden arındırma projesinin yeni adımı ile ilgili olarak ciddi bir tepki gelmedi..
Tıpkı daha önceki adımlarda olduğu gibi.. İş yine Türk halkına düştü.. Türk halkı, değişik illerde Kerkük için toplantılar düzenliyor, gösteriler yapıyor..
Bugün Adana'da iki toplantı ya da protesto eylemi diyebileceğimiz iki etkinlik var.. Biri saat 11.00'de.. Diğeri saat 14.00'de.. İkisi de Atatürk Parkı'nda… İlkini, Türkçü kuruluşlar düzenliyor.. Türkçü kuruluşlar, referandum olayının başından bu yana protesto eylemlerini sürdürüyorlar, "Kerkük Türktür Türk kalacak" sloganını haykırıyorlar..
Bugün saat 11.00'de Adana'nın yanında 8 ilde daha aynı anda Kerkük için meydanlarda olacaklar.. Saat 14.00'de ise, Adana Yörükler Kültür Derneği, aynı yerde "Kerkük referandumuna hayır" diyecek.. İnsan bu tabyloyu görünce sormadan edemiyor.. Kerkük gibi milli bir meselede bile biraraya gelemiyor muyuz?.. Böyle küçük gruplar halinde protesto eylemi ne oluyor?..
Tek başına yapılan etkinlikler, Kerkük'e Türk halkının güçlü desteğini zayıf göstermeyecek mi?.. Ayrı bir protesto eylemi düzenlemek yerine, yurt çapında düzenlenen etkinliğe katılmak, hep birlikte "Kerkük Türktür Türk kalacak" diye dünyaya ilan etmek daha iyi değil mi?..
Kerkük'e daha güçlü destek demek değil mi?.. Ben şahsen, aynı gün, aynı yerde farklı saatler aynı amaçlı etkinlik düzenlenmesinin mantığını anlayamadım..
Eğer Kerkük için bile bir araya gelemiyor isek vay bize, vaylar bize.. Vah Türkiye'ye.. Vah Türk halkına.. Vah Kerkük'e…..
***
Kerkük'te bir Bozkurt
Türk halkına gönülden bağlı güvenlik güçlerimiz elbiselerinde, göğüslerinde, yüz maskelerinde Türk'ün gerçek yazı olan Göktürk hafleriyle yazılmış Türk yazısını, Bozkurt'u gururla taşıyorlar.. Vatanları için, ülkeleri için, ulusu için ölüme bir Bozkurt olarak gidiyorlar..
Fotoğrafa iyi bakın.. Bu fotoğraf, ABD'nin bölgesel işbirlikçisi Barzani ve peşmergelerinin işgal ettileri Türk Yurdu Kerkük'te çekildi..
Irak Türkmen Cephesi'nin yiğit lideri Erşad Salihi Kerkük sokaklarında tek başına gezerek Kerkük'ün Türk yurdu olduğunu bir kez daha dosta düşmana ilan ediyor..
Yanında sadece bir koruması var.. Erşad Salihi'nin korumalığını üstelenen Türk gencinin yüzündeki maskeye dikkat edin… Göktürk harleri ile Türk yazısın görecekseniz..
Yani, her şart altında Bozkurt Bozkurt'tur.. Bir avuç Bozkurt, ABD'ye de bölgesel işbirliklerine de Kerkük'ü dar edeceklerdir..
***
Dostlarınızı seçerken aldanmayın
Hep siyaset yazacak değiliz ya.. Biraz da psikolojik, parapsikolojik takılalım.. Örneğin dost seçebilmek büyük bilgi ve birikim, hatta maharet ister..
Zira, dıştan sakin, dost canlısı gördükleriniz sizi yanıltabilir..
Yüzünüze gülenlerin gülücüklerine kanmanız da büyük bir olasılıktır.. Oysa, o sakin ve dost canlısı görünüm altında bambaşka bir kişilik, göründüğünden çok farklı olabilir..
İkiyüzlü, riyakar, yalancı, dedikoducu, kuyu kazmayı seven, çıkarı için anında sizi dost dediklerini satacak bir kişilik olabilir.. Gerçek kişiliği tesbit edemezseniz, işte o zaman büyük tehlike..
O gülücükler, biraz sonra arkanızdan konuşacaklarını saklamanın bir yöntemi olabilir.. Yapılan yalakalık, kuyunuzu kazmak isteyeceğinin bir dışavurumu olabilir..
O anlık çıkarı, sizinle dost görünmeyi gerektirdiği için öyle davranmıyor olabilir.. Bütün bunları tesbit etmenin kolay bir yolu var aslında..
Eğer biri size yılışıyorsa, yalakalık yapıyorsa, şirinlikler sıralıyorsa, doğrudan gözlerinin içine bakın.. Orada asıl kişiliğini bulursunuz…
Çünkü, insanın gerçeak duygularını gösteren yegane organı gözleridir.. Dili mimikleri ne kadar yalan söylese de gözleri gerçeği saklamaz..
Gözünüzü gözlerine dikince, salih amelli olanların gözbebeğinde samimiyeti yakalarsınız.. Salih olmayan ucuz isanların ise gerçek duyguları anlaşılmasın diye hemen gözlerini kaçıracaktır..
Eğer öyle yapıyorsa, o dost canlısı değil, riyakarın biridir.. Hemen yanından uzaklaştırın…
***
Biraz da gülelim…
Küçük Moiz ilkokul çağına gelmiş, okulda ilk günün akşamı eve dönmüş. Annesi: "Oğlum öğretmenin bu gün neler anlattı size bakayım ?" diye sormuş.
Moiz: "Anne, Musa diye bir adam varmış, bir gün Ramses diye biriyle kapışmış, adamlarını alıp kaçmaya başlamış. Kaçmışlar, kaçmışlar bir nehrin kenarına gelmişler. Arkadan Ramses'in ordusu geliyormuş. Musa hemen cep telefonundan Mossad, Cıa, Ordu, vs.. herkesi aramış.
Hemen helikopterlerle askerler gelmiş, nehrin üzerine bir köprü yapmışlar. Musa ve adamları geçmiş. Ramses'in adamları köprüye girerken savaş uçakları gelmiş, köprüyü bombalamış, hepsi suya düşüp boğulmuş" diye anlatırken, anne: "İnanamıyorum !..
Öğretmenin cidden böyle mi anlattı?" demiş... Oğlan da: "Yavv anne, ben sana öğretmenin anlattığı şekliyle anlatsam hiç inanmazsın.."
***
Adana'ya şaşı bakan zihniyet Adana'yı yönetemez
Evet, Adana'ya şaşı bakan bir zihniyetteki kişi, Adana'nın hiç bir konuda yönetemez.. Yönetmeye talip olamaz.. Ne belediye başkanı, ne milletvekili, ne de oda başkanı olmaya hakkı yok..
Bu tür makamlara gelmek, Adana'yı temsil etmek veya Adana'yı, Adana'ya ait bir kurumu yönetmek için öncelikle Adanalılık bilinci olmalı.. Çarşamba günü akşam, televizyonda Ziraat Türkiye Kupası maçlarından Bursaspor-Tarsus İdman Yurdu maçını izlerken, Adana'nın bir kurumunu yönetmeye talip olan birisinin Tarsus takımına yaptığı parasal katkıya tanık oldum..
Bu durumu bu sütunlardan eleştirmek farz oldu.. Biliyorsunuz, Tarkan Kulak diye bir işadamı var.. Halen Adana Ticaret Odası Meclis Başkanı…. Önümüzdeki günlerde yapılacak Adana Ticaret Odası seçimlerinde de başkan adayı.. Harıl harıl reklam amaçlı haber bültenleri gönderiyor..
ATO Başkanı seçildiğinde Adana'ya yapacağı hizmetleri anlatıyor.. Ağzından bal damlıyor... Tarkan Kulak, Kulak İnşaat A.Ş.'nin hem ortağı, hem başkanvekili, hem de genel müdürü..
Babası Sıtkı Kulak, 80'li yıllarda Adana Demirspor'da ve Adanaspor'da başkanlık yapmış bir isim..
Tarkan Kulak da, net olarak ortaya çıkmasa da her seçim adı belediye başkan ve milletvekili adaylığında adı geçen bir kişi..
Sanırım, aday olmak yerine Ankara'dan "Gel adayımız ol" çağrısı bekliyor.. Gerçi, ailenin damadı halen milletvekili..
Tukan Kulak'ın ise dediğim gibi, şu anda gönlünde yatan, uyanmaya en yakın aslan Adana Ticaret Odası Başkanlığı.. Ben, yıllardır, Adana Demirspor'un, Adanaspor'un, 3. Ligdeki temsilcimiz Kozan Belediyespor'un, BAL temsilcilerimizin, basketboldaki temsilcilerimiz ASKİ ve BOTAŞ'aın formalarında, Tarkan Kulak'ın sahibi ve başkanvekili olduğu, genel müdürlüğünü yaptığı Kulak İnşaat A.Ş.'nin reklamını görmedim..
Ama, dün Mersin'in 3. Türkiye Ligi'ndeki ekibi Tarsus İdman Yurdu'nun göğsünde, Adana Ticaret Odası'nı yönetmeye talip olan Tarkan Kulak'ın şirketi Kulak İnşaat A.Ş.'nin reklamı vardı..
Adana kulüplerinden sadece Adana Demirspor ve Adanaspor'dan sadece kombine alarak destek veren Tarkan Kulak'ın şirketi, Mersin'in temsilcisine göğüs reklamı veriyor…
Adana açısından, olacak şey değil… Sen kalk, Adana'nın ekonomisin yönetmeye aday ol, sonra git başka bir ilin takımının ekonomisini düzeltmesi için kaynak aktar…
Adana Ticaret Odası seçimlerinde oy kullanacak tacirleri, bu durumu iyi değerlendirerek oy kullanmaya çağırıyorum.. Adana ekonomisinin yönetimini teslim edeceğiniz kişiyi iyi seçin..
Çevre illere değil, Adana'nın değerlerine sahip çıkan ve çıkacak kişileri yönetime getirin…
Getirin ki, sonra, Adana takımlarından sadaka niyetini bir iki kombine alan iş dünyasından, örneğin Kayseri, Mardin, Malatya gibi illerin futbol takımların yöneticilerinin trilyonları toplayıp kentlerine döndüklerinde hayıflanmayalım!….