Şair Edebiayçı Meral Bayram, Yasaklı Dilin Çığlığı adlı şiir kitabı için gelen yoğun talep üzerine ikinci kez imza günü düzenledi…
İmza gününe ben de katıldım..
Kalbi de kendi de çok güzel şaire Meral Bayram arkadaşım, kendisi gibi güzel şiirlerin yer aldığı kitabından birisini de benim için imzaladı…
İmza günü, Meral Hanımın şiir, hikaye, edebiyat üzerine güzel sohbetiyle benim açımdan hayli ufuk açıcı bir gün oldu..
Günün sürprizi ise, Meral Bayram’ın hikaye yazmaya başladığı ve çok yakında kitap olarak okurlarıyla buluşturacak olduğunu açıklaması oldu..
Meral Bayram’ın “Yasaklı Bir Dilin Çığlığı/ Tanrı öncü sözü yarattı” başlıklı kitabındaki şiirler, bir Kürt kızı olarak kendisinin, ailesinin, yakınlarının yaşadıkları gerçek yaşam öyküleri üzerine inşa edilmiş çok güzel, çok değerli şiirlerinden oluşuyor...
Eminim ki, hikaye kitabı da aynı yaşanmışlıklar üzerinden dünden bugünle ve geleceğe köprü olacak hikayelerle karşımıza çıkacaktır…
Meral BNayram’ın edebiyatçı kimliği kadar olmadsa da bier siyaset kimliği de var..
Bir dönem HDP Çukurova İlçe Eş Başkanlık görevini de yürüttü..
Bundan sonrasında, edebiyatla birlikte siyaset yaşamını sürdürür mü bilemem..
Güzel şairemiz Meral Bayram’a başarılarının devamını ve kitaplarla dolu, yazma aşkının daha da büyüdüğü yıllar diliyorum..
Günay Şahin’e yakışacak
Benim mahallemin muhtarı Günay Şahin, Pazar günü düzenlediği toplantıyla CHP’den Seyhan Belediye Başkan Aday Adaylığını açıkladı..
Adaylık açıklaması bir hayli kalabalıktı.. Özellikle kadınlar ve gençler Günay Şahin’e büyük ilgi gösterip, fotoğraf çekme yarışına girdikleri gözlerden kaçmadı..
Toplantıya katılanlar arasında CHP İl Kadın Kolları Başkanı Av. Oya Tekin de bulunurken, İlçe Başkanı Ramazan Atikaslan, Günay Şahin’i kapıda karşılayarak ve adaylık açıklamasına eşlik ederek mükemmel bir ev sahipliği yaptı..
Günay Şahin iki dönemdir benim de oturduğum Yeşilyurt Mahallesinin muhtarı..
2014 yılında neredeyse babadan oğula muhtarlık yapan Bilal Akkuş’u yenerek muhtar olmuştu..
Mahalle halkına mahsus açtığı sosyal medya hesaplarına mahalle sakinlerinin yazdığı her konuda yaptığı girişimlerle ilgili geri bildirimlerde bulundu..
İletilen hiç bir soruna kayıtsız kalmadı, mutlaka açıklamasını yaptı.. Sorun çözülecekse, ne zaman kimin çözeceği hakkında, sorun ortadan kaltığında sorunun çözüldüğünü ayrıntılı olarak sorunu iletenlere bilgi verdi..
Sorun çözümsüz ise neden çözümsüz olduğubnu açık açık anlattı..
Çöplerin ve enkazın kaldırılması, yol düzenlemesi gibi çalışmalarda iş bitene kadar ekiplerin başında durdu..
Ramazan aylarında, mahalle esnafıyla elel vererek iftar yemeklerinde mahalle halkını bir araya getirdi..
Bütün bu çalışmalarını da vatandaş, 2019’da yapılan seçimlerde, karşısındaki bütün muhtar adaylarının aldığı oyların tamamının iki katı oy vererek ödüllendirdi..
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır diye bir söz var..
Bu söz sanki Günay Şahin için söylenmiş..
İki dönemdir Yeşilyurt Mahallesin’ndeki hizmet anlayışı ve yaptıkları Seyhan Belediye Başkanı olduğunda neler yapabileceğinin de bir kanıtı..
Çıktığı yolda başarılar diliyor, Seyhan için sevinirken, kendi mahallem adına üzülüyorum..
“İklim değişikliği” TSE’ye fırsat oldu
Evet, küresel emperyalizmin sahte pandemiden sonra dünyayı dizayn etmek için kullandığı yeni argümanı olan iklim değişikliği, TSE tarafından fırsata çevrilmiş ve yeni bir rant kapısına dönüştürülmüş..
TSE, “TS ISO 46001 Su Verimliliği Yönetim Sistemi” diye bir “standart” icat etmiş ve belediyeler ile sanayi kuruluşlarına sözkonusu sisteme dahil olmak üzere TSE’ye başvurmaları çağrısı yapmış..
Bu işin çağrıyla kalmayacağına emin olabilirsiniz..
Ardından, belediyelere, sanayi kuruluşlarına, organize sanayi bölgelerine, belki de kuyu suyu kullanan apartman ve sitelere “TS ISO 46001 Su Verimliliği Yönetim Sistemi Belgesi” alma zorunluluğu getirilecektir..
Tabii, TSE bu belgeleri “bedeli mukabilinde” şimdi çağrı yaptığı kuruluşlara verecek..
TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, “TS ISO 46001 Su Verimliliği Yönetim Sistemi Belgesi”ni almak için suyun harcandıktan sonra depolanması, tekrar arıtılması, geri kazanalıması, bu süreçlerde enerji ve su kayıplarına bakılma gibi ölçütlere bakacaklarının açıklamış..
Yani, belediye ve sanayi kuruluşları, AOSB gibi organize sanayi kuruluşları, TSE’nin belirlediği ölçütleri yerine getirip, suyu kaynağından alıp tekrar geri dönüşümüne kadar israf etmeden kullanılabilme yönetimini sağlıyorsa belgelendirme faaliyetini tamamlamış olacaklar ve belgelerini alabilecekler..
Sözde, TSE’nin bu belgesiyle atık su kayıpları ortadan kalkacakmış!..
Şimdiye kadar TESE’nin hangi belgesi, hangi kayıpları ortadan kaldırmış, doğrusu çok merak ettim..
Gerçi belediyelerin sözde iklim değişikliğini ortadan kaldırmak için iklim dostu çalışmalar yaptıklarını iddia ettikleri, Devletin bakanlığın, belediyelerin şube müdürlüğünün adına “iklim değişikliği” ifadesini eklediği ülkemizde, TSE’nin iklim değişikliğini önlemek için TSE standardı hazırlamasına şaşırmamak lazım..
En azından belediyeler gibi küresel elitlerin isteklerine sorgusuz sualsiz teslim olmak yerine, oradan para kazanmanın hesabını yapmışlar!..