Şu her şeyin iyisi bilen sabık başkanımızın Adana'nın başına bela ettiği hafif raylı sistem, bundan sonra da Adana'nın başını ağrıtacak..
"Taşra" siyasetine alet olmaya devam edecek..
Biliyorsunuz, henüz adında bile anlaşma sağlanamayan, kimilerine göre metro, benim de dahil olduğum kimilerine göre ise hafif raylı sistem, Adana'nın ekonomik kaynaklarını sömüren, çalıştığı her gün zararını arttıran bir yapı.
. Gerekli olan hiç bir yere gitmediği için halkın rağbet etmediği, Büyükşehir Belediyesi'nin yolcu sağlayabilmek adına uzun ücretsiz otobüs ring seferleri koyduğu, böylece zararını daha da arttırdığı bu başbelası ulaşım sistemi siyasi hesaplaşmaların da odağında yer alıyor..
AK Partili belediyelerin olduğu yerde metroları Ulaştırma Bakanlığı bünyesine alan siyasal iktidar, iş Adana'ya gelince olaya şaşı ve soğuk baktı..
Sırf MHP'li başkanlar var diye, Ulaştırma Bakanlığı, uzun yıllardır Adana'daki metro ya da hafif raylı sistemi devir almıyor..
İstiyorlar ki, Adana'nın geliri metroda heba olsun, MHP'li belediye başkanları başarısız olsun, sonra da seçimi biz kazanalım.. Bu taktikleri kaç seçimdir tutmadı..
Halk, AK Parti'nin değil MHP'nin adayına oy verdi.. Şimdilerde yeni bir siyasi propaganda yürütülmeye başlandı.. AK Partili kimi yetkili kişiler, özellikle muhtarları arayarak, Metro'yu Sarıçam'daki yeni stada ulaştırmak için MHP'li Büyükşehir Belediyesi'nden, daha doğrusu MHP'li Başkan Hüseyin Sözlü'den proje istediklerini, ancak bugüne kadar yanıt alamadıklarını söylüyorlar..
Yani, Adana'da yıllardır konuşulan metronun Sarıçam'a ve yeni stada ulaşmasını MHP'li Büyükşehir Belediyesi'nin engellendiği propagandasını yapıyorlar..
Bizim kulağımıza gelen bu propagandadan büyük olasılıkla Başkan Hüseyin Sözlü ve ekibinin de haberi olmuştur..
Şimdi, Sözlü ya da metronun işletmesini üstlenen Büyükşehir kurumu acilen, metronun siyasal iktidar tarafından devralınmamasının nedenleri, metronun Sarıçam ve yeni stada ulaşmasını sağlayacak bir proje olup olmadığını, en önemlisi merkezi iktidar kanadından, metro hattının Sarıçama kadar uzatılması yönünde bir proje talebi gelip gelmediğini kamuoyuna açıklamak düşüyor..
Açıklasınlar ki, Adanalı gerçeği öğrensin.. Adana'nın kamburu siyaset aracı olmasın!…
***
Eyvah kentler tümden elden çıkacak!
AK Parti, tüm kentler için tepeden gelen emir uyarınca binaların 5+1 esasına göre yapılmasını esas alan kentleşme dönemini başlatacak..
Yani, AK Parti iktidarı, kentlerindeki imar düzenlemelerini yerel yönetimlerden alacak, merkezi otorite olarak tek tip bir projeyi uygulamaya geçecek..
AK Parti, tüm kentlerdeki imar düzenlemelerine el koymasını ise "Kimlikli kentler" gibi cafcaflı bir de ad koymuş..
Bu proje, zaten sıkıntılı bir kent olan Adana'nın geleceği açısından beni endişeye düşürdü.. AK Partili belediyelerin yönetimindeki İstanbul ve Ankara'nın kentsel panoramasını görünce, Adana'nın geleceğinden endişeye düşmemem mümkün mü?..
AK Partili belediyeler döneminde, dünyanın incisi İstanbul'un tarihsel silüeti yerle bir edildi..
5+1'i bir kaç kez katlayan binaların dikilmesine izin verildi.. Boğaz'da gökdelen dikmeyenleri neredeyse döüyorlardı..
Ankara'da ağlayarak görevinden ayrılan Melih Gökçek yönetiminde İstanbul'un akibetine uğradı.. Bozkırın ortasında devasa binalara dikildi..
Anıtkabir'in görüntüsünü tıpkı İstanbul'un tarihi yarımadasının görüntüsünü engellenmesini öngören projeler hazırlandı.. AK Parti'nin yerel yönetimlerdeki imar düzenlemeleri, tüm kentlerimizin İstanbul ve Ankara'nın akibetine uğrayacağının bugünden habercisi..
AK Parti'nin "Kimlikli Kent" adı altında 81 ilde uygulamaya çalışacağı tek tip kent imarı, diğer yönüyle; halkın başka partileri tercih ettiği illerdeki imar rantına el koyma isteğinin yansımasıdır…
***
Cari açık artıyor ama biz büyüyoruz
Türkiye ekonomide tarih yazıyor!.. Cari işlem açığı hızla artarken, kağıt üstünde de aynı hızla büyüyoruz.. TC Merkez Bankası'nın açıkladığı verilere göre, 2017 yılı ekim ayında cari açık geçen yılın Ekim ayına göre 2 milyon 191 bin dolar artarak, 3 milyon 827 bin dolar olarak gerçekleşti..
12 aylık cari işlemler açığı 41 milyon 904 bin dolar oldu..
Dış ticaret açığı bir önceki yılın ekim ayına göre 2 milyon 796 bin dolar artarak 5 milyon 599 bin dolara, birincil gelir dengesi açığı ise 239 milyon dolar artarak 1 milyon 73 bin dolara yükseldi…
Kenhdisi açıklamadan bakanların istatistiklerini açıklamasıyla tanınan istatistik kurumumuz TUİK'e göre ise, gayrisafi yurtiçi hasıla, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 11,1 arttı… 2017 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 2,8, sanayi sektörü yüzde 14,8 ve inşaat sektörü yüzde 18,7 arttı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 20,7 arttı. Yani, Türkiye borcu katlanırken, aynı hızla da büyüyor!..
Tabi kağıt üstünde..