Seçimlere hergün biraz daha yaklaşınca Millet İttifakı açısından tehlike çanları çalmaya başladı..
Çatı aday formülünü "Ben Cumhurbaşkanı Adayı olacağım" inadıyla bozan ve seçime üç adayla gidilmesine neden olan İP Genel Başkanı Meral Akşener, anketlerde tek rakamlı oranlara indiğini görünce ufaktan ufaktan Millet İttifakı'nın yükselişe geçen Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'yi hedef almaya başlayacak..
Geliyorum diyen saldırının belirtilerini sosyal medyada sıkça görmeye başladık aslında..
Meral Akşener'in "Muharrem İnce'nin yerine ben ikinci tura kalmalıyım" şeklindeki sözleri, Meralcilerin Muharrem İnce'yi hedef tahtasına oturtmaları için işaret fişeği oldu..
O konuşmadan sonra, sosyal medyada, CHP'lilerin Muharrem İnce yerine İP'in adayı Meral Akşener'e oy vermelerini isteyenler çoğaldı..
Muharrem ince'nin ikinci turda CHP dışındaki partilerin seçmenlerinden oy alamayacağını, özellikle ilk turda Meral Hanıma oy veren "milliyetçi" kitlenin ikinci tura kalması halinde Muharrem İnce'ye kesinlikle oy vermeyeceklerini iddia ederek saldıranları mı arasınız..
Meral Akşener'in parti parti gezmesinin siyasal bir birikim olduğunu bu nedenle; CHP, HDP, SP, AKP, MHP tabanlarından oy alacağını iddia eden akıl tutulması yaşayanları mı arasınız..
Hepsinin hedefindeki isim Muharrem İnce…
Bugünlerde, bunların dışından İP'in adayının peşinde koşanların Muharrem İnce'ye medyada daha fazla yer aldığı yer aldığı için eleştirmeye başladılar..
Vay, sen nasıl olur Meral ablamızdan fazla medyaya çıkarsın diye veryansın ediyorlar..
Muharrem İnce'nin Meral Akşener'in önünü kestiğini iddia ediyorlar ve "Bakın Muharrem İnce, Meral ablamızı mağdur etti. Oyunuzu İnce yerine ablamıza verin" diye ağıtlar yakıyorlar..
Dediğim gibi bugünlerdeki saldırılar, Meral Akşener'in Muharrem İnce'ye önümüzdeki günlerde açacağı savaşın ayak sesleri..
Bir kaç gün içinde, Muharrem İnce aleyhine yoğunlaştırılacak bu saldırılar, 15 milletvekilini demokrasi ayıbına imza atma pahasına İP'in seçimlere katılmasını sağlamak amacıyla Meral Akşener'e gönderen CHP ile İP'in arasına kara kedi gibi girecek…
Millet İttifakı çatırdayacak!…
******************
Siz olsanız hangisini verirdiniz?..
Muharrem İnce'yi hedef tahtasına oturtan İP'lilerin feryat figan ettiği konuların başında, televizyonların İnce'ye ayırdığı zaman geliyor..
Neymiş, televizyonlar Muharrem İnce'ye yer veriyor, Akşener'e vermiyormuş..
Muharrem İnce sahnede bisiklete biniyor, bebek mezi, mamalar, mazot bidonlarıyla platforma çıkıyor..
Konuşmaları yumuşak, bağırıp çağırmıyor..
Videolar izletiyor..
Enerjik mi enerjik..
Tam bir rayting avcısı..
Meral Akşener ise çöp bidonunun üstüne çıkıyor..
"İkinci tura ben kalmalıyım"dan başka bir şey demiyor..
Konuşmaları yüksek perdeden adeta kendisiyle kavga ediyor..
Başta toplantılarında kendini izleyenler olmak üzere toplumu geriyor..
Enerji dese "e"si yok…
Televizyonlarda haliyle Muharrem İnce'yi veriyor..
İzlenme oranların yükseltiyorlar..
Siz televizyonun başında olsaydınız hangisi verirdiniz?..
Televizyonların yönetmenlerin yaptığını yapmaz mıydınız?…
***********************
Millet İttifakı'nın açmazı
Şu, "Millet İttifakı" mensubu partiler, genel başkanından sade üyesine bir alemler..
Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzarine inşa edilen Millet ittifakı, Erdoğan'a ve MHP'ye yönelik eleştirilerinde öyle bir tutarsızlık gösteriyorlar ki anlatılmaz..
""#PKK Terör Örgütüyle mücadele ediyoruz" diyenlerin, zamanında ise Valilere talimat vererek terör örgütüne dokunulmasını engelleyenler olduğunu... Görevini kasten ihmal ederek şehirlerimizin #cephaneliğeçevrilmesine göz yumanlar olduğunu... PKK, şehirlerimizde asker alma şubesi kurarken, karakol açarken, vergi mahkemeleri kurarken korkakça görevini yerine getirmeyenler olduğunu... Kirli masalarda karanlık pazarlıklar yapanları, kayıplarımızı #unutma!" tarzında ifadelerle Erdoğan'a oy verilmesini istiyorlar..
Erdoğan'ı hem açılım sürecini yaptığı için eleştiriyorlar, hem de açılım sürecinden neden vazgeçtin diye tenkit ediyorlar..
MHP'lileri ve Türk Milliyetçilerine de, geçmişte açılım sürecini başlatan Erdoğan'a mı oy vereceksiniz diye akılları sıra tuzak sorular soruyorlar..
Lakin bunları yaparken, Erdoğan'ı açılım süreci yapmakla suçladıkları paylaşımın hemen altında, 25 Haziran'da cumhurbaşkanlığını kazanıp, mecliste çoğunluğu ele geçirince açılım sürecini yeniden başlatacaklarını söylüyorlar..
Erdoğan'dan daha ileri giderek anadilde öğretim hakkı vereceklerini, özerk yönetim modelini getireceklerini ifade ediyorlar..
Yani, Erdoğan'a oy verilmesi için öne sürdükleri açılım sürecini bu kez kendilerini başlatacağını söylüyorlar..
Böyle bir açmaz yaşayan siyasal partiler, cepheler, cumhubaşkanı adayları, ipli ipsiz partililer, milliyetçiler dünyanın başka bir ülkesinde görülmesi mümkün değil..
Hem açılım süreci yapıldığı diye bir aday oy verilmesini, destek çıkılmasını eleştir, topluma açılım sürecini unutma diye çeağrı yap, hem de açılım sürecini kaldığı yerden başlatacağı sözünü vererek seçmenden oy iste..
Yok böyle bir zihniyet..
Yok böyle bir siyaset!…
Bu arada, bir Türkçü olarak bizlere sık sık 'Açılım sürecini başlatan Erdoğan'a mı oy vereceksiniz?" diye soran, "Habur rezaletini, şehitleri, hendekleri unutmayın" diyen İP'li dostlara sormak istiyorum..
Tamam Erdoğan'a vermeyelim oyu.. Onun yerine açılım sürecini yeniden başlatacağını açıklayan, anadilde eğitimi ve özerk yerel yönetim gibi PKK taleplerine sahiplenen adaylara ve partilere mi oy verelim?..
Yoksa siz açılım sürecini getireceğini, anadilde eğitim başlatacaklarını söyleyen aday ve partilere, kısacası Türkiye'nin bölünmesine mi oy vereceksiniz?...