"Millet İttifakı" adı altında bir araya gelip Cumhurbaşkanlığı için üç aday çıkardığı muhalefet bloğunda yer alan partilere mensup yurttaşları 24 Haziran seçimlerinde Erdoğan karşısında en güçlü aday olan Muharrem İnce etrafında birleşme gibi bir ödev bekliyor..
İP'in yöneticileri ve trolleri, medyada yer bulamamalarının gerekçesi olarak Muharrem İnce'yi göstermeleri ve ona karşı bir saldırı pozisyona girmelerine başta CHP'liler olmak üzere, tüm muhalefet partiler çok dikkat etmeleri gerekiyor..
İP trollerinin İnce'ye yönelik anti propagandalarından omurgasını ise "Bu ülkenin yüzde 70'i sağcı. 2. tura Meral Akşener kalmalı" şeklindeki ifadeleri oluşturuyor..
Siyaset filozofu maskesi takan İP trollerinin Muharrem İnce'ye verilecek oyları Akşener'e devşirme gerekçelerinin, gerçeklerle hiç bir şekilde uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır..
Trollerin "sağcı" dediği kesimin yüzde 40'lık bölümünü AKP tabanı oluşturmaktadır ve bu tabandan ne Akşener'e ne İnce'ye hiç bir şekilde oy gelmeyecektir..
Sağcı denilen kesimin yüzde 20'lik bölümü merkezde yer alan apolitik seçmenlerden oluşmaktadır.
Yüzde 10'luk sağ seçmen ise kararsız denilen seçmen türündedir. Bu kesimin ideolojiyle değil rol model beğenisine göre tercih yapar, zira ideoloji yoktur.. Bu kesimde de Meral Akşener'in karşılığı yoktur..
Yüzde 13 civarındaki Türk milliyetçiliğinin değişik tonlarından oluşan kesimin en az yüzde 10'luk kesiminden de Meral Akşener'e oy gelmesi olanaksız.. Çünkü, o kesimlere göre, Meral Akşener, neoliberal, kafası estikçe parti değiştiren, ABD projesi, açılım sürecini ve anadilde eğitim gibi PKK tezlerini savunan bir siyasetçi..
Solcu diye tanımlanan kesim zaten Muharrem İnce taraftarıdır..
Cumhurbaşkanlığı seçiminde belirleyici olacak seçmen kitlesi HDP tabandıdır..Üstelik başını TV dizilerinden kaldırmayan toplumun sağı solu olmaz, rol modeli olur.. Tercihini sağın kararsız kesimi gibi ideolojiye göre değil rol modele göre yapar..
Bu verilerle oyların hangi daya gelebileceğini tahmin etmek güç değil..
Sağın yüzde 40'lık kesiminden Muharrem İnce'ye de Meral Akşener'e de oy kayması olması mümkün değil..
Sağın yüzde 20+10'luk kesimi olan apolitik ve kararsız seçmeni rol model üzerinden tercihini yaptığı için bu kesimlerin oylarının Erdoğan ve İnce'ye yönleneceği açık..
Türk milliyetçisi kesimden bir kısmı MHP'nin kararına uyup Erdoğan'a, yüzde 1'lik bir kesimi Meral Akşener'e, Akşener'in alacağı oydandan biraz daha fazlası Muharrem İnce'ye yönelecektir..
Seçimin belirleyici gücü HDP tabanının tercihi de, seçimlerin ikinci tura kalması halinde Muharrem İnce'den yana olacaktır. Meral Akşener'in Tansu Çiller'in İçişleri Bakanlığını yapması ve o dönemde yaşanan faili meçhuller, bu tabanın Akşener'e oy vermemesi için yeterli nedendir..
Şark kurnazlığından hoşlanmayan laik (seküler) kesimin, DYP, ANAP, AKP, MHP, İP'de siyaset yapmış, kimi zaman ülkücü, kimi zaman demokrat, kimi zaman liberal, kimi zaman da muhazakar rolleri oynayan Meral Akşener'in şark kurnazlığın yaptığın düşündüğü için tercihleri Akşener değil İnce olacaktır..
"Solcuların" tercihi zaten İnce'den yana..
Bütün bunları üstü üstü koyunca ortaya çıkan sonuç, Muharrem ince'nin muhalefet adaylarından en çok oyu alacak, Erdoğan'ı zorlayacak tek aday olduğudur..
Bu nedenle, Erdoğan'ı yıkmak üzere yola çıkan muhalefet partilerine gönül veren seçmenlerlerin İP trollerinin oyuna düşmeden, o trollerin seçmenin balans ayarını bozmalarına izin vermeden Muharrem ince'nin etrafında toplanmaları gerekiyor..
Bu durum, gerekliliğin ötesinde bir borç, bir görevdir aslında…
********************
Türkiye'ye Şangal daveti
ABD ve AB'nin toprak bütünlüğüne göz diktiği Türkiye'ye Asya'dan dost ve yardım eli uzandı..
Rusya'nın Suriye'nin kuzeyinde ABD tarafından Kürdistan devleti kurma planını bosma konusunda Türkiye'ye tam destek vermesi ve sınır ötesi operasyona yeşil ışık yakmasından sonra Türkiye ile Rusya ve iran ilişkileri hiç olmadığı kadar sıcak hale gelmişti..
Türkiye'nin Rusya ve İran ile yakınlaşması ise ABD ve AB'nin uykularını kaçırmaya başlamıştı..
ABD'nin Türkiye'ye yeni tuzaklar hazırlamaya başladığı sırada Rusya odaklı yeni bir dost eli daha uzandı..
ABD'nin Türkiye ve İran'a ekonomik yaptırımlar uygulamaya hazırlandığı bir dönemde Rusya, Çin ve Hindistan ile birlikte Türkiye'ye Şangay İşbirliği Örgütü'ne katılma çağrısı geldi..
Bir taraftan ABD'nin ekonomik yaptırımlara hazırlandığ; Yunanistan ve İtalya'nın batması, Almanya, İsppanya ve Fransa'da AB kuralllarının işlemediği özerk bölgeler kurulmasıyla çöküşe ve dağılma sürecine giren AB'nin haline bakmadan Türkiye'ye koşul üştüne koşul sunduğu bir dönemde Rusya, Çin ve Hindistan'ın bu çağrısının zamanlaması çok mükemmel..
Türkiye'nin yönünü artık doğuya dönme vakti geldi geçiyor..
Dünya ekonomisinde çok önemli yeri olan ve dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan Rusya, Çin ve Hindistan'ın Şanghay çağrısı Türkiye için ayağına gelen büyük bir fırsattır..
Umarım bu fırsat kaçırılmaz!...
*************
Aynı aileden ikinci şehit
Adana, dün bir kez daha şehit acısıyla sarsıldı..
27 yaşındaki Jandarma uzman Çavuş Muhammet Koç, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde PKK'lı teröristlerin attığı güdümlü füze ile şehit düştü..
Muhammet Koç, Kozanlı Koç ailesinin vatan uğruna verdiği ikinci şehit olduğunu öğrendim..
Aynı aileden daha önce de Muhammet Koç'un kuzeni Uzman Topçu er İbrahim Koç şehit düşmüş..
Her iki şehidimize de Tanrı'dan rahmet diliyorum…