Secimlere iki gün kala siyaset ısınırken aklıma yıllar önce tanık olduğum klasik bir siyasetçi tipi geldi..
90'lı yıllardı..
Yine bugünkü gibi seçim atmosferindeydik..
O yıllarda desteklediğim siyasal partinin Sular'da açtığı seçim bürosununun önünden geçerken bir uğrayım dedim..
Akşam saatleriydi..
İki değişik görev için aday olmuş çiçeği burnunda (tabii o zamanlar için) iki siyasetçi ile onların yakını bir kaç kişi vardı koca seçim bürosunda..
İki siyasetçinin konuşmasına istemeden kulak misafiri olmuştum..
Biri diğerine, "Kadere bak, bugüne kadar oy vermediğin partiden gel aday ol" diyordu…
"Diğerinin yanıtı da, "Hiç sorma!.. Allahın takdiri. Kim derdi ki bir gün bu partiden aday olacağız, ilk kez o partiye oy vereceğiz. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi" minvalinde bir şeyler olmuştu..
İçeride yabancı kimsenin olmamasının verdiği rahatlıkla, adayı oldukları partiye geçmişte hangi gözle baktıklarını birbirlerine ballandıra ballandıra anlatıyorlardı..
Onlara duyunca , ben de kendi kendime "Ulan benzer siyasi ve ideolojik görüşte sandığımız insanlara bak meğer partiye ve partinin ideolojisine hangi gözle bakıyorlarmış" demiştim..
Pişkin pişkin edilen laflara dayanamayacağımı, metanetimi daha fazla koruyamayacağımı anlayınca da sessizce seçim bürosundan ayrılmıştım..
Tabii, sandığa gittiğimde de o konuşmaları dikkate almış ona göre oy kullanmıştım..
Yani, benimsemedikleri, hatta karşı oldukları partiden aday olan taşra politikacılarına oy vermemiştim..
Gerçi, benim oy vermemem onları pek etkilememişti..
Biri seçimi kazanıp vekil olmuştu..
Diğeri kazamamıştı ama, sonrasında o partinin sayesinde çok önemli makam ve mevkiilere gelmişti..
Makam mevki sahibi olanı uzun yıllar öyle veya böyle görmüştük ama, vekil olanını vekilliği bittikten sonra bir daha görmek nasip olmamıştı..
Sonraları, benim tesadüfen duyduğum, o siyasetçinin aday olduğu partiye o güne kadar oy vermediği gerçeğini meğer başkaları daha önceden biliyorlarmış..
Ona da, bir başka siyasetçinin, o siyasetçi ile ilgili olarak, "o kendine ve partisine oy vermez" diye konuştuğunda vakıf olmuştum.
Bu siyasetçiyi anımsayınca, bugün de benzer durumda olan politikacı vardır mutlaka diye düşünmekten de kendimi alamadım doğrusu..
Tarih tekerrürden ibaret ise eğer, dün olduğu gibi iki gün sonraki seçimde de bugüne kadar oy vermediği partiden aday olan, aday olduğu partiye oy vermeyecek siyasetçilerin de tekerrür etmesi de kaçınılmaz olmalı..
Bir çoğumuz belki de farkında olmadan, iyi siyaset yaptığımız, iyi bir partili olduğumuzu kanıtlamak için kendisine ve partisine oy vermeyen siyasetçileri Meclis'e göndermek için oy kullanacağız, onların kazanmak için göstermediği çabayı bizler göstereceğiz..
Tıpkı 90'lı yıllarda, o konuşmaların yapıldığı seçimlerde olduğu gibi!...
*********************
HDP'ye emanet oylar gidecek mi?..
Seçimlere üç kala en çok merak edilen konulardan biri ittifaklar dışında kalan ve seçimlere tek başına giren HDP'nin yüzde 10 barajını aşıp aşamayacağı konusu..
YSK kararları anket sonuçları yayınlamayı yasaklıyor ama, baştan bu yana yapılan anketler HDP'nin barajın hemen altında hemen üstünde gezindiğini gösteriyordu..
HDP'nin 24 Haziran'da kendi tabanının oyunu aynen alacağını söyleyebiliriz..
asılnda kendisi de bir "ittifak" olan HDP'nin bileşenlerini oluşturan kimi sosyalist örgütlerin de oylarını eksiksiz alacaktır..
CHP tabanında yürütülen "5 HP'liden biri HDP'ye oy versin" veya "Her CHP'li evden bir oy HDP'ye bir oy Demirtaş'a" formülünün ne ölçüde başarılı olacağını kestirmek güç ama, ciddi bir oy kayması yaratacağı tahmin ediliyor..
"Sağ" diye tanımlanan siyasal kesimde de HDP'nin barajı aşması gerektiği yönünde görüş taşıyanlar bulunuyor..
Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden seçim çalışması yürütmeye çalışması da seçmen HDP'ye olumlu bakmaya yol açıyor..
YSK'nın seçimlere girecek parti sayısını anormal ölçüde kısıtlaması, özellikle daha önceki seçimlere katılan çok sayıda Sosyalist sol partinin bu kez seçimlere katılamaması, o partilerin taraftarlarının az sayıdaki bağımsız adaylar dışında desteklerinin önemli ölçüde HDP'ye gitmesine neden olacak..
Kısacası, HDP, tahmin edilen kesimlerin dışından da gelecek emanet oylarla barajı aşacak, Demirtaş ise cumhurbaşkanlığı yarışından üçüncü olarak çıkacak…
*******************
Anket sonuçları değişti
Evet, televizyon ekranlarında ahkam kesin anketörler, yaptıkları anketlerin sonuçlarını 180 derece değiştirmeye başladılar..
YSK'nın yasakları nedeniyle anket sonuçlarını tam olarak açıklamamalarına karşın, yaptıkları imalar daha bir ay hatta 15 gün açıkladıkları anket sonuçları ile taban tabana zıt..
Örneğin malum bir partiyi daha önce yüzde 25'lerde gösterirken, şimdi teksayılı, 1 sayısına oldukça yakın rakamlarda olduğunu söylüyorlar..
Halbuki, ben onlar yüzde 25 derken, bugün söyledikleri yüzdelerde olduğunu ısrarla söylüyor ve yazıyordum..
Mahcup ifadelerle yapılan açıklamalar benim Şubat'ta yazdığım sonuçları yakın..
Bu durum böyle olacağını da bü sütunlarda daha önce yazmıştım..
Avrupa'daki son seçimlerde, İngiltere'deki Brexit, Almanya ve Fransa seçimleri, Türkiye'de geçtiğimiz yıl yapılan referandumda hata payları kabul edilebilir noktalarda olmayan, tüm tahminlerinde yanılan anlı şanlı anketörlerimiz, bundan sonra da televizyon ekranlarından ahkam kesmek, biz bildik diyebilmek için, aylar önceki yalan sonuçlardan vazgeçip seçimler yaklaştıkça gerçek anket sonuçlarını dillendireceklerini savunmuştuk..
Yanılmadım, öyle de oldu…