29 Mart 2018 tarihinde bu sütunlarda yer alan, "ÇÜTAM Kültür Evi'ne alık almaz iddia" başlıklı yazımla ilgili olarak, Çukurova Üniversitesi ÇÜTAM Müdürü Prof.Dr. A.Deniz Abik'den bir açıklama aldım.
O yazı konusu haberi de aynı sayfada, iddianın büyüklüğü nedeniyle haberin noktasına virgülüne dokunmadan yayınlamıştım..
Prof. A.Deniz Abik'den cumartesi günü eposta ile gelen açıklamayı aynen yayınlıyorum:
"Çukurova Barış Günlük Bağımsız Siyasi Gazete Genel Yayın Yönetmenine
Adana
Gazetenizin 29.03.2018 tarihli sayısında, Müdürü olduğum Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi (ÇÜTAM) Kültür Evi ile ilgili Ömer Alpdoğan’ın Poligon köşesinde yayımlanan yazısı dolayısıyla yanlış bilgiyi düzeltme ve açıklama gereği doğmuştur.
Ömer Alpdoğan, Çukurova Üniversitesi Basın Bürosunun haber bülteninden ÇÜTAM Kültür Evinde, Doç. Dr. Dilek Ergönenç Akbaba’nın "Nogay Türkleri ve Nogay Türkçesi" başlıklı konferansı olduğunu okuduğunu yazmıştır. Ömer Alpdoğan, “Konferansta, Doç. Dr. D. Ergönenç Akbaba, Türk dünyasında günümüze kadar gelen başlık parası, süt hakkı ve yüz görümlülüğü adetlerinin Nogaylardan kalma olduğunu iddia etmiş” dedikten sonra konuk meslektaşımızın çalışmalarını tek tek inceleyerek meslektaşımıza okuması gereken kaynakları tavsiye etmiştir.
Meslektaşımız, ÇÜTAM Kültür Evindeki konuşmasında başlık parası, süt hakkı, yüzgörümlüğü âdetlerinin Nogaylardan kaldığını söylememiştir. Konuşmanın ses kayıtları mevcuttur. Meslektaşımız Doç. Dr. Dilek Ergönenç Akbaba, bugün Türk dünyasında hâlâ yaşayan başlık parası, yüz görümlüğü, süt hakkı gibi pek çok geleneği Nogayların da devam ettirdiklerini söylemiştir. ÇÜ haber bültenindeki başlık parası, yüz görümlüğü, süt hakkı Nogay Türklerinin âdetiymiş başlığı ve haber içerisinde za’f-ı telif olarak geçen “Nogay Türklerinden kalma âdet ve görenekler olduğunu söyledi” ifadesi dolayısıyla Ömer Alpdoğan’ın yazısında, konuk meslektaşımızı ve şahsımı eleştirisinin yanlış anlaşılmalara yol açmaması için bu açıklamaya ihtiyaç doğmuştur.
ÇÜ Haber Merkezinin ifadesindeki aksaklığın konuk meslektaşımızın haksız eleştirilmesine yol açması dolayısıyla üzgün olduğumu Merkez Müdürü olarak benim ve Türkolog olarak meslektaşımın bilimsel sorumluluklarımızı müdrik olduğumuzu bilgilerinize sunarım.
Ayrıca “ÇÜTAM Kültür Evi'nde akıl almaz iddia” başlığını taşıyan yazıda, Ömer Alpdoğan, ÇÜ Türkoloji Araştırmaları Merkezinin Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne bağlı olduğunu düşündüğünü belirtmiştir. ÇÜTAM, ÇÜ Rektörlüğüne bağlı bir merkezdir. Yine Doç. Dr. Dilek Ergönenç Akbaba’nın kendisinin de Nogay olduğu bilgisi ÇÜ Haber Merkezi haberinde yer almazken Ömer Alpdoğan’ın haberindeki bu bilginin nereye dayandığı anlaşılamamaktadır.
Bu düzeltme yazısının gazetenizde Ömer Alpdoğan’ın Poligon Köşesinde yayımlanması hususunda gereğini talep ederim.
Prof. Dr. A. Deniz Abik
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi (ÇÜTAM) Müdürü"
**********
Açıklamaya açıklama!
Gelelim şimdi sayın Abik'in açıklamasındaki hususlara..
Öncelikle, keşke o toplantının ses ve görüntü kaydını açıklama ile birlikte gönderseydiniz..
Evet, Sayın Abik'in dediği gibi, haber metnindeki iddialı ifadeler üzerine, Gazi Üniversitesi'nin internet sitesinden, Doç.Dr. Dilek Ergönenç Akbaba'nın yaptığı çalışmaları, ilgi alanlarını, yayınladığı makale ve kitapları inceledim..
Halkbilim konusunda böyle bir iddiada bulunma yetkinliğinde olmadığını anladığım için, yararlanabileceği kaynakların küçük bir bölümünü sıraladım…
Açıklamadaki, "haber içerisinde za'f-ı telif olarak geçen "Nogay Türklerinden kalma adet ve görenekler olduğunu söyledi" ifadesi dolayısıyla Ömer Alpdoğan'ın yazısında, konuk meslektaşımız ve şahsımı eleştirisinin yanlış anlaşılmalara yol açmaması için bu açıklamaya ihtiyaç doğmuştur" tümcesinde "za'f-ı telif"lik durumunun ne olduğunu ise gerçekten anlamadım..
Zira, "Za'f-ı Te'lif" ibarenin anlamayı güçleştirecek kadar karışık olması anlamına gelen bir ifade..
Çukurova Üniversitesi'nin haber bülteninde geçen ve o eleştirileri yönetmemize neden olan “Nogay Türklerinden kalma âdet ve görenekler olduğunu söyledi” tümcesinin çok açık, herkes tarafından anlaşılibilir bir tümce olduğu meydanda..
Bu tümce kimin için "za'f-ı telif" idi, onu gerçekten anlamadım..
Doç.Dr. Dilek Ergönenç Akbaba'nın kendisinin de Nogay olduğu bilgisi açıklamada belirtildiği gibi Çukurova Üniversitesi'nin haber bülteninde yer almıyordu..
Prof.Dr. Sayın A.Deniz Abik'in nereye dayandığı anlaşılamayan dediği bu tür bilgiye ulaşmak çok kolay..
Her ne kadar akademisyen değilsek de, tanıdığım akademisyen; özellikle de bir Etnolog olarak Antropolog, Etnolog ve Halkbilimci akademisyen çok fazladır..
Küçük bir araştırma ile bazı bilgilere rahatça ulaşmak mümkün..
Ben de böyle bir yol izledim ve ve o bilgilerde Doç. Dr. Dilek Ergönenç Akbaba'nın Nogay Türkü olduğunu yazdım..