Bir süre önce, Beyceli'deki bahçemizden herhangi bir kamulaştırma ve tebligat yapılmadan iş makinaları 25 metrelik yol açmak çalışma yaptı..
Bir sabah izinsiz bahçeye giren Büyükşehir Belediyesi iş makineleri, bahçeyi bahçe olmaktan çıkardılar..
Yetmedi, bahçedeki üstünde henüz olmamış zeytinlerin bulunduğu geri kalan ağaçların kesileceğini ferman buyurmuşlardı..
Gerekli girişimlerden sonra şimdilik çalışmalar en azından bizim bahçede durmuş durumda..
Bahçe dediğime bakmayın, bahçelikten çıkarılalı çok oldu..
Kamulaştırma ve tebligat yapılmadan kimin bahçeyi talan ettiğini araştırırken, herkes birbirinin üstüne suçu atmıştı..
En sonunda; mahalle muhtarının, Büyükşehir'in iş makinaları ordayken, "Hazır gelmişken şu bahçeye de girin yolu açın" diye ricası üzerine yapıldığı gibi absürd bir yanıt almıştık..
İşin aslı, iki arsa ilerimizde bulanan Sarıçam Belediyesi'nin bankamatikçilerinden, MHP'li belediyeden maaş alırken İP'e tutunmayı da ihmal etmeyen birinin arsasının değerlenmesi için böyle acele etmişlerdi..
Bu araştırmalar sırasında ilginç iki imar değişikliği yapıldığını daha öğrendim..
Birincisi, bizim bahçe olmaktan çıkarılan arazimizin hemen 50 - 55 metre üzerinden gidecek yol, el çabukluğuyla biraz daha yukarıya kaydırılmış..
Mevcut sokak yerine iki evin bulunduğu arazinin içerisinde yeni bir yol açılmasına karar verilmiş..
Bir başka ilginç imar değişikliğinin "değiştirildiği" düzenleme Beyceli Mahallesi Leylak Caddesinde olmuş..
Burada da mevcut yol genişletilerek 10 metrelik yol yapılmak ya da mevcut yolun hemen yanında bulunan 40 metre genişliğindeki arsadan yol geçirilmek yerine, o boş arsadan sonra içinde ev bulunan 182-1 parselde yol açılması yolunda imar düzenlemesi yapılmış..
İşin ilginci, imar değişkiliğiyle cadde ve sokakların kaydırıldığı yerlerde mağdur edilenlerin hemen tamamının eski MHP'li ya da MHP'ye yakın ailelerin olması..
Beni bilenler bilir.. İlk gençlik yıllarından beri Türkçü Turancı ideolojiye sahip bir kişiyim..
45 yılı bulan ideolojik mücadele sırasında zaman zaman Ülkü Ocakları ve MHP ile yolumuz kesişmiş, birlikte hareket etmişizdir..
Eleştiri haklarımı saklı tutmak koşuluyla oyumu da MHP'ye vermişimdir..
Bizim bahçenin 50 metre üstündeki yolun kaydırılması ile evlerini ve arsalarını yitirecek olan aileler de yıllardır MHP'nin o köydeki en büyük savunucuları olmuş kişilerdi..
182-1 parselde yapılan düzenlemeyle evi yola gidecek ailede Beyceli'de eskiden beri MHP'li olan bir aile..
İnsan, mevcut yolları genişletmek yerine bazı ailelerin arsa ve evleri üzerinden yeni yollar açma yolunda yapılan imar değişikliklerinin neden hep MHP'li ya da MHP'ye yakın insanları hedef aldığını düşünmeden edemiyor..
Acaba MHP'li Sarıçam Belediyesi, Sarıçam'da MHP'li seçmen istemiyor mu?…
Eğer öyleyse, bu kadar uğraşmalarına gerek yok..
Bizler imar değişiklikleriyle verilen mesajları aldık..
Arsa spekülatörü siyasetçiler ile İP'e tutunmuş bankamatiçilerimiz varken, sizlerin oylarınıza gereksinimiz yok deniyor..
Onları kırmayıp, 31 Mart'ta sandığa gittiğimizde mesajlarının gereğini yerine getirip, MHP'li adaylara ve MHP listesine oy vermeyiz merak etmesinler..
**********************
Kime oy vereceğim?
Sarıçam'da, mavcut belediye yönetiminin imar uygulamalarıyla eskiden MHP'ye yakın olmuş, halen MHP'li olan seçmenlerin oyunu istemediğini belli etmesinden sonra, yukarıda yazdığım gibi, Mart ayında yapılacak seçimde Sarıçam'da MHP'ye oy vermeyeceğim..
İmar değişikliği mağduru diğer MHP'li ailelerde aynı fikirde..
Peki kime oy vereceğim?..
MHP'li aileleri ben bilmem ama benim bir ölçütüm elbette olacak..
Kim imar değişikliği yaparak; bir partiden belediye başkan adaylığı hayalleri kuran, Sarıçam'da arsa spekülatörü olarak tanınan siyasetçinin önünden yol geçirilen arsalarının içinden yol geçireceğini; mevcut belediyenin arsası değerlensin diye bizim bahçeleri bahçe olmaktan çıkardığı bankamatikçinin arsasını yeşil alan yapacağını taahhütün bulunursa ona oy vereceğim..
Öyle bir aday da çıkmas ise oltayı alıp, Çukurova Üniversitesi'nin arka taraflarına gidip gölde balık tutmaya gideceğim…
**********************
Atatürk döneminde okutulan tarih kitapları
Geçtiğmiz günlerde "Kim Milyoner Olmak İstiyor" adlı yarışma programında, bir yarışmacının cehaleti karşısında dehşete düştüm..
Yarışmacı hanımefendi, "Çin Seddi nerededir" sonusunun yanıtı bilmiyordu ve seyirciye soruyordu..
Türk tarihinde önemli bir yer tutan Çin Seddini bilmiyen bir Türk genci..
Eğitimde, Türk tarihi ile ilgili derslerin giderek azaltılması, üniversitelerde okutulan Türkçe ve Atatürk İlkeleri ve Inkilapları dersinin artık sınıflarda değil uzaktan eğitim yoluyla verildiği günüzümde maalefe bu genç kız gibi tarihimizi bilmeyen çok gencimiz var..
Bu durumun sorumlusu da, Ulu Önder Atatürk'ün uçmağa varışından sonra gelen hükümetlerin uyguladığı eğitim politikalarıdır..
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından 1939 yılına kadar ortaöğretim kurumlarında okutulan tarih ders kitapları şunlardı:
1) Tarih-i Umumi
2) Türkiye Tarihi
3) Türk Tarihinin Ana Hatları
4) Türk Tarihinin Ana Hatları Medhal Kısmı
5) 1931 yılında basılan dört ciltlik tarih ders kitapları
a) Tarih I – Tarihten Evvelki Zamanlar ve Eski Zamanlar
b) Tarih II – Orta Zamanlar
c) Tarih III – Yeni ve Yakın Zamanlarda Osmanlı – Türk Tarihi
d) Tarih IV – Türkiye Cumhuriyeti
Bir de şimdiye bakın, Türk Tarihi ile ilgili kaç ders göreceksiniz?..
Dediğim gibi bu işin sorumlusu Atatürk'ten sonra gelmiş geçmüş tüm iktidarlardır..
Ama, eğitimde Türklük bilincini kaldırma yolunda ilk adımı atan İsmet İnönü'nün payı herkesten daha fazla..
Kurtuluş Savaşı döneminde Atartük'ün tam bağımsızlık düşüncesinin karşısında Amerikan mandacılığını isteyen İsmet inönü, 10 Kasım 1938'den sonraki devrede Kurtuluş Savaşı sırasında yerine getiremediği mandacı zihniyeti uygulamaya sokmuş, meşhur Fulbright anlaşmasıyla Türk eğitim sistemini bir zamanlar mandası olmak istediği ABD'ye teslim etmişti..
Yukarıda saydığım kitapları ABD'nin isteği doğrultusunda eğitim müfredatından çıkmıştı..
İnönün'nün eğitimi ABD'ye teslim ettiği Fulbrihgt anlaşmasından sonra adım adım eğitim milli olmaktan çıkmış, bugünkü nnoktaya gelmiştir..
Onun için, Çin Seddini bilmeyen genç kızımıza kızamıyorum..
Göktanrı'nın laneti, eğitim simtemini milli olmaktan çıkaran mandacılara olsun!..