Ticaret savaşlarında ABD ile Türkiye arasında dolarla başlayan savaş, yaptırımlarla devam ediyor..
ABD bazı ürünlere ek gümrük vergi uygulama kararına karşı Türkiye'de ABD orijinli bazı ürünlere ek gümrük vergisi uygulamasına geçti..
Kabaca sayacak olursak, ABD orijinli sert kabuklu meyveler, pirinç, yüzde 80'den az alkol içeren etil alkol; damıtım yoluyla elde edilmiş alkollü içkiler, likörler, yaprak tütün ve döküntüleri, taşkömürü, kok ve semikok, ilaç hariç güzellik ve makyaj müstahzarları ve cilt bakımı müstahzarları, manikür ve pedikür müstahzarları, poli (PVC), poliamid, yakmaya mahsus ağaçlar, sıvanmamış kağıt ve karton, birincil elyaf kağıt ve karton, kağıt karton selüloz vatka ve selüloz liften tabakalar, santrifuj pompaları, otobüs midibüs ve minibüs hariç binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu araçlar gümrüklerde çeşitli oranlar ek vergi uygulanacak..
En yüksek ek vergi de yüzde 140'la alkol ithalatında uygulanacak..
Bu listenin, ABD'den yapılan ithalat gözönüne alınarak hazırlandığından pek emin değilim..
Zira, listedeki pek çok ürünü ağırlıklı olarak ithal ettiğimiz ülkeler ABD'den farklı ülkeler..
Akole yüzde 140'la en yüksek vergilerin uygulanması, listeyi hazırlayanların biraz da fırsat bu fırsat deyip, kendi inançlarına göre düzenleme yaptıklarını işaret ediyor..
Madem yoğunluğu her an artan bir ticaret savaşının içindeyiz, o halde; ona göre silahlar kullanmalıyız..
Ek vergi uygulamasının yanısıra, ABD şirketlerine imtiyazlar sağlayan yasalar ve düzenlemeleri gözden geçirmeliyiz..
Örneğin, şeker yasasını yeniden masaya koymalıyız..
Bütün dünya biliyor ki, şeker yasası, Türk firmalarının önüne devasa engel koyarken, ABD'li Cargill firmasının şeker/glikoz sektörünün egemen gücü olmasına yol açmıştı..
Örneğin, tohum yasasını yeniden el almalıyız..
Yerli tohumculuğu öldüren, tohum sektörünü İsrail'e teslim eden yasayı bir an önce yürürlükten kaldırmalıyız..
Diğelerini saymıyorum bile..
Sadece şeker ve tohum yasalarını yürürlükten kaldıralım…
Cargill'in egemenliğine son verelim..
İsrail'in tohum şirketlerinin önünü keselim, bakın ABD Türkiye'ye açtığı ticaret savaşında nasıl geri adımlar atacak..
Görüşmek için Ankara'ya heyetler gönderecek..
Amerika'yı yeniden keşfe gerek yok..
Sadece iki yasa ABD'yle başlayan savaşın yoğunluğunu çok düşürecektir..
*****************
Yılmaz Tankut'un popüleritesi artıyor
Seçimler yaklaştıkça tüm siyasal partilerde belediye başkanlığı, meclis üyeliği düşünenler ortaya çıkmaya başladı..
Hakkını yemeyelim, MHP'de Şehmuz Uçar, CHP'de Aziz Erbek gibi yıllar öncesinden yola çıkanlar da var..
Her ne kadar aktif siyasetten uzak duysam, mevcut yerel partilere kendimi yakın hissetmesem de, işim ve taşıdığım siyasal düşünce nedeniyle, sık sık vatandaşın nabzını ölçmeye çalışıyorum..
Bazı siyasetçiler başkanlık adını duyurmaya çalışırken, bazı kişilerin ise henüz bir yere adaylık düşündüklerini açıklamamalarına karşın adlarının vatandaş arasında sıkça konuşulduğunu gördüm..
Bu isimlerden birisi de MHP Adana eski Milletvekili Yılmaz Tankut..
Ülkü Ocakları'nda başladığı mücadelesini MHP'de çeşitli görevlerle sürdüren Yılmaz Tankut, değişik kademelerdeki görevleri sırasında her kesimden sempatiyi toplamayı bilmiş anlaşılan..
Milliyetçi muhafazakar yapısıyla tanınan Yılman Tankut'un bu özellikleri, MHP'deki görevleri esnasındaki hizmetleriyle birleşince, MHP'lilerin yanısıra başka partilere mensup vatandaşlarda olumlu algı oluşturmuş..
MHP'liler kadar özellikle AKP, DP gibi partilere gönül vermiş insanlarımız da, Yılmaz Tankut'un aday gösterilmesi halinde MHP'nin tarihinde ilk kez Çukurova'da belediye başkanlığını kazanacağı gibi iddialı görüşleri dillendiriyorlar..
Tankut'un ilçe, il başkanlıkları ve milletvekilliği sırasındaki halkla yaklaşımıyla farklı olduğunu vurgulayan vatandaş, aday gösterilmediği halde partisine nefer gibi hizmet etmesine de vurgu yapıyorlar..
Adana'nın bu tür siyasetçilere ihtiyacı olduğunu belirtirken, özellikle MHP'li dostlarımız bir başka noktaya dikkati çekiyorlar..
Onlara göre, mevcut MHP'li ilçe belediye başkanlarının yol açtığı oy kaybını, Tankut'un Çukurova'da başka partilerden alacağı oylarla tolere edecek tek siyasetçi..
MHP'li dostlarımız ve Çukurovalı bir çok vatandaşımız görüşü bu yönde ama, bir de Tankut ve MHP Genel Merkezi'nin tutumunun ne olacağı var..
Tankut, Çukurova belediye başkan adaylığı teklif edilirse kabul edecek mi, yoksa kendine göre gerekçelerle geri mi çevirecek?..
Aday bolluğu yaşayan MHP'de Genel Merkez sağlıklı değerlendirme yapabilecek mi?..
Tabii, bu soruların yanıtlarını ilerleyen dönemlerde göreceğiz ama şimdiden belli olan bir şey var:
O da, Yılmaz Tankut'un yıldızının giderek parladığı, popüleritesinin fena halde arttığı...