Son bir kaç yıldır, siyasal iktidarın da gaz vermesiyle bir Osmanlıca tutkusu başladı.. Adana'da Kültür Sitesi'ndeki kütüphanede kitap alırken osmanlıca imza atanları bile gördüm..
Gerçi Osmanlıca diye başlayan akım giderek Arapçaya doğru evriliyor..
Bütün bu Osmanlıcıa sevdalıların, sevdalandıkları dille ilgili bilgileri olduğunu da sanmıyorum…
Osmanlıca ile ilgili en güzel tanımı, Türk edebiyatının anıt adlarından Şemsettin Sami, yapmıştı.. Edebi eserlerin yanında "Kamus-ı Türki" gibi muhteşem bir de sözlük hazırlayan Şemsettin Sami, Osmanlıca'yı, "Türk'e okusak anlamaz, Arap'a okusak anlamaz, Acem'e okusak anlamaz, Öyleyse bu dil ne dilidir?" şeklinde tanımlamıştı..
Osmanlıca ile ilgili düşüncesi böyle olan Şemsettin Sami, "Kamus-ı Türki" adlı sözlüğüyle Türk Dili'nin büyüklüğünü gözler önüne sermişti..
1900 yılında yayımlanan Kamus-ı Türki'yi inceleyen Sultan 2. Abdülhamit, milli dil bilincine ve Türkçü anlayışa sahip Şemsettin Sami'yi ödüllendirmişti..
Abdülhamit, Şemsettin Sami'yi ödüllendirmenin yanısıra, büyük yazarın "Osmanlıca" terimini reddetmesi ve bu dili Türkçe olarak adlandırmasındayolundaki görüşünü benimsediği için Osmanlıca'nın Arap abecesi yerine başka abeceyle yazılması için çalışmalar başlatmıştı..
Latin ve Ermeni abecesiyle kitaplar yazılmasını sağlamıştı.. Arap Alfabesi, Fars Gramer yapısı ve Türkçe anonslara uymayan diziliş ve yerleşimin Osmanlı Türkçesinin okunup yazılmasında teşkil ettiği engellerin farkında olan Abdülhamit Han, bizzat kendisinin kaleme aldığı ve ifade ettiği üzere Latin Harflerinin kullanılmasında yarar görmüş, nasıl uygulanabileceği konusunda fikir alışverişlerinde bulunarak mahiyetiyle istişare etmiştir.
Abdülhamit Han, Saltanat makamından indirildikten sonra kaleme aldığı “Siyasi Hatıralarım” kitabında naklettiği bilgilerde Latin Harflerine geçilmesi yönündeki düşüncelerini şöyle açıklamıştır: “Yazımızı öğrenmek pek kolay değildir. Bu işi halkımıza kolaylaştırmak için belki de Latin Alfabesini kabul etmek yerinde olur. “ (Siyasi Hatıralarım, Sayfa 192) Ne hazindir ki, Abdulhamit'in bu girişimini Damat Ferit Paşa ve etrafına topladığı reform muhalifleri tarafından engelenmişti.
Abdulhamit'in bile Türkçe olarak nitelendirip Arap abecesi hegemonyasından kurtarmaya çalıştığı bir yazı diline, yeni nesil Osmanlı torunlarının sahip çıkmaya çalışması trajikomik bir durum!….
Bugünkü Osmanlı çocukları Latin Harflerine geçişe Abdülhamit Han döneminde muvaffak olunabilseydi yine de ihtilaf edebilecekler miydi, doğrusu çok merak ediyorum...