Hizmette sınıfta kalan Sarıçam'ın MHP'li Belediye Başkanı Bilal Uludağ, seçimler yaklaştıkça çareyi Büyükşehir Belediyesi'nin ilçede yaptığı çalışmalara sahip çıkmakta, o hizmetleri sanki kendi yapmış gibi lanse etmekte buldu..
Sofulu Belediyesi kurulduğundan beri sonradan adı Sarıçam'a dönüşen yerleşim bölgesi, ilk kez Bilal Uludağ zamanında hizmetten bu kadar yoksun kaldı..
Sarıçam halkı, Adnan Beydilli ve Ahmet Zenbilci'yi mumla arar oldu.. Belediye Başkanı olarak sürekli "Sarıçam'ı güzelleştirecek" projelerden dem vuran, hep "sona gelen" Uludağ, bugüne kadar ilçeye dişe dokunur bir tane bile hizmet getiremedi..
Bunun yanında en iyi yaptığı şey belediyenin kadrosunu şişirmek ve imar düzenlemeleri oldu.. Ancak, o imar düzenlemelerinin çoğu bugün yargıdan dönmeye, Sarıçam Belediyesi'nin ayağına dolanmaya başladı..
Dünkü manşetimizde okuduğun üzere, Giriş Kapısı gibi "Muhteşem" projelerini unutturmayı yeğleyen Bilal Uludağ, hizmet olarak anlata anlata, Büyükşehir Belediyesi'nin ilçede yürüttüğü asfaltlama ve park çalışlamarını anlatabiliyor..
O hizmetlere sahiplenmeye çalışıyor..
Bir ayağım Sarıçam'da olduğu için, ilçenin yollarının durumunu iyi biliyorum..
Büyükşehir Belediyesi başlattığı asfaltlama hamlesiyle sorumluluğundaki cadde ve bulvarları adeta yeni baştan yarattı..
Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğundaki cadde ve bulvarlar, hani bir halk deyimi var ya, "bal dök yala" diye, aynen o hesap.. Sözlü'nün asfaltladığı yolların hemen yanında, Bilal Uludağ'ın sorumluluğundaki yollar araç sahiplerinin kocaman çukurlardan kaçmak için akrobasi yaptıkları toz toprak, çamur içinde…
Yol demeye bin şahit ister.. 7 bin yıl öncesinden kalan antik yollar bile, Uludağ'ın sorumluluğundaki yollardan daha düzgün durumda… Sarıçam'da geçerken, bazı noktalardaki devasa reklam afişlerinde, Uludağ, Sözlü'nün asfaltladığı bulvarların fotoğraflarını kullanarak "Sarıçam'ın yolları baştan" gibi yine Büyükşehir Belediyesi'nden aparılmış sloganlara yolları asfaltladığını iddia ediyor..
Haber servisi yaptırıyor..
Ama, o yolları kendisi yapmadığı, Büyükşehir Belediyesi'nin hizmetinin üstüne oturmak istediği için reklam afişleri de, haber bültenleri de havada kalıyor.. Kendisinin servis ettiği fotoğraflar bile, hizmeti kimin yaptığını ortaya koyuyor.. Uludağ'ı yalanlıyor..
Sözlü çalışıyor, Uludağ övünüyor..
Ama onu bile başaramıyor anlayacağınız..
***
Takvim Kanununa muhalefet
Ceyhun Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü'nün dün attığı haber bülteninde dikkatimi çekti..
Adı geçen kulüp, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kurumu olan Ceyhan Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü ile birlikte bir etkinlik düzenlemiş..
Buraya kadar güzel ama bu noktada ilginç bir durum karşımıa çıkıyor.. Dernek, etkinlik tarihlerini miladi takvimin yanında hicri takvim kullanılarak belirtilmiş..
Merak edip, derneğin internet sitesine baktım..
Dernek, Ankara Kızılcahamam'da katıldığı bir etkinliği önce hicri ardından miladi takvimle belirtmiş.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bazı kurumlarının muhatap aldığı dernek, Türkiye Cumhuriyeti'nin halen yürürlükte olan 698 ve 4696 sayılı yasaları yok sayıyor..
698 sayılı Yasa, hicri takvimin özel durumlarda kullanılmasını izin veriyor..
Ancak, derneğin etkinliklerinin özel durumlarla hiç mi hiç ilgisi yok..
Derneğin Türkiye Cumhuriyeti yasalarını yok saymasına, Türkiye Cumhuriyeti kurumu Gençlik Hizmetleri ve Spor ilçe Müdürlüğü sessiz kalıyor.. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü sayın Abdulkadir Ataşbak'ın ve Valiliğin bu konuda elbette söyleyeceği bir şeyler vardır..