Adana, dünyanın ilk yerleşim yerlerinden biri olarak tarihin her döneminde önmli yerler arasında yerini almıştır..
Adı da ilk günden bu yana ufak tefek oynamalarla hep aynı: Adania, Adanya, Edene, Adana…. Misis, Tepebağ, Sirkeli Höyüğü, Anavarza, Adana'nın tarihine ışık tutan, ilk yerleşim dönemini bugüne bağlayan çok önemli yerler.. Dünya çapında öneme ait yerler..
Bu saydığım yerlerde insanlığın geçmişi, tarihi yatıyor.. Yüreğir Belediyesi Misis'te çok önemli bir hizmete imza atıyor.. Sirkeli Höyüğünde kazılar devam ediyor..
Anavarza'dan hala tarihten günümüze ulaşan miraslar çıkıyor.. Tepebağ'da Büyükşehir Belediyesi'nin ufak tefek dokunuşu dışında henüz ciddi bir girişim bulunmuyor..
Devleti yönetenler "Osmanlılık" bağnazlığından kurtulup Misis, anavarza, Sirkeli, Tepebağ höyüklerine hak ettikleri ilgiyi gösterirsqlerse ham insanlık tarihine, hem de Adana ve Türkiye ekonomisine önemli bir katkı sağlamış olacaklar..
Zira, elit, para harcayan turistlerin tercih ettiği turizm destinasyonları tarih ve kültür turizmi destinasyonlarıdır.. Anavarza, Misis, Puduhepa'nın tarihin ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Barış antlaşmasını imzaladığı Sirkeli Höyüğü ve Tepebağ'ıyla, Seyhan Baraj Gölü altında yatan Roma İmparatoru Augustos'un karısı Livia Augusta'nın kurduğu ve özel para bastığı "Yeni Adana" antik kentiyle, Magarsus'uyla, Adana'yı tarih ve kültür turizminin her dalında yoğun ilgi çekecek, kültür turizminin başkeni olacak zenginiğe sahiptir..
Tek eksik olan binlerce yıl öncesinden bizlere miras kalan tarihsel ve kültürel zenginliklerimize sahip çıkabilmek, onları insanlığın ortak mirası olarak kültür ve tarih turizmine açabilmek..
Eğer, yöneticilerimiz Osmanlı ve Arap eserlerine olan muhabbetleri nedeniyle, "pagan" diye, "gavur" diye ötelemek yerine onlara sahip çıkmayı başarabilirlerse; Adana'nın ve Türkiye'nin bacasız endüstride konumu ve o endüstriden aldığı pay çok yükseklerde olacaktır..