İHA bizleri kandırdı!
İhlas Haber Ajansı, yani İHA, Türkiye'de bir çok gazetenin abone olduğu haber ajansı..
Türkiye'nin haber kaynaklarının başında geliyor..
Ancak, İHA'nın biz gazetecileri, bizlerin vasıtasıyla da Türk halkını kandırdığını düşünmeye başladım..
Dün servis ettiği bir haber, İHA'nın bizleri kandırdığını düşünmeme yol açtı..
Hakkari eski Milletvekili Lezgin Önal'ın kızı vefat etmiş..
Tanrı rahmet eylesin, Nurten Önal hanımefendinin cenazesi, İHA'ya göre Adana'nın Osmaniye ilçesinde toprağa verilecekmiş..
Hakkarililer de cenaze törenine katılmak için Adana'nın Osmaniye ilçesine hareket etmişler..
Adana'dan yıllar önce ayrılarak il olan Osmaniye, meğer yeniden Adana'ya bağlanmış ve ilçeye dönüştürülmüş haberimiz yokmuş!..
Ben demiyorum..
Vallahi billahi tillahi İHA öyle diyor..
İHA'nın bizleri kandırması sadece Osmaniye'nin Adana'nın ilçesi olmasıyla sınırlı değil..
Hanımefendinin babası Lezgin Önal Anavatan Partisi milletvekili imiş!..
Milliyet dahil olmak üzere bir çok gazete, haber sitesi İHA tarafından kandılıdılar ve Lezgin Önal'ı ANAP milletvekili, Osmaniye'yi de Adana'nın ilçesi olarak sayfalarına ve portallarına girdiler..
İşin ilginci, haberinde, Lezgin Önal'ı ANAP milletvekili olarak yazan İHA, fotoğrafın bilgisinde ise bu kez Sosyal Demokrat Halkçı Parti milletvekili olduğunu yazdı..
Haberi İHA'nın Adana Bürosu yapmadı..
İHA'nın İstanbul'daki haber merkezine diyorum ki, madem bizi kandıracaksın, kandırırken bari ikilem yaşatmayın..
Lezgin Önal, Anavatan Partisi milletvekili mi, yoksa Sosyal Demokrat Halkçı Parti milletvekili mi diye kafası karışmış durumuna düşünmeyin bizleri..
Kandıracaksanız da kafamızı karıştırmadan kandırın..
Kandırılmaktan kurtarılmak isteyenlere not:
Adana'nın Osmaniye ilçesi 24 Ekim 1996 tarihinde il olmuştur..
Lezgin Önal, 1983 yılında yapılan seçimlerde Halkçı Parti'den milletvekili seçilmiş ve 17'inci Dönem milletvekili olarak TBMM'de görev yapmıştır..
*********************************
Türk siyasetinde yeni bir parti: Büyük Türkiye Partisi
Türkiye'de siyaset sahnesine yeni bir parti katıldı..
Büyük Türkiye Partisi resmen kurularak faaliyetlerine başladı..
Büyük Türkiye Partisi'nin kısa adı ise "BÜYÜK PARTİ" olarak belirlendi…
Partinin kurucu genel başkanı tanıdık bir isim:
Tevfik Diker..
18 ve 19. dönem Manise milletvekili olarak TBMM'de görev yapmış bir siyasetçi..
ANAP ve DYP'de siyaset yapan bir kişi..
Aslında aktif bir kişilik..
Meclis'te bulunduğu dönemlerde yaptığı konuymalarla gündemden düşmezdi..
Milletvekilliğinden sonra kurduğu Yolsuzlukla Mücaedele derneği ile yine adından söz ettirmeşi başarmıştı..
Çok dikkati çeken açıklamalarından birisi MHP'deki kaset skandalıyla ilgiliydi..
MHP'de yaşanan kaset skandalı ile ilgili olacakları önceden söylemiş, olayın patlamasından sonra açıklamaları çok konuşulmuştu..
Tevfik Diker'in yanında Merkez Sağ'ın yanısıra Türkçü Turancı kişiler de bulunuyor..
Bunlardan biri değerli dostumuz Ramazan Belgütay Özdemir..
Mersin'in yetiştirdiği Türk Milliyetçilerinden Ramazan Belgütay Özdemir, Tevfik Diker'in Büyük Türkiye Partisi'nde Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi..
Çocuk yaşta Milliyetçilik Türkçülük fikri ile tanışan Ramazan Belgütay Özdeamir, henüz çocuk yaşlarında "Türkçü kitapları" bulundurmak ve dağıtmaktan taa o yıllarda yani 1960'lı yılların sonu, 70'li yılların başında hakim karşısına çıkmıştı..
Genç Ülkücüler Teşkilatı kurucuları arasında yerini almış. 18 yaşında Ülkü Ocakları yönetimine girmişti…
İşte bu Ramazan Belgütay Özdemir, "Neden Büyük Türkiye Partisi" sorumu şu cümlelerle yanıtladı:
"Ne yürüdüğüm yoldan nede davamdan saptim. Kaymaklı bal tekliflerine hayır deyip gün gelip baldiran surubu içmeyi tercih ettim.
Konjektör hızla değişiyor, siyaset gelgitleri çok hızlı ve yoğun yaşanıyordu. Kuş tüyü yataklarda uyumak yerine çileye talip olup düştük yollara. Kâh aylarca eve uğramadık kah ekmek içine helva koyup yemek yiyerek devam ettik çalışmaya.
Tek gayemiz ıktidar olmaktı. Koalisyon da bile olsa oldukta. Yine bir yerlerden düğmeye basıldı ve bir toz bulutu içinde bir proje partisine yol verildi egemen güçler ve emperyaller tarafından. Her geçen gün karanlık bir dehlize sürüklenirken ülke, davamız temsilcileri zor gün kurtaricisi oluyordu bir anda diş güç destekli iktidara. Ne yüce ülkü ne kutsal dava yoktu artık ajandada. Dün kara denilen ak olarak konuluverdi önümüze. Gönül bağımız kopmuş hayallerimiz yıkılmıştı.
Böyle bir yapı ve ortamda, hem ideallerim hemde ülkenin geleceği açısından bir ışık ve umut goremedigim için yeni bir ruh, bir yapıya ihtiyaç var olduğunu düşünüyordum.
Işte Büyük Türkiye Partisi böyle bir ortamda doğdu. Ülkenin ve milletin geleceği için yeni bir rüzgar esiyordu artık.
Cumhuriyet, demokrasi ve milletin bekası, devletin bekası tehlikede idi. Bir kenarda bekleyip seyretmek kendimizi inkar olurdu.
İşte bu nedenle Büyük Türkiye Partisi 'ni tüm bu kara bulutları dağıtabilecek mücadeleyi verebileceğimiz bir yuva olarak gördüğüm için Büyük Türkiye Partisi'ne katıldım."
Büyük Türkiye Partisi'ne başarılar diliyorum..
Ramazan Belgütay Özdemir'e, Türk Milletine, Türk Dünyasına hayırlı olsun!…
************************************
Adana'dan bir anı
Sosyal medyada, bir hemşehrimiz Adana'nın eski bir fotoğrafını paylaşmış..
Mehmet Baltacı'nın arşivinden olan fotoğraf, 1987 yılından..
O yıllardaki, Dörtyol, İnönü Parkı ve Çakmak Caddesi'ni yansıtıyor..
Fotoğraf, büyük olasılıkla Özelsancak apartmanından çekilmiş..
İnönü Parkı'nda dönemin meşhur lokanta ve kafesi var..
Derme çatma bir ucube parkın önemli bir bölümünü işgal etmiş..
Şimdiki görüntüsünden çok uzak..
Otobüs durağının önünde ağaçlar var..
Teknosa binasının yerinde tek katlı bir bina ve önünde devasa bir ağaç..
İnsan fotoğrafı görünce, anılar filkm şeridi gibi gözünün önünde canlanıyor..
Hey gidi günler, hel!…