MHP, bir af teklifi verdi..
Bildiğimiz klasik koro, affın içeriğini tartışmak yerine, benzer suçlardan yatanlardan katbekat fazla cezaevinde bulunan Alaattin Çakıcı'nın afttan yararlanıp yararlanmayacağını tartışmaya başladılar..
Eli kanlı katillere af isteyenlere göre, Alaattin Çakıcı sırf Ülkücü olduğu için yasalara karşın ölene kadar ceazevinde tutulsun, çıkarılacak aflardan yararlandırılmasın..
Bunu söyleyenleri uzun yıllardır tanıdığımız için şaşırmadık..
Malum koroya eklenen çakma Türk milliyetçisini ise ibretle izliyoruz..
Daha dün, HDP'li Selahattin Demirtaş'ın salıverilmesini isteyen çakma milliyetçiye göre, Çakıcı mafya bozuntusu..
MHP de mafya bozuntusunu salıvermek için af teklifi vermiş!..
Çakma milliyetçiyi dinlerken gülelim mi, ağlayalım mı, doğrusu pek bilemiyorum..
Ama genelde komedi filmler yerine izlemeyi yeğliyorum..Öyle yapınca acayip eğlenceli oluyor..
Çakma milliyetçinin söylediği hiç bir söz doğrusu beni şaşırtmıyor..
Yıllardır tanıdığımız, kapı kapı gezerken nerelerde neler konuştuğunu, kapının birinde beklerken "Türkiyelilik bilincini" yaymaktan bahsettiğini, bir başka kapının önündeyken "Bozkurt işareti" yapılmasına tepki gösterip çemkirdiğini bildiğimiz için, bugün cezaevinde bulunan ve hastalıklarla uğraşan bir eski ülkücüye sataşmasını da yadırgamıyoruz..
Yadırgadığımız, kendilerini ülkü devi ilan, MHP'yi ülkücülükten uzaklaştığı için terkettiklerini söyleyenler bir kısım çokyüzlülerin, hala çakma bir milliyetçinin yanında durmaya devam etmeleri, hala Türk milliyetçilerini kandırmaya çalışmaları oluyor…
***************
Muharrem İnce Adana'da
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'nin seçimlerden sonra pek sesi soluğu çıkmıyordu..
Hatta, bu durum, CHP'lilerin bile dikkatini ve tepkisini çekiyordu..
Sosyal medyada, İnce'ye ortalıkta görünmediği yolunda serzenişlerde bulunuluyordu..
İşte o Muharrem İnce, yarın Adana'da olacak..
İnce'nin Adana gezisi siyasal içerikli değil..
24, 25 ve 26. dönem CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun düğününe katılmak üzere Adana'ya gelecek..
Öğle saatlerinde Adana'da olacak olan Muharrem İnce saat 14.00'de CHP il başkanlığı'nı ziyaret edecek..
Saat 19.30'da ise Mevlüt Dudu'nun Seyhan Oteli'ndeki düğünüe katılacak..
Geceyi aynı otelde geçirdikten sonra pazartesi saban uçakla Ankara'ya dönecek…
****************
Rant vergisi geliyor
AKP İktidarı her ne kadar kriz yok dese de, Türkiye krizin göbeğinde..
Hükümet, krizi atlatmak için kaynak arıyor..
Devletteki israfı hiç aklına getirmeyen hükümet, her hükümetin saptığı kolay yolu tercih edip, krizin faturasını halkın sırtına yüklemek istiyor..
Hükümetin bulduğu kaynaklardan birisi, kentlerde rant vergisi uygulamasına geçmek..
2014 yılında yine bir AKP iktidarının hazırladığı, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın kamuoyuna duyurduğu, ancak 7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde raf kaldırılan kentlerde rant vergisi bir kez daha raflardan indi..
Aslında, AKP'nin niyeti kentlerde rant vergisini mutlaka uygulamaktı..
Bunun için 7 Haziran seçimleri öncesi oy yitirme kaygısıyla rafa kaldırdığı kentlerde rant vergisini 2016 yılında da çıkarmak istemişti ama yine vazgeçmişti..
Nasıl olsa, cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği seçimleri yapıldığı, oy kaybı korkusu bitti diye düşünmüş olacaklar ki, şimdi yeniden raftan indirdiler..
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 3194 Sayılı İmar Kanunda yapılacak değişikliğe kentlerde rant vergisini de ekleyip çıkarmak için kolları sıvadı..
Bakanlık, 12 maddelik kanun taslağının içine koyduğu, " “Yoğunluk artışı, bina yüksekliği, kat adedi, kullanım amacı değişikliğine yönelik uygulama imar plan değişikliği sonucu değerinde artış olan taşınmaz maliklerinden, taşınmazın artan arsa değerinin tamamı ‘değer artış payı’ olarak alınır. Değer artış payı bedelinin tespitinde, imar planı değişikliği sonucunda taşınmazın imar durumunda kıymet bakımından meydana gelecek artış dikkate alınır ve 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 11’inci maddesinde belirtilen bedel tespiti esasları gözetilir” hükmünü içeriyor. Değer artışının ne kadar olduğuna ise idarenin oluşturacağı değer tespit komisyonu karar verecek. Ancak komisyonun tespiti, en az iki lisanslı gayrimenkul değerleme şirketinin bulduğu rakamın aritmetik ortalamasından az olmayacak" hükmünü içeren maddeyle kentlerde rant vergisini uygulamaya geçirecek..
Yasa çıkınca, yurtdaş, taşınmazın değer artış payını ödeyinceye kadar tapu kütüğüne şerh edilecek. Bu parselle ilgili satış, ipotek, trampa, kiralama ve benzeri işlemler bedel ödeninceye kadar duracak…
Değer artış payı ödenmeden yapı ruhsatı düzenlenemeyecek. Değer artış payının yüzde 30’u imar planı değişikliğini onaylayan ilgili idarede açılacak kamulaştırma hesabına, yüzde 30’u bakanlığın dönüşüm projeleri özel hesabına, yüzde 40’ı Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yatırılacak. Değer artış payı ayni olarak alınırsa, aynı kurumlara yine bu oranlarda hisselendirilecek…
Yurttaşları etkileyecek kent rantının nasıl vergilendirileceğini bir örnekle anlatalım:
Adana’da imar planında 5 katlı konut izni bulunan bir arsa için vatandaş, hem yoğunluk artışı hem de fonksiyon değişikliği talebiyle başvurursa ve bunun sonucunda oraya 10 katlı bir otel, AVM, iş merkezi, rezidans veya hastane yapılması izni çıkarsa, arsanın değeri artacak. Eğer değer artışı 5 milyondan 15 milyon liraya yükselmişse aradaki 10 milyon liralık farkın devlete ödenmesi gerekecek...
****************
300 gazete ve basımevi kapıya kilit vurdu
Türkiye'yi yönetenlerin ne kadar umurunda bilmiyorum ama, kurdaki artış ve kağıt fiyatnının döviz bazında yükselişi medyayı fena vurdu..
Yukarda saydığın nedenlerden, ülke genelinde 300 gazete ve basımevi kapısına kilit vurdu..
Geçen yıl 750 euro olan kağıdın tonu bu yıl 900 euroya, 450 dolar olan gazete kağıdının tonu 800 dolara çıktı..
Bir de buna TL'deki kayıp eklenince, gazetelerin maaliyeti karşılamayacakları düzeye geldi..
Sonunda 300 gazete ve basımevi kağıd giderini karşılayacak bütçeye sahip olmadıkları için kapandı..
11 yayınevi faaliyetine son verdi..
Gazetelerin kapannması, yayınevlerinin faaliyetini durdurması, ktap yayınının durması belki de iktidarın hoşuna giden bir şey ama, türk kültürüne büyük bir darbe vurmaktadır..
Devletin, çeşitli kurumlar aracılığıyla gerçekleştirdiği pansuman tarzı önlemler anlık yarar sağlamanın dışında kalıcı bir çözüm getirmediğin idkkate alarak, gazete ve yayıncılık sektörüne soluk aldıracak reel önlemleri almak zorunda..
Bunu sübvanse yoluyla mı yapar- yoksa SEKA işletmelerini yeniden mu kurar, onu da büyükler bilir!..